26 Ocak 2004 23:00
Şeker gibi tiyatro salonu
GÜNÜN YAZILARI
Tiyatro Pembe Kurbağa çocukların birbiriyle ve oyuncuyla "temas" halinde olmasını sağlayacak bir ortam yaratıyor.
Ekonomik zorluklara rağmen yıllarca çocuk tiyatrosu yapan Figen Çokoğlu ve Ali Nihat Yavşan'ın kurduğu çocuklara özel dizayn edilmiş çocuk sahnesi, ayakta kalmayı başararak bir yılını doldurdu.
Figen Çokoğlu ve Ali Nihat Yavşan yıllarını çocuk tiyatrosuna adayan iki tiyatro oyuncusu. Çocuk tiyatrosuna "gönül bağları" öğrencilik yıllarında başlıyor iki oyuncunun. Önce, şimdi de bir çok öğrencinin okul masraflarını çıkarmak için başvurduğu palyaço gösterileri ile yola koyuluyorlar.
Çocuk tiyatrosu alanında yaşanan eksikliğin farkına varan iki oyuncu, büyük bir cesaret örneği göstererek, çocuk tiyatrosu yapmaya karar veriyorlar. 20 yıl içinde çocuklara yönelik animasyonlar, televizyon programları, çocuk oyunlarını hayata geçirerek birikimleri ile ayakta kalıyor iki oyuncu.
Birikimlerini, Pembe Kurbağa adını verdikleri çocuk sahnesi kurarak değerlendiren iki oyuncu, bu sahneyi tiyatro çalışanları ile birlikte yaptıkları animasyonlarla kuruyor ve ayakta tutuyorlar.
"Biz bu işe gönül verdik" İki oyuncu neden çocuk tiyatrosu yaptıklarını "Türkiye'de sanata hiç bir katkı yok. Sanatçılar popüler olmadıkları sürece para kazanamıyorlar. Para kazanmıyorsak peki niye çocuk tiyatrosu yapıyoruz, gönül vermişsiniz de ondan yapıyorsunuz. Animasyondan kazandığımızı gönül rahatlığıyla tiyatroya aktarıyoruz. En başta sevgi, sevgisiz olmuyor. Çocuklar sahtekar değil. Biz yetişkinler bir oyunu beğenmesekte alkışlıyoruz. Ama çocuklar bir oyunu beğenmediği zaman ilgilenecek başka şeyler buluyorlar." diye anlatıyor.
En çekingeni bile Çocukların kocaman salonlarda kaybolmasından ve kocaman koltukta küçücük kalmalarından rahatsız olan iki oyuncu, çocukların birbirlerini rahatça göreceği, yeri geldiğinde sahneye inip oyuncuyla oyuna katılabileceği bir sahne oluşturmuşlar. Salona aileleriyle birlikte giren çocuklar oyunun ilk başlarında yakınlarının yanından ayrılmıyorlar. Oyun başladıktan sonra oyuncu çocuklarla sürekli temas haline geçiyor. Bu sayede en çekingen çocuk bile oyunun bir parçası olarak çevresine gülücükler saçıyor.
Özgür hissediyorlar Oyuncu Ali Nihat Yavşan, çocukların tepkilerini "Çocuklar kendilerini özgür hissediyor. Sosyal iletişim kuramayan çocuklar burda birbiriyle kaynaşıyorlar. Mekan onların mekanı. Mekandan dolayı aynı oyunu bir kaç kez izlemeye gelen çocuklar oluyor. Önceden bir metin hazırlıyorsunuz ama oyunun ucu açık. Çocuktan gelen tepkiye göre davranışlarımızı belirliyoruz" diyerek aktarıyor. Yavşan çocuk tiyatrosunun büyük tiyatrosuna hazırlayan bir ön aşama olarak düşünülmesinin büyük bir yanılgı olduğunu söyleyerek, çocuk tiyatrosunun büyük tiyatrosu gibi kendi başına bir olgu olduğunu belirtiyor. Çocuk tiyatrosunun ilerdeki bir seyirciyi yaratmak gibi bir amacı olmadığını dile getiren Yavşan, "Onun düşünü yakalamak, düşünü zenginleştirmek, olaylar karşısında ortak tavır sergilemesini birlikte davranmasını sağlamak amaç" diyor. Çocuk oyununun düşüp kalkmak olmadığına dikkat çeken Figen Çokoğlu, "Bir çocuk oyununda dikkat edilmesi gereken şeyler var. Mesala sosyal hayata ilişkin birşeyler olmalı. Dil çok önemli. Ne dediğine dikkat etmiyorsun. 'Aptal' diyorsun çocuklar onu papağan gibi tekrarlıyorlar. Televizyonlarda bakıyorsunuz bangır bangır 'salak salak' diyen hayretler içinde izlediğim bir çizgi film var. Çocuğun karşısına eli yüzü düzgün çıkılmalı, bir özen olmalı. Bir diğer ay oyunun ismini değiştirerek aynı yuvaya oyunu götüren gruplarda var. Ayda dört oyun oynayanların ne yaptığını merak ediyorum. Bir oyunun yazım aşaması var, kostümleri provası hazırlanıyor. Bunları ne zaman yapıyorlar' diyor.
