3 Ekim 2003 22:00
Ödüller bugün açıklanıyor
DİĞER HABERLER
40. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin en önemli bölümü olan Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'nın sonuçları bugün saat 14.00'de açıklanıyor. Daha önce, son gün düzenlenen ödül töreninde açıklanan sonuçlar, yönetmen ve oyuncuların kapanış gecesine ilgilerinin azalması üzerine bir gün öncesine alınmıştı. Festivalin ödülleri ise yarın akşam düzenlenecek bir törenle sahiplerine verilecek.
Altın Portakal Film Festivali'nin ulusal sinemanın gelişmesinde ve tanıtımındaki tarihsel önemi bir yana, son yıllarda bu festivale ilginin az olması önemli bir problem. Zira son yıllarda festivale başvuran film sayısı 10'u geçmiyor. Hatta bu sayı geçtiğimiz yıl 7'ye kadar düştü. Gerçi yılda on-onbeş filmin çekildiği sinema sektöründe festivale katılan filmlerin bu sayıda kalması şaşırtıcı değil. Yılda yüzlerce filmin çekildiği dönemlerde hayat bulan Altın Portakal'a ilginin bu kadar azalmasının başka nedenleri de var.
Birincisi özellikle İstanbul Film Festivali başta olmak üzere, kimi festivallerin etkisinin Altın Portakal'ın üzerine çıkması. Bununla bağlantılı olarak, Altın Portakal'ın en önemli kurallarından birisinin etkisi de var. Bu kurala göre başka bir festivalde yarışan film, Altın Portakal'da yarışamıyor. Ancak bu kuralın beklenildiği etkiyi göstermediği ortaya çıktı. Zira yalnızca bu yıla mahsus olmak üzere bu kural kaldırıldı, ama yine de yalnızca on film yarışıyor ve bu fimlerin dört tanesinin daha önce gösterime girmiş olması, yani bilinen yapımlar olması da ilgiyi azaltan etkenlerden. Son olarak, Altın Portakal'ın 'Yeşilçam' geleneğinin ardından ortaya çıkan boşlukta kendisine yeni bir kimlik yaratamamasını söyleyebiliriz. Bu durum, genç kuşak sinemacıların Altın Portakal geleneklerine bağlılıkta sorunlar yaratmasıyla daha da belirginleşiyor.
Her şeye rağmen, Altın Portakal, sinema dünyasına ait bütün unsurların bir araya geldiği ve yılın yeni filmlerinin bir kısmının huzura ilk kez çıktığı yer olma özelliğini koruyor.
Bu yılın filmleri 13 filmin katılacağının duyurulduğu, ancak "Giz", "Hayal Kurma Oyunları" ve "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" isimli filmlerin yetiştirilememesiyle sayıları ona düşen yarışma bölümündeki filmlerden öne çıkan bir yapıt yok. Ayrıca, hem festival galalarında hem de kent sinemalarında devam eden gösterimlerde önceliğin daha önce vizyona giren yapımlara verilmesi, yeni yapımların ise son günlere bırakılması nedeniyle yeni filmlerin ödüllerin açıklanmasından önce değerlendirilmesi olanaksızlaşıyor. Gazetecilerin ve sinema yazarlarının önemli bir bölümü, sonuçlar açıklandığında bu yılın filmlerini yeni görmüş olacaklar. Ancak, eldeki verilerden bir değerlendirme yapılacak olursa, Zeki Ökten'in yönettiği "Gülüm"de Tarık Akan'ın oyunculuğunun öne çıktığını ve içerik bakımından birçok eksiklik taşımasına rağmen kadrosu ve müziğiyle "Abdülhamid Düşerken"in dikkat çektiğini; daha önceki festivallerden ödüllerle dönen Zeki Demirkubuz'un "Bekleme Odası"nın ise fazla kişisel bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Festivalde dikkate değer yapımlardan birisi de usta yönetmen Ömer Kavur'un "Karşılaşma"sı oldu. Ancak kent sinemalarında da geç gösterilen bu yapım hakkındaki değerlendirmeyi ancak, pazar günü yapabileceğiz.
Çamur mistik bulundu "Filler ve Çimen"le Antalya'da ödül kazanan Derviş Zaim'in "Çamur" isimli filmi de Kıbrıs konusunda son dönemdeki gelişmelerden önce çekildiği için güncelliği yakalayamadığı ve fazlasıyla mistik bulunduğu için eleştiriliyor. Dikkate değer yapımlardan birisi de Reis Çelik'in yönettiği ve Tuncel Kurtiz'in rol aldığı "İnat Hikâyeleri." Kurtiz, bu filmdeki rolüyle "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü için şanslı görülürken, "Karşılaşma"nın başrol oyuncusu Uğur Polat'ın da adı geçiyor. Kadın oyuncu için ise yine aynı filmin kadın oyuncusu Lale Mansur ve Abdülhamid Düşerken'deki performansıyla Meltem Cumbul iddialı. Sürpriz yapmaya aday film ise, ilk filmi "Sır Çocukları" ile ödül kazanan Ümit Cin Güven'in kapkaç konusunu işlediği "Metropol Kâbusu." Ama değerlendirmeler ne olursa olsun, Altın Portakal'ın geleneklerinden birisi de tartışılacak kararlar oldu. Bu yıl, ödüllerin kimlere verileceği ve bu sonuçlardan sonra nasıl tartışmaların ortaya çıkacağı ise, bugün ödüllerin açıklanmasının ardından ortaya çıkacak.
