27 Ocak 2004 23:00
Yalanlar bir bir dökülüyor
ABD ve İngiliz hükümetlerinin Irak'ta kitle imha silahı bulmak amacıyla sürdürdüğü araştırmalar kendi aleyhlerine sonuçlanıyor.
İşgalin başlamasından önce Londra'da bulunan Saddam muhalifleri, Irak lideri Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarını 45 dakika içerisinde saldırıya hazır bir hale getirme kapasitesine sahip olduğunu söylemişti. Bu sözler, Başbakan Tony Blair tarafından "kanıt" olarak kullanılmıştı.
Ama şimdi Saddam muhalifleri, İngiliz istihbarat örgütü MI6'ya verdikleri bu bilginin asılsız olabileceğini itiraf ettiler.
Araştırılmadan kabul edilmiş İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw üzerinde kitle imha silahları iddiasını savunması yönünde baskılar artıyor. Ancak iddiaların savunulması bir yana, hükümeti zora sokan yeni yalanlar ortaya çıkıyor. Sürgündeki Iraklıların başkanlığını yapan İyad Allavi'nin sözcüsü Nick Theros, söz konusu iddianın kendilerine tek bir kaynaktan ulaşan 'işlenmemiş' bir iddia olduğunu, kendilerinin de bunu istihbarat örgütü MI6'ya ilettiklerini söyledi.
Silahı gören yok
Theros, iddianın kaynağı olduğu söylenen Iraklı yetkilinin, "45 dakika" iddiasına temel olarak gösterilen kimyasal silahları hiç görmediğini açıkladı. MI6'nın Başkanı Richard Dearlove de bu bilginin ikinci el bir kaynaktan edinildiğini kabul etti.
İşgalcilerin iç çekişmeleri İşgal öncesi BM'yi saldırıya müdahil etmeye yönelik çabalar da gündeme geliyor. İngiltere Başbakanı Blair'in yardımcıları, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in Blair'e karşı 'gerilla savaşı' ilan ettiğini söylüyor. Blair'in yardımcıları, "tam bir tek taraflılık savunucusu olan Cheney'in, Irak'a yönelik saldırı öncesinde gerilla savaşı başlattığını ve Bush'un BM'deki konuşmasına rağmen her fırsatta BM'yi dışlamak için mücadele ettiğini" belirttiler. ABD'deki Demokrat Parti yetkilileri de, Cheney'in istihbarat servislerine, Irak'ta kitle imha silahı bulunduğu yönünde rapor hazırlamaları için baskı yaptığını vurguladı.
Avrupa'nın liderliği Tony Blair'in biyografisini hazırlayan Philip Stephens'in kitabında ise, Blair ve Fransa Başbakanı Jacques Chirac arasında, Irak saldırısı öncesinde yaşanan 'restleşmeler' konu ediliyor. Kitaba göre Blair, Chirac'ın Irak tartışmalarıyla kendisini kişisel olarak yıkmaya çalıştığını düşündü. Bu çekişmelerin odağında ise, Avrupa'nın lideri konumunu ele geçirme politikası yatıyordu. Yani Fransa, Irak işgali vesilesiyle İngiltere'nin AB içindeki gücünü zayıflatmaya çalışmaktaydı.
Araştırılmadan kabul edilmiş İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw üzerinde kitle imha silahları iddiasını savunması yönünde baskılar artıyor. Ancak iddiaların savunulması bir yana, hükümeti zora sokan yeni yalanlar ortaya çıkıyor. Sürgündeki Iraklıların başkanlığını yapan İyad Allavi'nin sözcüsü Nick Theros, söz konusu iddianın kendilerine tek bir kaynaktan ulaşan 'işlenmemiş' bir iddia olduğunu, kendilerinin de bunu istihbarat örgütü MI6'ya ilettiklerini söyledi.
Silahı gören yok
Theros, iddianın kaynağı olduğu söylenen Iraklı yetkilinin, "45 dakika" iddiasına temel olarak gösterilen kimyasal silahları hiç görmediğini açıkladı. MI6'nın Başkanı Richard Dearlove de bu bilginin ikinci el bir kaynaktan edinildiğini kabul etti.
İşgalcilerin iç çekişmeleri İşgal öncesi BM'yi saldırıya müdahil etmeye yönelik çabalar da gündeme geliyor. İngiltere Başbakanı Blair'in yardımcıları, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in Blair'e karşı 'gerilla savaşı' ilan ettiğini söylüyor. Blair'in yardımcıları, "tam bir tek taraflılık savunucusu olan Cheney'in, Irak'a yönelik saldırı öncesinde gerilla savaşı başlattığını ve Bush'un BM'deki konuşmasına rağmen her fırsatta BM'yi dışlamak için mücadele ettiğini" belirttiler. ABD'deki Demokrat Parti yetkilileri de, Cheney'in istihbarat servislerine, Irak'ta kitle imha silahı bulunduğu yönünde rapor hazırlamaları için baskı yaptığını vurguladı.
Avrupa'nın liderliği Tony Blair'in biyografisini hazırlayan Philip Stephens'in kitabında ise, Blair ve Fransa Başbakanı Jacques Chirac arasında, Irak saldırısı öncesinde yaşanan 'restleşmeler' konu ediliyor. Kitaba göre Blair, Chirac'ın Irak tartışmalarıyla kendisini kişisel olarak yıkmaya çalıştığını düşündü. Bu çekişmelerin odağında ise, Avrupa'nın lideri konumunu ele geçirme politikası yatıyordu. Yani Fransa, Irak işgali vesilesiyle İngiltere'nin AB içindeki gücünü zayıflatmaya çalışmaktaydı.
Evrensel'i Takip Et