19 Ocak 2004 23:00
Sosyal Forum'da bir ilk
4. Dünya Sosyal Forumu'nu öncekilerden ayıran ve hareketin geleceğine dair olumlu işaretler veren bir farkı var: İşçi ve emekçilerin ağırlığı.
Brezilya'nın Porto Alegre kentinde düzenlenen bir önceki DSF, sosyal demokrat partinin de etkisiyle, işçi sınıfı ve emekçilerin somut sorunlarına uzak duran, genel bir 'küreselleşme ve neoliberalizm karşıtlğı'nın damga vurduğu bir forum olmuştu.
Mumbai'de devam eden 4. DSF, emekçilerin bununla yetinmediğini ve kendi mücadele hatlarını çizmek için harekete geçtiklerini gösteriyor.
Sokaklarda yürüyüş ve gösteri yapan onbinlerce insanın önemli bir kesimini, sendika ve kitle örgütleri/dernekler çatısı altında toplanmış olan Hindistanlı işçiler ve köylüler oluşturuyor. Ezilen kastlar, kabileler gibi kesimler de, bu ilk grupla birlikte hareket etmeye özen gösteriyorlar. Geçmiş sosyal forumlara kıyasla, önemli bir fark bu.
DSF'de Emek toplantıları Ancak farklılık bununla sınırlı değil. DSF 2004 kapsamında ilk kez, 'DSF'de Emek' başlıklı bir program düzenleniyor. Yapılan 4 ayrı büyük toplantıda 'uluslararasi işçi sınıfının birliği', 'özelleştirmenin ulusal ekonomi ve işçi sınıfına etkileri', 'bölgecilik, dinsel bağnazlik, ayrımcı şiddet ve sendikal hareket', 'örgütsüz işçiler' gibi konular ele alındı. 'DSF'de Emek' programının öncülüğünü, Yeni Sendikal İnisiyatif (NTUI) yapıyor. İnisiyatif; Gucarat gibi emekçiler arasında dini ayrımların körüklendiği bir hassas bölgede önemli bir güce sahip. Nitekim, Gucarat Sosyal Forumu çatısı altında toplanan yüzlerce kişi, DSF'ye katılmış bulunuyor. İnisiyatif, diğer yandan Pakistanlı işçi örgütleriyle de iyi ilişkilere sahip. Esas olarak bu ilişki sayesinde, Mumbai'ye gelen 500'e yakın Pakistanlı, iki ülke arasında yaratılan düşmanlığın kırılmasına katkıda bulunuyor.
Hareketin ideolojik önemi NTUI, Sosyal Forum öncesinde dünyanın en büyük sendika konfederasyonlarını ortak tutum almaya zorlamış. Böylelikle, ABD'den AFL/CIO, ITF gibi dev sendikalar, burada birlikte hareket etmeye başlamışlar. Zaten bu işbirliği sayesinde, 'DSF'de Emek' programı, Sosyal Forum yönetimine kabul ettirilebilmiş. NTUI yöneticilerinden Ashim Roy Kumar, Sosyal Forum'a emek damgasını vurmanın zamanının çoktan geldigini belirtiyor ve 'Küreselleşme karşıtı bu hareket, sınıfsal niteliği gereği, emekçi hareketine somut bir katkıda bulunamıyor, bu doğru. Ama emperyalizme karşı mücadelenin ideolojik karakterini bu hareket belirliyor. İsçi sınıfı bunu görmezden gelemez' diyor.
