3 Aralık 2003 22:00

Her gün bir masal

Üçyüzaltmışbeş gün sürecek bir masal anlatılıyor "Masalevi"nde... Tıpkı "Binbirgece Masalları", "Dedem Korkut Hikâyeleri" ya da "Kibritçi Kız"ın üşümemek için yaktığı her kibritte anlattığı hikâyeler gibi... Tek bir farkla, "Masalevi", burada Türkiye'nin herhangi bir kentinin herhangi bir sokağındaki herhangi bir apartman dairesinde... Masalevi'nde haftanın her günü bir masal anlatan 7 masalcı da tanıdık. Biri dede, biri nine, biri anne... Komşu teyze ile gezgin amca da var. Bir de "masallarını terliğine anlatan" evin küçük çocuğu ile "Miyav yoktu, miyav vardı" diye söze giren küçük kedi eklenince; haftanın her gününe bir masal düşüyor Masalevi'nde... Adnan Özyalçıner ile Sennur Sezer'in derlediği, topladığı yazdığı tam 365 masalın yer aldığı "Masalevi" adlı kitapta, Ayşe Bengi ve Adnan Taylan Sakin de çocuk ve kedinin masallarına katkıda bulunmuş. Çocuğun masallarına katkıda bulunan diğer iki isim ise Melisa Bayrak ve İlayda Bayrak. Bu çocuklardan Sennur Sezer ve Adnan Özyalçıner'in torunu olan Adnan Taylan 10, Melisa 11, İlayda 6 yaşında. Bu üç çocuk oldukça şanslılar, çünkü anlattıkları masallarda kendilerinin de adları geçiyor, kendi öyküleri de yer alıyor.

Bir yıl boyunca Masalevi, 1 Ocak'ta anlatılan "Takvimin Masalı" ile başlıyor. Dedenin anlattığı bu masal, zaman kavramı etrafında geziniyor ve çocuklara zamanı, günleri, ayları, yılları öğretiyor. Hemen ikinci masalda da, çocuğun gözüyle dinliyoruz takvimi bu kez. Takvim "Masalevi" için önemli, çünkü bir yıl boyunca okunmak üzere kurgulanmış bir kitap. Gün gün anlatılan masalların sonunda, bir sır veriyor Masalevi tüm çocuklara: "Her yıl 365 masal yaşarsın. Masallar gibi günler de biraz benzer birbirine, biraz benzemez. Bilyeler gibi hepsinin biçimi aynı olsa da, başkadır ortasındaki renk. Kimisi çakıl taşları gibi gelir sana, kimi kristal boncuklar gibi. Avuçlarından geçen o kadar bilyeden hangisini saklayabildin ki, bütün yılı anımsayasın? En önemlisi günlerin değerini bilmen. Zamanı saçıp savurmaman."

Her renkten masal "Üçyüzaltmışbeşinci Günün Masalı" böyle bitiyor. "Takvimin Masalı" ile arasındaki yüzlerce masalda ise konu kâh eski günlere gidiyor kâh dünyanın öbür ucuna. "Afrika'daki Karıncalar"dan, Viking ülkesine, kadın savaşçı Amazonlar'dan, Ongol Congol ejderine, Anadolu'nun öyküsünden Bremen'in mızıkacılarına uzunan bir zenginlik bu. Bazı masallar, derlenmiş, değişik kaynaklardan bir araya getirilerek toparlanmış. "Hansel ve Gretel", "Rapunzel", "Kırmızı Başlıklı Kız" gibi birçok masal kitapta yerini alıyor. Anadolu halk edebiyatı içinde kendini var eden pek çok masal da aynı biçimde Masalevi'nin konuğu... Bir de Sennur Sezer'in kaleme aldığı özgün yaratım olan masallar var; "Dünyayı Dolaşan Çiçek", "Ponponlu Bere", "Pisipisi Masalı", "Başıboş Sözcükler" gibi... Ayşe Bengi ve Adnan Taylan Sakin de özgün yaratımlarıyla Masalevi'nde yerlerini alıyorlar. Bu 822 sayfalık önemli kitabın, biçimi de başarılı. Masalcıların, masalların resimleri ile kitabın formu oldukça canlı ve renkli. Yaşar Zeynelov'un resimleri ile çocuklar için daha da çekici hale gelen kitap, çocuk yetiştiren aileler için önemli bir kaynak ve başucu kitabı olmaya aday. Hele de kimileri "televizyon çocukları", "internet çocukları" gibi sıfatlarla da anılan "zamane çocukları"nın karşı karşıya olduğu o "şiddet yüklü" bombardıman düşünüldüğünde... Her akşam bir masal... Onca kirlenmişlik ve olumsuz yönlendirme arasında, iyi düşünülmüş bir proje olarak öne çıkıyor Masalevi. Her akşam masal dünyasında gezinti için 15 dakika masala ayırmak, çocuklara masal okumak, okutmak, masal üzerine sohbet etmek, hatta kendi masalını yazmasını sağlamak için bulunmaz bir olanak. Bir yıl boyunca, her akşam bir masal... Ne dersiniz?

Evrensel'i Takip Et