Dünyanın filmi Stockholm'de

Stockholm Uluslararası 13. Film Festivali bugün Quentin Tarantino'nun yönetmenliğini yaptığı "Kill Bill" adlı filmiyle perdelerini izleyicilere açacak. 11 gün süresince 40 ülkeden 160 film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Festival, bu yıl Cannes'da Altın Palmiye ödülü alan Gus van Sant'ın "Elefant" adlı filminin gösterimiyle sona erecek. Tayland ve Amerikan filmlerinin ağırlıkta olduğu festivalde onur ödülünün ise Blue Velvet, Tvin Peaks ve David Lynch'a verilmesi kararlaştırıldı. Festival öncesinde basın ve sinemaseverlerin en fazla ilgisini çeken filmlerden biri Gus van Sant'ın "Elephant"ı oldu. Film, Amerika'da son yıllarda öğrencilerin silahlanarak katliam yapmalarından esinlenerek hazırlanmış. Daha önce Amerika'da gösterime sunulan film, olayların kronolojik sıralanması ve çekim tekniğinin başarısından dolayı övgüler almasına rağmen kapitalist toplumdaki çürüme ve çözülmelerin nedenlerini görmezden geldiği için yoğun şekilde eleştirilmişti. Festivalde ayrıca, toplumsal gerçekleri perdeye aktardıkları için siyasi iktidarların yasakladığı ve engellemeye çalıştıkları bazı filmler de izleyiciyle buluşama olanağı bulacak. Bunlardan biri de Royston Tays'ın yönetmenliğini yaptığı "15-the Feature" adlı yarı belgesel. Yönetmen, öğretmenlik yaptığı sırada çalıştığı okula cezalarını çekmek için gönderilen 4 gencin başından geçenleri senaryolaştırarak perdeye aktarmış. Hükümet, ülkenin imajını karaladığı, prestijini sarstığı gerekçesiyle filmin gösterimini yasaklamış. Protestolar sonucu 21 yaşından büyüklerin filmi seyretmelerine izin verilmiş. İzleyicilere sunulacak ilginç filmlerden biri de ailesi faşist Yunan cuntasının teröründen kaçarak İsveç'e iltica eden Nitza Kakoeos'un yönetmenliğini yaptığı "Babam Adına"sı. Film, 6 yaşında İsveç'e gelerek siyasi iltica talebinde bulunan Raymond Parades'in başından geçenleri anlattığı "Ölü bir insan kaç kez öldürülebilir" adlı romandan uyarlanarak perdeye aktarılmış. Dikkate değer bir diğer yapım da, Neema Barnette'nin yönettiği "Civil Brand". Film, Amerika Birleşik Devletleri'nde cezaevlerinde yaşayan kadın mahkûmların köle gibi çalıştırılmalarını ve gardiyanlar tarafından cinsel olarak kullanılmalarını konu alıyor. Civil Brand bu yıl yapılan American Black Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü almıştı. Dokümenter filmler içinde en ilginç olanı ise Time Magazine dergisinin film eleştirmeni Richard Schickel'in yapımını üstlendiği Charlie: The Life and Art of Charles Chaplin. Chaplin'in değişik filmlerinden alınan klipler ve üç çocuğu ile yapılan söyleşilerden oluşan 132 dakikalık filmde Martin Scorsese, Woody Allen ve Geraldine Chaplin de yer alıyor. Ferzan Özpetek'in yönetmenliğini yaptığı İtalyan yapımı "Karşı Pencere" de festivalde gösterilecek filmler arasında.