Nâzım belgeselinde izdiham "Nazım Hikmet Şarkıları" belgeseli, Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu'nda gösterildi. Belgeseli izlemek üzere gelenlerin çok olması nedeniyle salonda izdiham yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına yönetmen Mehmet Eryılmaz tarafından hazırlanan "Nazım Hikmet Şarkıları" belgeseli, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Halka açık belgeseli izlemek için 300 kişilik salonu dolduran yaklaşık 500 kişi izdihama yol açtı. Belgesel'de "Mavi Liman"ı Cem Karaca, "Tahir ile Zühre Meselesi"ni ise Esin Afşar yorumladı. Cem Karaca, belgeselin gösteriminin ardından sahneye çıktığında, kendisinin sadece izleyici olduğunu sandığını belirterek, ancak organizasyon için yapılan tanıtımlarda kendisinin şarkı söyleyeceği yönünde duyurular yapılmış olması yüzünden zor anlar yaşadığını söyledi. Karaca, "Cezaevlerini de alfabetik sıraya koydular. Alfabenin kaçıncı sırası bilmiyorum ama, F için bu şiiri okuyorum" diyerek Nazım Hikmet'in "Bir Cezaevinde Tecritteki Adamın Mektupları" adlı şiirinden bir bölüm okudu.
Bu yılın filmleri 13 filmin katılacağının duyurulduğu, ancak "Giz", "Hayal Kurma Oyunları" ve "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" isimli filmlerin yetiştirilememesiyle sayıları ona düşen yarışma bölümündeki filmlerden öne çıkan bir yapıt yok. Ayrıca, hem festival galalarında hem de kent sinemalarında devam eden gösterimlerde önceliğin daha önce vizyona giren yapımlara verilmesi, yeni yapımların ise son günlere bırakılması nedeniyle yeni filmlerin ödüllerin açıklanmasından önce değerlendirilmesi olanaksızlaşıyor. Gazetecilerin ve sinema yazarlarının önemli bir bölümü, sonuçlar açıklandığında bu yılın filmlerini yeni görmüş olacaklar. Ancak, eldeki verilerden bir değerlendirme yapılacak olursa, Zeki Ökten'in yönettiği "Gülüm"de Tarık Akan'ın oyunculuğunun öne çıktığını ve içerik bakımından birçok eksiklik taşımasına rağmen kadrosu ve müziğiyle "Abdülhamid Düşerken"in dikkat çektiğini; daha önceki festivallerden ödüllerle dönen Zeki Demirkubuz'un "Bekleme Odası"nın ise fazla kişisel bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Festivalde dikkate değer yapımlardan birisi de usta yönetmen Ömer Kavur'un "Karşılaşma"sı oldu. Ancak kent sinemalarında da geç gösterilen bu yapım hakkındaki değerlendirmeyi ancak, pazar günü yapabileceğiz.
Çamur mistik bulundu "Filler ve Çimen"le Antalya'da ödül kazanan Derviş Zaim'in "Çamur" isimli filmi de Kıbrıs konusunda son dönemdeki gelişmelerden önce çekildiği için güncelliği yakalayamadığı ve fazlasıyla mistik bulunduğu için eleştiriliyor. Dikkate değer yapımlardan birisi de Reis Çelik'in yönettiği ve Tuncel Kurtiz'in rol aldığı "İnat Hikâyeleri." Kurtiz, bu filmdeki rolüyle "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü için şanslı görülürken, "Karşılaşma"nın başrol oyuncusu Uğur Polat'ın da adı geçiyor. Kadın oyuncu için ise yine aynı filmin kadın oyuncusu Lale Mansur ve Abdülhamid Düşerken'deki performansıyla Meltem Cumbul iddialı. Sürpriz yapmaya aday film ise, ilk filmi "Sır Çocukları" ile ödül kazanan Ümit Cin Güven'in kapkaç konusunu işlediği "Metropol Kâbusu." Ama değerlendirmeler ne olursa olsun, Altın Portakal'ın geleneklerinden birisi de tartışılacak kararlar oldu. Bu yıl, ödüllerin kimlere verileceği ve bu sonuçlardan sonra nasıl tartışmaların ortaya çıkacağı ise, bugün ödüllerin açıklanmasının ardından ortaya çıkacak.
Nâzım belgeselinde izdiham "Nazım Hikmet Şarkıları" belgeseli, Antalya Kültür Merkezi Perge Salonu'nda gösterildi. Belgeseli izlemek üzere gelenlerin çok olması nedeniyle salonda izdiham yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına yönetmen Mehmet Eryılmaz tarafından hazırlanan "Nazım Hikmet Şarkıları" belgeseli, vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Halka açık belgeseli izlemek için 300 kişilik salonu dolduran yaklaşık 500 kişi izdihama yol açtı. Belgesel'de "Mavi Liman"ı Cem Karaca, "Tahir ile Zühre Meselesi"ni ise Esin Afşar yorumladı. Cem Karaca, belgeselin gösteriminin ardından sahneye çıktığında, kendisinin sadece izleyici olduğunu sandığını belirterek, ancak organizasyon için yapılan tanıtımlarda kendisinin şarkı söyleyeceği yönünde duyurular yapılmış olması yüzünden zor anlar yaşadığını söyledi. Karaca, "Cezaevlerini de alfabetik sıraya koydular. Alfabenin kaçıncı sırası bilmiyorum ama, F için bu şiiri okuyorum" diyerek Nazım Hikmet'in "Bir Cezaevinde Tecritteki Adamın Mektupları" adlı şiirinden bir bölüm okudu.
Evrensel'i Takip Et