31 Ocak 2004 23:00
Cargill toprağı zehirliyor
Başbakan Erdoğan'ın teminat verdiği, yasadışılığının önlenmesi için yeni yasa tasarılarının hazırlandığı Cargill tesislerinde organik maddelerin arıtmasında kullanılan tankın patladığı ve atık maddelerin toprağa dağıldığı iddia ediliyor.
İznik Gölü'nün kıyısında, 1. derecede tarım arazisi üzerinde bulunan Cargill'in çevreye verdiği zararlar, işten atılan iki işçinin anlattıklarıyla ortaya çıktı. Yaklaşık 3 yıl boyunca Cargill'de çalışan ve tazminatsız işine son verilen işçiler gazetemize yaşadıklarını anlattı. Dava süreci devam ettiği için ismini açıklamayan işçiler, 2 yıl önce tesisin arıtma kısmındaki un aerobik reaktör tankının (havasız ortamda arıtma) vanasının patladığını belirttiler. İşçilerin anlatımına göre; bu patlamanın ardından 500-1000 metrekarelik bir alanın atıklarla kaplandı. Vanayı onarmak ve yayılan atıkların toplamak için işçiler alelacele ve hiçbir korunma tedbiri alınmaksızın işe çıkarıldılar.
Çukura gömüldü Tanktan yayılan çamur şeklindeki atığın içine korunmasız girilmesi ise çok zararlı. Bu çamur iş makinalarıyla açılan çukurlara gömüldü. Bu olayın gizli tutulması için işçilere de baskı yapıldı.
Yeraltı suları tehlikede Cargill'e karşı mücadele veren Çevre Mühendisleri Odası Bursa Temsilcisi ve Çevre Yüksek Mühendisi Kamil Salihoğlu gazetemize yaptığı açıklamada, böyle bir patlamanın yeraltı sularına karşı bir tehdit içerdiğini söyledi. Salihoğlu şöyle devam etti; "Organik maddenin işlendiği Cargill tesisleri yüksek organik madde içeriyor. Arıtım için kullanılan "un aerobik reaktör tankları"n (havasız ortamda arıtma) ileri teknoloji ürünü olduğu belirtiliyor. Atık maddelerin yüksek oksijen ihtiyacını yüksek arıtımına sahip ve bunun yanısıra arıtım sonucu tesisin enerji ihtiyacı için metan gazı elde edilmesini sağlıyor. Ankara büyükşehir belediyesi de bu arıtma yöntemini atık su arıtımında kullanıyor. Türkiye'de yaygın uygulanan bir yöntem değil. Bu arıtma tanklarının bozulması Cargill'in yüksek organik madde içerikli atık suyunun toprak yüzeyine dağılmasına neden olmuş olabilir. Taban geçirimi sayesinde yeraltı sularına karışmış olabilir. Zaten baştan beri bu tür karşı karşıya kalınabilecek tehlikelere dikkat çekmiş ve tesisin bu bölgede kurulmasına karşı çıkmıştık. Yeraltı sularının kirletilebileceği konusunda sürekli uyarılarımız olmuştu. Bu kaza bir iddia bile olsa incelenmesi ve sonuçlarının açıklanması gerekmektedir. Su problem yaratabilir."
AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI Eski Cargill işçileri, içerdeki çalışma koşullarının da oldukça kötü olduğunu belirtiyor. Tesisin içi çok sıcak hatta bazı bölümlerde ısı 40 dereceye çıkıyor. Yemek paydosu sözde 1 saat ama 15 dakikada yemeğin yenilip işe dönülmesi şart. Mesai ücretleri ödenmiyor. Normal çalışma saati 9 saat ama sürekli mesaiye kalınıyor. İşçiler 1 ay boyunca hiç izin yapmadan çalıştırılıyor. Ve hatta aşırı iş nedeniyle 2 vardiya üst üste çalıştırılabiliyor. 7 gün çalıştıktan sonra izin yapılıyor. Fabrikada özel sağlık sigortası var ve tedaviler özel hastanelerde yapılıyor. Çalışma esnasında sıkça iş kazası meydana geliyor ve iş kazalarının gizli tutulmaya çok özen gösteriliyor.
İLK OLAY DEĞİL Yine işçilerin anlatımına göre ilk yaşanan facia bu değil. Daha önce sistemden gelen atık suları biyolojik bakterilerle arıtma yapan 1600 tonluk dengeleme tankı çıkan metan gazının kıvılcım alması nedeniyle patladı.
DENETLEME HAZIRLIĞI! Cargill işçileri yapılan resmi denetlemeler öncesinde yapılanlara da dikkat çekiyor. İşçinin anlattıklarına göre; denetleme yapılmadan önce tüm önlemler alınıyor. Değerlerin düşük çıkması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Bunun için atık sularının içine normal musluk suyu dolduruluyor. Öte yandan işçi sağlığı ve iş güvenliği ise tesiste hiçe sayılıyor. Kimyasal maddeler taşınırken usulüne uygun davranılmadığı için bir işçinin kolu asitle yandı.