"Biz bu işe gönül verdik" İki oyuncu neden çocuk tiyatrosu yaptıklarını "Türkiye'de sanata hiç bir katkı yok. Sanatçılar popüler olmadıkları sürece para kazanamıyorlar. Para kazanmıyorsak peki niye çocuk tiyatrosu yapıyoruz, gönül vermişsiniz de ondan yapıyorsunuz. Animasyondan kazandığımızı gönül rahatlığıyla tiyatroya aktarıyoruz. En başta sevgi, sevgisiz olmuyor. Çocuklar sahtekar değil. Biz yetişkinler bir oyunu beğenmesekte alkışlıyoruz. Ama çocuklar bir oyunu beğenmediği zaman ilgilenecek başka şeyler buluyorlar." diye anlatıyor.
En çekingeni bile Çocukların kocaman salonlarda kaybolmasından ve kocaman koltukta küçücük kalmalarından rahatsız olan iki oyuncu, çocukların birbirlerini rahatça göreceği, yeri geldiğinde sahneye inip oyuncuyla oyuna katılabileceği bir sahne oluşturmuşlar. Salona aileleriyle birlikte giren çocuklar oyunun ilk başlarında yakınlarının yanından ayrılmıyorlar. Oyun başladıktan sonra oyuncu çocuklarla sürekli temas haline geçiyor. Bu sayede en çekingen çocuk bile oyunun bir parçası olarak çevresine gülücükler saçıyor.
Özgür hissediyorlar Oyuncu Ali Nihat Yavşan, çocukların tepkilerini "Çocuklar kendilerini özgür hissediyor. Sosyal iletişim kuramayan çocuklar burda birbiriyle kaynaşıyorlar. Mekan onların mekanı. Mekandan dolayı aynı oyunu bir kaç kez izlemeye gelen çocuklar oluyor. Önceden bir metin hazırlıyorsunuz ama oyunun ucu açık. Çocuktan gelen tepkiye göre davranışlarımızı belirliyoruz" diyerek aktarıyor. Yavşan çocuk tiyatrosunun büyük tiyatrosuna hazırlayan bir ön aşama olarak düşünülmesinin büyük bir yanılgı olduğunu söyleyerek, çocuk tiyatrosunun büyük tiyatrosu gibi kendi başına bir olgu olduğunu belirtiyor. Çocuk tiyatrosunun ilerdeki bir seyirciyi yaratmak gibi bir amacı olmadığını dile getiren Yavşan, "Onun düşünü yakalamak, düşünü zenginleştirmek, olaylar karşısında ortak tavır sergilemesini birlikte davranmasını sağlamak amaç" diyor. Çocuk oyununun düşüp kalkmak olmadığına dikkat çeken Figen Çokoğlu, "Bir çocuk oyununda dikkat edilmesi gereken şeyler var. Mesala sosyal hayata ilişkin birşeyler olmalı. Dil çok önemli. Ne dediğine dikkat etmiyorsun. 'Aptal' diyorsun çocuklar onu papağan gibi tekrarlıyorlar. Televizyonlarda bakıyorsunuz bangır bangır 'salak salak' diyen hayretler içinde izlediğim bir çizgi film var. Çocuğun karşısına eli yüzü düzgün çıkılmalı, bir özen olmalı. Bir diğer ay oyunun ismini değiştirerek aynı yuvaya oyunu götüren gruplarda var. Ayda dört oyun oynayanların ne yaptığını merak ediyorum. Bir oyunun yazım aşaması var, kostümleri provası hazırlanıyor. Bunları ne zaman yapıyorlar' diyor.
Evrensel'i Takip Et