8 Mart 2004 23:00
'Müzeleri çocuklara sevdirmeliyiz'
Dünyada birçok örneği bulunan "çocuk müzesi" Türkiye'de de oluşturulmaya çalışılıyor. Ama bu konuda çalışan bilim adamlarının çabaları, ilgili kurumlar tarafından desteklenmedikleri için, bilgi birikiminden fazla öteye gidemiyor.
Türkiye'de müzeler bugünkü konumlarından daha da geri alana götürülürken ve SİT alanları konut yapımına açılırken, dünyanın birçok yerinde çocuk müzesi giderek artan bir ilgi görüyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Hikmet Gökmen gazetemize müzeler ve çocuk müzesi hakkındaki görüşlerini aktardı.
Müzeyi, "Her açıdan değer taşıyan bir bütünü korumak, incelemek, değerlendirmek ve özellikle halkın beğenisinin yükselmesi ve eğitimi için sergilemek amacıyla toplum yararına işleyen bir kurumdur" diye tanımlayan Hikmet Gökmen, müzelerin en önemli işlevlerinin; toplama, koruma, araştırma, sergileme ve eğitim olduğunu, son yıllarda ise araştırma, koruma ve iletişim olmak üzere üç temel işleve indirgendiğini belirtti.
Günümüzde müzelerin, kültür üreten kurum olma sorumulluğunu da aldığını ifade eden Gökmen, bu açılardan bakıldığında Türkiye'deki müzeleri işlevsel açıdan yeterli bulmadığını söyledi.
Müze eğitimi
çocuklukta başlar Gökmen, müzelere ilginin artırılması için şu önerilerde bulundu; "Öncelikle yeni müzeler organize edilmeli ve de müze yapıları yapılmalı. Mevcut müzeler de yeni sergi düzenleme stratejilerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalı. İnsanların eğitim sürecini etkileyen müze ziyareti küçük yaşlarda kişilere kazandırılmalı" Müzelerin tüm yaşlardaki kişilere hizmet etmesi ve konuya göre organize edilmesinin yanı sıra, bir de "çocuk müzesi" çalışmalarının olduğunu belirten Gökmen, çocuk müzelerinin müzecilik alanında en hızlı gelişen alan olduğunu söyledi. Son yirmi yılda bu alandaki hareketin iyice artmasını Gökmen, "Çocukların artan sayısı, aile yaşamındaki değişen örüntüler, çocuk haklarına artan ilgi, yeni eğitim modellerine yönelik çabalar ve temasal farklılıklar" gibi faktörlere bağladı. Gökmen, bu müzelerin genel amacının; çocuğa doğruyu bulmayı, elindeki olanakları kullanabilmeyi, doğal ve toplumsal çevresine karşı ilgili, duyarlı ve anlayışlı olmayı öğrenmeyi; bu yolla çocuğa kültürü tanıtmayı, bilimi kavratmayı ve yetişkin dünyasına uyum sağlamayı kolaylaştırmak olarak bildirdi.
Umudumuz var Çocuk Müzesi Kurma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İnci San ise Türkiye'de bir çocuk müzesi kurmak için çalışmalar yürüttüklerini ama ne yerel yönetimlerden ne de Kültür Bakanlığından yeteri kadar destek göremediklerini ifade etti. San, derneklerinin 2000 yılında Türkiye'de, bir çocuk müzesi kurma ve kaybolan çocuk kültürünü yeniden kazandırma amacıyla yola çıktığını dile getirdi. Çocuk müzesi kurmak için hazırlıklarının birçoğunu tamamladıkalarını bildiren San, şu anda en büyük ihtiyaçlarının iki katlı, bahçesi bir bina olduğunu söyledi. Kültür Bakanlığı'ndan bu konuda yardım talep ettiklerini belirten San, Bakanlığın bu konudaki ilgisizliğinden yakındı. Yerel yönetimlerin elinde kültür sanata ayrılmış fonların bulunduğunu kaydeden San, "Bunların kullanıldığına inanmıyorum. İşin sanayi boyutu, endüstri boyutu, sosyal hizmet bölümü de önemli ama kültür sanat hizmetleri de vaz geçilmez bir unsur. Bir kaç aday adayının programlarını okuduğumda kültür sanata pek fazla ayrılmış sayfalar veya satırlar görmedim doğrusu. Ama genede umudumuzu yitirmiyoruz" dedi.
Müze eğitimi
çocuklukta başlar Gökmen, müzelere ilginin artırılması için şu önerilerde bulundu; "Öncelikle yeni müzeler organize edilmeli ve de müze yapıları yapılmalı. Mevcut müzeler de yeni sergi düzenleme stratejilerine uygun olarak yeniden yapılandırılmalı. İnsanların eğitim sürecini etkileyen müze ziyareti küçük yaşlarda kişilere kazandırılmalı" Müzelerin tüm yaşlardaki kişilere hizmet etmesi ve konuya göre organize edilmesinin yanı sıra, bir de "çocuk müzesi" çalışmalarının olduğunu belirten Gökmen, çocuk müzelerinin müzecilik alanında en hızlı gelişen alan olduğunu söyledi. Son yirmi yılda bu alandaki hareketin iyice artmasını Gökmen, "Çocukların artan sayısı, aile yaşamındaki değişen örüntüler, çocuk haklarına artan ilgi, yeni eğitim modellerine yönelik çabalar ve temasal farklılıklar" gibi faktörlere bağladı. Gökmen, bu müzelerin genel amacının; çocuğa doğruyu bulmayı, elindeki olanakları kullanabilmeyi, doğal ve toplumsal çevresine karşı ilgili, duyarlı ve anlayışlı olmayı öğrenmeyi; bu yolla çocuğa kültürü tanıtmayı, bilimi kavratmayı ve yetişkin dünyasına uyum sağlamayı kolaylaştırmak olarak bildirdi.
Umudumuz var Çocuk Müzesi Kurma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İnci San ise Türkiye'de bir çocuk müzesi kurmak için çalışmalar yürüttüklerini ama ne yerel yönetimlerden ne de Kültür Bakanlığından yeteri kadar destek göremediklerini ifade etti. San, derneklerinin 2000 yılında Türkiye'de, bir çocuk müzesi kurma ve kaybolan çocuk kültürünü yeniden kazandırma amacıyla yola çıktığını dile getirdi. Çocuk müzesi kurmak için hazırlıklarının birçoğunu tamamladıkalarını bildiren San, şu anda en büyük ihtiyaçlarının iki katlı, bahçesi bir bina olduğunu söyledi. Kültür Bakanlığı'ndan bu konuda yardım talep ettiklerini belirten San, Bakanlığın bu konudaki ilgisizliğinden yakındı. Yerel yönetimlerin elinde kültür sanata ayrılmış fonların bulunduğunu kaydeden San, "Bunların kullanıldığına inanmıyorum. İşin sanayi boyutu, endüstri boyutu, sosyal hizmet bölümü de önemli ama kültür sanat hizmetleri de vaz geçilmez bir unsur. Bir kaç aday adayının programlarını okuduğumda kültür sanata pek fazla ayrılmış sayfalar veya satırlar görmedim doğrusu. Ama genede umudumuzu yitirmiyoruz" dedi.
Evrensel'i Takip Et