Emperyalizme karşı mücadele Ashim Roy da, pek çok katılımcı gibi, DSF'ye bu kez antiemperyalizm ve ABD karşıtlığının damga vurduğu kanısında. 'Ya sosyalizm?' diye sorduğumuzda yanıtı şöyle oluyor: 'Bugün antiemperyalist mücadelede, kitleleri Amerikan emperyalizmine karşı seferber edebilmek, her şeyden önemli. Sosyalizm uğruna mücadelenin nasıl yürütüleceğini , antiemperyalist mücadele belirleyecek. Asıl odak noktamız, bu olmalı.' DSF yönetimindeki 'NGO'lar, fazla belli etmeseler de bu gelişmelerden epey rahatsız. Sosyal demokratlar, anarşistler, yeminli sosyalizm düşmanları ve ABD fonlarından beslenen 'sivil toplum örgütleri'nin oluşturduğu bu ilginc karışım, ipleri elinden kaçırmaktan korkuyor. 2005'teki toplantıların 'Dön baba dönelim' misali tekrar Porto Alegre'de yapılacağını açıklamalarına, başka bir sebep bulmak zor!
DSF'de Emek toplantıları Ancak farklılık bununla sınırlı değil. DSF 2004 kapsamında ilk kez, 'DSF'de Emek' başlıklı bir program düzenleniyor. Yapılan 4 ayrı büyük toplantıda 'uluslararasi işçi sınıfının birliği', 'özelleştirmenin ulusal ekonomi ve işçi sınıfına etkileri', 'bölgecilik, dinsel bağnazlik, ayrımcı şiddet ve sendikal hareket', 'örgütsüz işçiler' gibi konular ele alındı. 'DSF'de Emek' programının öncülüğünü, Yeni Sendikal İnisiyatif (NTUI) yapıyor. İnisiyatif; Gucarat gibi emekçiler arasında dini ayrımların körüklendiği bir hassas bölgede önemli bir güce sahip. Nitekim, Gucarat Sosyal Forumu çatısı altında toplanan yüzlerce kişi, DSF'ye katılmış bulunuyor. İnisiyatif, diğer yandan Pakistanlı işçi örgütleriyle de iyi ilişkilere sahip. Esas olarak bu ilişki sayesinde, Mumbai'ye gelen 500'e yakın Pakistanlı, iki ülke arasında yaratılan düşmanlığın kırılmasına katkıda bulunuyor.
Hareketin ideolojik önemi NTUI, Sosyal Forum öncesinde dünyanın en büyük sendika konfederasyonlarını ortak tutum almaya zorlamış. Böylelikle, ABD'den AFL/CIO, ITF gibi dev sendikalar, burada birlikte hareket etmeye başlamışlar. Zaten bu işbirliği sayesinde, 'DSF'de Emek' programı, Sosyal Forum yönetimine kabul ettirilebilmiş. NTUI yöneticilerinden Ashim Roy Kumar, Sosyal Forum'a emek damgasını vurmanın zamanının çoktan geldigini belirtiyor ve 'Küreselleşme karşıtı bu hareket, sınıfsal niteliği gereği, emekçi hareketine somut bir katkıda bulunamıyor, bu doğru. Ama emperyalizme karşı mücadelenin ideolojik karakterini bu hareket belirliyor. İsçi sınıfı bunu görmezden gelemez' diyor.
Emperyalizme karşı mücadele Ashim Roy da, pek çok katılımcı gibi, DSF'ye bu kez antiemperyalizm ve ABD karşıtlığının damga vurduğu kanısında. 'Ya sosyalizm?' diye sorduğumuzda yanıtı şöyle oluyor: 'Bugün antiemperyalist mücadelede, kitleleri Amerikan emperyalizmine karşı seferber edebilmek, her şeyden önemli. Sosyalizm uğruna mücadelenin nasıl yürütüleceğini , antiemperyalist mücadele belirleyecek. Asıl odak noktamız, bu olmalı.' DSF yönetimindeki 'NGO'lar, fazla belli etmeseler de bu gelişmelerden epey rahatsız. Sosyal demokratlar, anarşistler, yeminli sosyalizm düşmanları ve ABD fonlarından beslenen 'sivil toplum örgütleri'nin oluşturduğu bu ilginc karışım, ipleri elinden kaçırmaktan korkuyor. 2005'teki toplantıların 'Dön baba dönelim' misali tekrar Porto Alegre'de yapılacağını açıklamalarına, başka bir sebep bulmak zor!
Evrensel'i Takip Et