HERKES ALDATILDI Cargill'in kurulduğu günden beri herkesi aldıttığını söyleyen işçilerin ifadelerine göre; binlerce kişiye iş sahası sağlanacağı iddia edilen Cargill'de ancak 40 kişi çalışıyor. Fabrikanın çevre tahribatı şimdiden başladı. Göl git gide kirleniyor ve zeytinlikler zarar görmeye başladı. Cargill'in çevresi iğrenç bir kokuyla kaplı.
Çukura gömüldü Tanktan yayılan çamur şeklindeki atığın içine korunmasız girilmesi ise çok zararlı. Bu çamur iş makinalarıyla açılan çukurlara gömüldü. Bu olayın gizli tutulması için işçilere de baskı yapıldı.
Yeraltı suları tehlikede Cargill'e karşı mücadele veren Çevre Mühendisleri Odası Bursa Temsilcisi ve Çevre Yüksek Mühendisi Kamil Salihoğlu gazetemize yaptığı açıklamada, böyle bir patlamanın yeraltı sularına karşı bir tehdit içerdiğini söyledi. Salihoğlu şöyle devam etti; "Organik maddenin işlendiği Cargill tesisleri yüksek organik madde içeriyor. Arıtım için kullanılan "un aerobik reaktör tankları"n (havasız ortamda arıtma) ileri teknoloji ürünü olduğu belirtiliyor. Atık maddelerin yüksek oksijen ihtiyacını yüksek arıtımına sahip ve bunun yanısıra arıtım sonucu tesisin enerji ihtiyacı için metan gazı elde edilmesini sağlıyor. Ankara büyükşehir belediyesi de bu arıtma yöntemini atık su arıtımında kullanıyor. Türkiye'de yaygın uygulanan bir yöntem değil. Bu arıtma tanklarının bozulması Cargill'in yüksek organik madde içerikli atık suyunun toprak yüzeyine dağılmasına neden olmuş olabilir. Taban geçirimi sayesinde yeraltı sularına karışmış olabilir. Zaten baştan beri bu tür karşı karşıya kalınabilecek tehlikelere dikkat çekmiş ve tesisin bu bölgede kurulmasına karşı çıkmıştık. Yeraltı sularının kirletilebileceği konusunda sürekli uyarılarımız olmuştu. Bu kaza bir iddia bile olsa incelenmesi ve sonuçlarının açıklanması gerekmektedir. Su problem yaratabilir."
AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI Eski Cargill işçileri, içerdeki çalışma koşullarının da oldukça kötü olduğunu belirtiyor. Tesisin içi çok sıcak hatta bazı bölümlerde ısı 40 dereceye çıkıyor. Yemek paydosu sözde 1 saat ama 15 dakikada yemeğin yenilip işe dönülmesi şart. Mesai ücretleri ödenmiyor. Normal çalışma saati 9 saat ama sürekli mesaiye kalınıyor. İşçiler 1 ay boyunca hiç izin yapmadan çalıştırılıyor. Ve hatta aşırı iş nedeniyle 2 vardiya üst üste çalıştırılabiliyor. 7 gün çalıştıktan sonra izin yapılıyor. Fabrikada özel sağlık sigortası var ve tedaviler özel hastanelerde yapılıyor. Çalışma esnasında sıkça iş kazası meydana geliyor ve iş kazalarının gizli tutulmaya çok özen gösteriliyor.
İLK OLAY DEĞİL Yine işçilerin anlatımına göre ilk yaşanan facia bu değil. Daha önce sistemden gelen atık suları biyolojik bakterilerle arıtma yapan 1600 tonluk dengeleme tankı çıkan metan gazının kıvılcım alması nedeniyle patladı.
DENETLEME HAZIRLIĞI! Cargill işçileri yapılan resmi denetlemeler öncesinde yapılanlara da dikkat çekiyor. İşçinin anlattıklarına göre; denetleme yapılmadan önce tüm önlemler alınıyor. Değerlerin düşük çıkması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Bunun için atık sularının içine normal musluk suyu dolduruluyor. Öte yandan işçi sağlığı ve iş güvenliği ise tesiste hiçe sayılıyor. Kimyasal maddeler taşınırken usulüne uygun davranılmadığı için bir işçinin kolu asitle yandı.
HERKES ALDATILDI Cargill'in kurulduğu günden beri herkesi aldıttığını söyleyen işçilerin ifadelerine göre; binlerce kişiye iş sahası sağlanacağı iddia edilen Cargill'de ancak 40 kişi çalışıyor. Fabrikanın çevre tahribatı şimdiden başladı. Göl git gide kirleniyor ve zeytinlikler zarar görmeye başladı. Cargill'in çevresi iğrenç bir kokuyla kaplı.
Evrensel'i Takip Et