25 Ocak 2004 23:00

Oraların 'paparazzi'si

Siirt Eğitim Fakültesi'ndeki öğrencilere soruşturma açıldı. Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği de, üniversitelerine bağlı olan bu okula gidip, soruşturmaları protesto etmek istedi. Bunun için 17 Ocak Cumartesi günü dernek binasını önünde buluşuldu. 09.30'da hareket etme saati geldi. Öğrenciler minibüslere binmek için yürüdüler. Ama 'paparazzilere' yakalandılar. Bu paparazziler bildiğiniz paparazzilerden değil! Dicle Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin kendilerini kameraya çeken, devletin kolluk güçlerine yaptıkları adlandırmaydı. Öğrencilerin polis kameralarına bu adı vermelerinin sebebi, yaptıkları her etkinlikte, eylemde bu kameralarla karşılaşmaları: Öğrencilerin attıkları her adım takipte. Ve yapılan bu uygulama sadece öğrencilere yönelik değil. Bu, toplumsal muhalefete karşı uygulanan bir yöntem. Bölgede OHAL kalktı ama uygulamalar OHAL'e rahmet okutur şekilde devam ediyor. Bu kısa bilgilendirmeden sonra kaldığımız yerden devam edelim. Ve Diyarbakır'dan Siirt'e giden öğrencilerin yol boyunca karşılaştıklarını anlatmaya çalışalım. Altıncı arama! Öğrenciler arabaya bindi ve Siirt'e doğru yol aldılar. Diyarbakır'ın çıkışında yine paparazzilere yakalandılar! Öğrencilerin kimlikleri incelenmeye alındı; öğrenciler tekrar ve bu sefer tek tek kameraya alındıktan sonra; verilen nasihatlerin ardından, iyi yolculuklar (!) dilenerek uğurlandı. Ama öğrenciler "Paparazzilerden kurtulduk" dedikleri anda yeniden yakalandılar. Bu kez kimlik bilgileri alındı. Bir saat kadar süren Batman-Diyarbakır yolu üzerinde öğrenciler beş kez yakalandılar paparazzilere! Bir saatlik yolun iki saati çoktan geçmişti bile. Batman'a girildiğinde yol güzergâhı boyunca alınan güvenlik önlemlerinin kuşların uçmasına izin verip vermediğini bilmiyoruz ama, alınan önlemler Batmanlılar'ın da dikkatini çekmiştir. 'Önlemler' uyarınca öğrencilerin Batman'da durmaması söylendi. Öğrenciler, Batman geçildikten sonra Beşiri ile Kurtalan arasındaki Üç Yol mevkiinde durduruldu. Bu kez paparazzilerin kıyafetleri değişmiş; görevi jandarma devir almıştı. Tanklar ve diğer savaş aygıtları arasında öğrencilerin bindikleri her minibüsü tek tek ve her seferinde en az yarım saat sürecek biçimde arıyorlardı. Ve bu altıncı arama idi. Gayet iyi arıyorlardı! Coplar, küfürler... Öğrenciler tüm aramalarda olduğu gibi bu aramada da yaptıkları şakalarla zamanın geçmesini bekliyorlardı. Zaten başka şansları da yoktu. Arama bitti. Tekrar yola çıkma zamanıydı. Arabalar bu kez tek tek bırakıldıkları için son araba hâlâ arama noktasındaydı. Öğrenciler Siirt merkezine geçmek istiyorlardı. Ama kendilerini karşılamaya gelenler buna izin vermiyordu! Aralarında paparazzilerin yanı sıra başka kişiler de vardı. Sanki Siirt'i düşmandan korur gibi hazır kıta bekliyorlardı. Ve gayet kabalıktılar. "Arabalara binin", "Gidin açıklamanızı Diyarbakır'da yapın" denildi. Sonra mı?... Sonra da devletin copları, kalasları ve silah dipçikleri uzandı gençlere!... Çamurlar arasında yapılan bu uygulamaya küfürler de ekleniyordu. Geri dönme vakti gelmişti. Akrepler, minibüsleri takip etmeye devam ediyordu. Beşiri ve Kurtalan yolu arasında DEHAP'lı Batman Belediye Başkanı, DEHAP ve kitle örgütleri ve sendikalar öğrencileri karşıladı. Yaralı gençler Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Tedavilerine müdahale edildi, izin verilmedi. Sonra gençler, şehir merkezinde bulunan Bahar Kültür Merkezi'ne geçmek istediler. Ama yine bırakılmadılar... Sonra tekrar Diyarbakır'a geldiler. Gençlerin kimlik bilgileri, Diyarbakır'da yapılan ilk aramada (!) yaşanacak olası olaylara karşı önlem olarak daha doğrusu herhangi bir olay yaşanırsa gerekli işlemleri yapmak üzere alınmıştı. Eğer şimdi üniversite yönetimi, gençlere soruşturma açıp da bize açmazsa burada çifte standart var demektir!

Evrensel'i Takip Et