14 Eylül 2003 21:00
6000 ABD'li savaş dışı
GÜNÜN YAZILARI
İngiliz Observer gazetesi, ABD ordusunun Irak'ta verdiği kayıplara ilişkin yeni rakamlar ortaya çıkardı. Gazetenin dün çıkardığı bilanço, "resmi" rakamların kat kat üzerinde.
Bu bilgiye göre; Amerikan-İngiliz saldırısının başlamasından bu yana, "tıbbi" nedenlerle 6000'den fazla ABD askeri savaş dışı kaldı. Bunlar arasında 1500'ü yaralı ve birçoğunun durumu da ağır.
İşgale karşı direnişin boyutlarını gösteren rakamların, ABD Başkanı Bush'un politikalarına yönelik desteği daha da düşürebileceği belirtiliyor.
Rakamlara göre, 20 Mart tarihinden bu yana çatışmalarda yaralanan ABD askeri sayısı 1178. Bu askerlerin önemli bir bölümü, kol ve bacaklarından vurularak sakat kaldılar.
Travmatik askerler Bunun yanı sıra, çok sayıda askerin psikolojik travmaya girmiş olabileceği belirtiliyor. Merkezi Londra'da bulunan Ulusal Ordu Müzesi'nden uzmanlar, travmaya yol açan en büyük etkenin, çatışma bölgelerinde uzun süre görev yapmak olduğunu dile getiriyorlar. Örneğin; 4. Piyade Tümeni gibi birimler, 6 aydan uzun bir süredir "operasyon" yapıyor. Irak'ta yaralanan askerler, kamuoyuna fazla duyurulmadan ülkelerine götürülüyor. Her gece, Washington yakınlarındaki Andrews Hava Üssü'ne, içi yaralı asker dolu dev G-17 nakliye uçakları iniyor. Bu yaralılar önce Irak'taki sahra hastanelerinde tedavi görüyor, ardından Almanya'daki Landstuhl Tıp Merkezi'ne gidiyorlar. Andrews Üssü, kendi ülkelerindeki ilk durakları. Ağır yaralı askerler; buradan alınıp iki büyük askeri hastaneye götürülüyor. The Observer, bu hastanelerden biri olan Walter Reed'deki 40 yoğun bakım yatağının sık sık "tamamen dolu" olduğunu bildirdi.
'Bizi Tanrı koruyor' Irak'taki askerlerin psikolojik durumunun pek de "parlak" olmadığı, "iliştirilmiş gazeteciler"in yaptığı "kahraman asker" haberlerinde açıkça görülüyor. Bu haberlerden biri, Tikrit civarındaki Amerikan askerlerinin gündelik operasyonlarını konu alıyor. Askerler, "Tanrı aksi yönde karar vermediği takdirde, ölümsüz olduklarını" düşünerek kendilerini rahatlatıyorlar. Bölgede devriye gezen askerlerden biri de, kendilerini "Tanrı'nın koruduğuna" inanıyor. Askerler, yürüttükleri savaşın "iyilik ile kötülük arasında" olduğunu söylüyor ve "Biz burada karanlıkla, şeytanla savaşıyoruz" diyorlar. Bir asker, "Oraya, düşmanın içine hiçbir koruma olmadan girebileceğimi hissediyorum. İsterlerse bin el ateş etsinler, beni öldüremezler" diye konuşuyor.
Bush zor durumda ABD askerlerinin içinde bulunduğu durum, Bush yönetiminin, Irak işgalini diğer ülkelerin sırtına yıkma çabalarını da körüklüyor. Bu yöndeki son girişim, Dışişleri Bakanı Colin Powell'dan geldi. BM Güvenlik Konseyi'nin diğer 4 daimi üyesiyle görüşen Powell, eli boş döndü. Fransa, BM Güvenlik Konseyi için yeni bir karar tasarısı hazırladı. Tasarıda, "en erken gelecek ay başında, egemenliğin Irak halkına teslim edilmesi" isteniyor. Ancak Amerikalı bakan, bu talebi "tamamen gerçek dışı" bularak reddetti. Powell, Irak'ta tüm yetkiyi BM'ye bırakmayacaklarını da yineledi. Colin Powell, "BM bununla başa çıkmaya hazır değil" dedi. Böylece, ABD ve İngiltere bir kez daha tek başlarına kalmış oldu. Gözlemciler; önümüzdeki günlerde 5 devlet arasında bir uzlaşma sağlanamaması halinde, ABD Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Blair'in, halk karşısında çok güç duruma düşeceğini belirtiyor. Bush, önümüzdeki pazartesi günü BM Genel Kurulu'na hitap ederek destek isteyecek.
