'Amerika dünyayı kandırdı'

Albay Bo Pellnes, Yugoslavya'nın bombalanması sırasında Balkanlar'da "barış görüşmelerine" arabuluculuk yapmakla görevlendirilmişti. Bölgede AGİT'in (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) yöneticiliğini de yaptı. Savaş öncesi ve savaş sırasında Yugoslavya'da görevli olarak bulunan Pellnes, "Dagen Nyheter" gazetesinde yayımlanan makalesinde, ABD ve Batılı ülkeleri, Yugoslavya'ya saldırıyı haklı çıkarmak için gerçekleri çarpıtmakla suçladı.

Saldırıya giden yol Makalede, bugüne dek sadece savaş karşıtlarının dile getirdiği tarihsel olgular, bu kez saldırıyı yürüten bir ismin ağzından tekrarlanıyor. Albay Pellnes, "ABD ve NATO, Kosova'daki sürgün ve soykırımları Yugoslavya'nın bombalanmasının nedeni olarak göstermişti. Ama buradaki katliamlar, NATO'nun askeri müdahalesinden sonra gerçekleşti" diyor ve devam ediyor: "ABD, aslında Yugoslavya'ya müdahale etmeye ve Miloseviç'i devirmeye 1995'te karar vermişti. 1998 yılından itibaren de bu amaçla hazırlanan plan, adım adım uygulandı. Önce Miloseviç'i AGİT'nin bölgede gözlemci bulundurmasını kabule zorladılar. Ardından da Miloseviç'in kabul edemeyeceği koşulların yer aldığı anlaşmalar ileri sürdüler." İsveçli albay, Irak'a yönelik saldırı öncesinde de "ABD'ye inanmayın" başlıklı bir makale yazarak, Irak'ta kitle imha silahlarının olmadığını söylemişti. Bosna, Kıbrıs ve Afganistan'da görev yaptığı dönemlerdeki deneyimlerinden yola çıkarak, ABD'nin asılsız iddialarda bulunduğunu vurgulamıştı.

BM'ye sahte belgeler Yine Dagen Nyheter gazetesinde çıkan makalesinde Pellnes şunları söylüyordu: "1994-1995 yıllarında Sırbıstan ve Karadağ'da, Bosna sınırındaki uluslararası sınır gözetim güçlerinin komutanlığını yaptım. Miloseviç, Radovan Karadziç'in, sınırı kapattığını öne sürdü. ABD sınırda uluslararası bir sınır gözetim gücü oluşturulmasına karşı çıktı. Benim yanıma durumu kontrol etmek amacıyla birini gönderdiler. Daha sonra da ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne fotoğraflar verdi. Albright, fotoğraflardaki kamyonların sınırı geçerek Bosna'ya girdiklerini öne sürüyordu. Kesin olarak şunu söyleyebilirim: O dönemde sürekli olarak sınırları denetliyorduk ve hiçbir kamyon sınırı geçmedi. Bu iddiaları, benim birliğimde İngiliz Büyükelçisi'nin de bulunduğu bir toplantıda tartıştık. Amerikalılardan fotoğrafların fotokopilerini bize iletmelerini istedik. Reddettiler. Albright, fotoğrafların gerçek olduğuna inanmış olabilir. Ama tüm bunlar, ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'ne sahte belgeler verdiği gerçeğini değiştirmez."

ABD-UCK işbirliği Bill Clinton yönetiminin, Bush'un Saddam'a karşı uygulandığı yöntemleri Miloseviç'e karşı uyguladığını, Miloseviç'in büyük bir olasılıkla Rusya'ya güvenerek Batılılarla anlaşmayı reddettiğini kaydeden Pellnes, ABD'nin sorunun çözülmesine tarafsız olarak yaklaşmadığını vurgulayarak makalesini şöyle sürdürdü: "ABD'nin 1998 yılından beri Kosova'daki UCK gerillaları ile işbirliği yaptığına ve onları desteklediğine eminim. UCK, bölgede gelecekte kullanılacak bir güç olarak görüldü. Savaşan taraflardan birine aktif destek veren bir 'gözlemci'nin barışı sağlaması mümkün müdür?"