Türkiye'de açlık tehlikesi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar ile Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin ortak yaptıkları basın toplantısında, Dünya Gıda Günü ve Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nün kutlandığı bu dönemde, 200 milyonu çocuk olmak üzere 840 milyon insanın hâlâ açlıkla karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Basın toplantısında, Avrupa Birliği'ne uyum için geliştirilen tarım politikalarına devam edildiği taktirde Türkiye'de tarım diye bir şeyin kalmayacağı dile getirildi. TZOB Genel Merkezi'nde dün yapılan toplantısında konuşan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, "Kırsal alanda kadın tarlada üretendir, evini yönetendir, ailesini besleyendir, kadın toplumun sigortasıdır" diyerek, bu yüzden Uluslararası Tarım Üreticileri Fedarasyonu'nun 15 Ekim'i "Dünya Çiftçi Kadınlar Günü olarak ilan ettiğini hatırlattı. 16 Ekim'i Birleşmiş Milletler'in dünyada gıdanın önemine dikkat çekmek için Dünya Gıda Günü olarak belirlediğini söyleyen Bayraktar, "Dünyadaki savaş çığırtkanlıkları arasında aç insanların sesleri çok cılız çıkmaktadır" dedi. Türkiye'nin gelecekte açlık sıkıntısı ile karşı karşıya kalmayacağının hiç bir garantisi olamadığını dile getiren Bayraktar, Türkiye'ye dayatılan politikaların üreticinin üretimden çekilmesine yönelik olduğunun altını çizdi. Bayraktar, çiftçinin sadece "doğrudan gelir desteğine mahkum edilmesini eleştirerek, tarımın yeniden canlandırılması için yeni desteklerin zorunlu olduğunu belirtti. Bayraktar, yalnış politikalardan dönülmesinin ilk adımının "2004 yılında tarımsal destek ödeneklerinin ihtiyaca uygun büyüklükte olmasına önem verilmesi" olduğunu bildirdi. TZD Başkanı İbrahim Yetkin ise Türkiye'de insanların yeterli, sağlıklı ve dengeli" beslenmediklerini kaydederek, tarımda iyileştirme gerçekleşmezse Türkiye'de insanların, en çok tüketilen ekmeği bile bulamaz hale geleceklerini dile getirdi.

---

Türkiye tarımının sorunları

Tarım teşkilatında ve Kadastro teşkilatlarında teknik elaman yetersiz.

Üreticinin tarım konusunda yeterli donanımı sağlayacak eğitim verilmiyor.

Yem bitkileri destekleri zamanında ödenmemektedir.

Et-Balık ve süt kumlarının bölgede özelleştirilmesi hayvancılığa büyük zarar verdi.

Üreticiler zirai kredi temininde güçlük çekmekte, tefecilerden yüzde 100 ile para almaktalar.

Sulamada kullanılan elektirik fiyatları yüksektir.

Karadeniz bölgesinde çay üreticilerinin 1'inci sürgün dışındaki ürün bedelleri ile budama tazminatlarının ödenmesi gecikmiştir.

Sınır ticareti ve kaçak yolla gelen tarım ürünleri üretime zarar vermektedir.