Kelle avcılığı!
AKP hükümeti şimdi de ABD’de ‘Adalet İçin Ödül’ adıyla uygulanan ‘Suçluyu yakalatana ya da kimliğini bildirene para ödülü’ verilmesi uygulamasını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Toplumun bir çok kesiminin kaldırılmasını istediği 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nı genişletecek olan hükümet, 29 Haziran 2006’da TBMM’de kabul edilen 5532 sayılı Yasa’nın 19. maddedeki hükmünü işleme koyacak. 2006’da kabul edilmesine rağmen henüz uygulanmayan bu hükme göre; ‘İşlenişine katılmamak şartıyla Terörle Mücadele Yasası kapsamına giren suç faillerinin yakalanabilmesine yardımcı olanlara ya da yerlerini, kimliklerini bildirenlere ‘para ödülü’ verilecek. Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte özellikle Kürt sorununa ilişkin davalarda zaten yaygın olarak kullanılan ‘Kimliği belirsiz ihbar’ uygulamasının yaygınlaşacağı belirtiliyor.
HERKES TEHLİKEDE
Şu anda gösterilere katılan bir çok kişinin katıldıkları gösteriler ya da yaptıkları konuşmalardan dolayı ve çoğunlukla sadece polis tutanakları ve ‘gizli tanık’ ihbarlarıyla TMY kapsamında tutuklanarak cezaevlerine konduğu düşünülürse, İçişleri Bakanlığının hazırladığı tasarıda yapılan ‘Terörle Mücadele Yasası (TMY) kapsamına giren suçlara iştirak edenlerin ihbar edilmesi halinde...’ vurgusu herkesin her hangi bir nedenle ihbar edilebilmesi tehlikesini de barındırıyor. İçişleri Bakanlığınca hazırlanan yönetmeliğin uygulamaya girmesiyle birlikte, hangi şartlarda kimlere, nasıl para ödülü verileceği kesinlik kazanacak. İlgili birimlere gönderilen taslağın, gelecek görüşler sonrasında netleştirileceği, Maliye ve İçişleri Bakanlıkları bürokratlarının son şeklini vermesinin ardından Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulacağı belirtiliyor.
‘TASARI UTANÇ VERİCİ’
Konuya ilişkin gazetemize konuşan İHD MYK Üyesi ve Diyarbakır Şube Yöneticisi Avukat Serdar Çelebi tasarıyı sert biçimde eleştirdi. “Hükümet bugüne kadar denenmiş her yolu denemeye devam ediyor. Bir tek barışçıl çözümü gündemine almıyor” diyen Çelebi, “Toplumun para karşılığında muhbirliğe teşvik edilmesi insan hakları açısından utanç verici” şeklinde konuştu. Şu anda mahkemelerde süren bir çok davada yüzlerce insanın ‘gizli tanık’ ifadelerine dayanılarak 15-20 yıl hapis cezalarına çarptırıldığını belirten Çelebi, “Şimdi bunu siz bir de paralı hale getirirseniz, bu tür ‘İhbarların’ önünü alamazsınız. İnsanlar rahatsız oldukları bir komşusunu da polise ihbar edebilir. Para ödenmesi bunu teşvik eder. Bunun önünü alamazsınız” dedi.
‘MAHKEMELERİN MİSYONU KÜRTLERİ CEZALANDIRMAK’
Hukukun işlediği koşullarda bu tarz ihbarların adil yargılama hakkı açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çelebi, “Ancak maalesef Türkiye’de mahkemeler kendilerine ‘Kürt sorununu Kürtleri cezalandırarak’ çözme misyonu yükledikleri için bu tarz ihbarları olduğu gibi kabul edip insanlara inanılmaz cezalar veriyor. Zaten Terörle Mücadele Yasası’nın asıl çıkış sebebi Kürt sorunu. Bu yasanın en çok uygulandığı yerler ve kişiler incelenirse bu anlaşılır” dedi. Bu uygulamayla çok fazla insanın mağdur olacağını dile getiren Çelebi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından da bu uygulama kabul edilemez. Türkiye bu tasarıyı uygularsa AİHM’de ciddi tazminat cezalarıyla karşılaşabilir” uyarısında bulundu.
ÇOK TEHLİKELİ BİR UYGULAMA OLUR’
Bu tarz bir ‘İhbar et, parayı al’ uygulamasının toplumda ciddi bir paranoya da yaratacağını dile getiren Avukat Serdar Çelebi, “Sosyolojik yansımaları da olacaktır. İnsanlar birbirinden şüphelenecek, düşmanlaşacak ve birbirlerine güvenleri sarsılacak. Çok tehlikeli bu” dedi. İnsani açıdan bunun kabul edilebilir hiçbir yanı olmadığını ifade eden Çelebi, “Bir insanın beyanıyla bir çok kişi 20 yıl cezaya çarptırılıyor. Şimdi devlet bir de bu beyanı satın alıyor. Zaten hukukun uygulanmadığı koşullarda bir de bu adımın atılması ciddi sorunlar yaratacaktır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
BU TASARI HUKUKUN AHLAKINA AYKIRI
Hükümetin ‘ihbar edene para’ tasarısına tepki gösteren Avukat Eşber Yağmurdereli, yasanın hukuk ahlakına aykırı olduğunu belirterek, uygulamanın ahlaki temelden yoksun olduğunu söyledi. İnsanların birbirilerine düşman edileceğine ve para üzerinden ihbarcılığa sürükleneceğine işaret eden Yağmurdereli, yoksulluğun yaygın olduğu bir toplumda devletin bu tür uygulamaya gitmesinin ve toplumun yoksulluğundan bu şekilde yararlanmasının hukuk devletine yakışacak bir uygulama olmadığını söyledi. Yağmurdereli, benzer bir yasanın geçmişte pişmanlık yasası olarak ‘suçu ve suçluyu ihbar et’ adı ile uygulandığını hatırlatarak, “AKP hükümeti Kürt sorunun çözümü yönünde bir çaba sarf etmiyor. Bu tür uygulamalar Kürt sorununu derinleştirir. AKP, hukuk üzerinden ahlakı zorlayarak sonuç elde etmeye çalışıyor. Hükümet sorunu çözmek yerine akla ziyan işlerle uğraşıyor” dedi.
TMY TÜMDEN KALDIRILMALI
Hukukçu Yücel Sayman ise, yasanın hukuki açıdan doğru olmadığını ve uygulanmaması gerektiğini belirterek, “Terörle Mücadele Yasası’nın değiştirilmesinden yana değilim, tümden kaldırılmalı” diye konuştu.
Avukat Mahmut Taşçı da Sayman gibi Terörle Mücadele Yasasının tamamen kaldırılması gerektiğini belirterek, söz konusu tasarının evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Bu yasa ile insanların ihbarcılığa sürükleneceğini söyleyen Taşçı, “Hem ahlaki olarak hem de hukuki olarak yanlış bir uygulama” dedi. Yasanın 12 Eylül uygulamalarını hatırlattığını ifade eden Taşçı, 12 Eylül uygulamalarına karşı olduğunu iddia eden hükümetin böylesi bir yasa çıkartmasının baskı rejimine duyduğu özlemi yansıttığını söyledi.
Evrensel'i Takip Et