Travmatik askerler Bunun yanı sıra, çok sayıda askerin psikolojik travmaya girmiş olabileceği belirtiliyor. Merkezi Londra'da bulunan Ulusal Ordu Müzesi'nden uzmanlar, travmaya yol açan en büyük etkenin, çatışma bölgelerinde uzun süre görev yapmak olduğunu dile getiriyorlar. Örneğin; 4. Piyade Tümeni gibi birimler, 6 aydan uzun bir süredir "operasyon" yapıyor. Irak'ta yaralanan askerler, kamuoyuna fazla duyurulmadan ülkelerine götürülüyor. Her gece, Washington yakınlarındaki Andrews Hava Üssü'ne, içi yaralı asker dolu dev G-17 nakliye uçakları iniyor. Bu yaralılar önce Irak'taki sahra hastanelerinde tedavi görüyor, ardından Almanya'daki Landstuhl Tıp Merkezi'ne gidiyorlar. Andrews Üssü, kendi ülkelerindeki ilk durakları. Ağır yaralı askerler; buradan alınıp iki büyük askeri hastaneye götürülüyor. The Observer, bu hastanelerden biri olan Walter Reed'deki 40 yoğun bakım yatağının sık sık "tamamen dolu" olduğunu bildirdi.
'Bizi Tanrı koruyor' Irak'taki askerlerin psikolojik durumunun pek de "parlak" olmadığı, "iliştirilmiş gazeteciler"in yaptığı "kahraman asker" haberlerinde açıkça görülüyor. Bu haberlerden biri, Tikrit civarındaki Amerikan askerlerinin gündelik operasyonlarını konu alıyor. Askerler, "Tanrı aksi yönde karar vermediği takdirde, ölümsüz olduklarını" düşünerek kendilerini rahatlatıyorlar. Bölgede devriye gezen askerlerden biri de, kendilerini "Tanrı'nın koruduğuna" inanıyor. Askerler, yürüttükleri savaşın "iyilik ile kötülük arasında" olduğunu söylüyor ve "Biz burada karanlıkla, şeytanla savaşıyoruz" diyorlar. Bir asker, "Oraya, düşmanın içine hiçbir koruma olmadan girebileceğimi hissediyorum. İsterlerse bin el ateş etsinler, beni öldüremezler" diye konuşuyor.
Bush zor durumda ABD askerlerinin içinde bulunduğu durum, Bush yönetiminin, Irak işgalini diğer ülkelerin sırtına yıkma çabalarını da körüklüyor. Bu yöndeki son girişim, Dışişleri Bakanı Colin Powell'dan geldi. BM Güvenlik Konseyi'nin diğer 4 daimi üyesiyle görüşen Powell, eli boş döndü. Fransa, BM Güvenlik Konseyi için yeni bir karar tasarısı hazırladı. Tasarıda, "en erken gelecek ay başında, egemenliğin Irak halkına teslim edilmesi" isteniyor. Ancak Amerikalı bakan, bu talebi "tamamen gerçek dışı" bularak reddetti. Powell, Irak'ta tüm yetkiyi BM'ye bırakmayacaklarını da yineledi. Colin Powell, "BM bununla başa çıkmaya hazır değil" dedi. Böylece, ABD ve İngiltere bir kez daha tek başlarına kalmış oldu. Gözlemciler; önümüzdeki günlerde 5 devlet arasında bir uzlaşma sağlanamaması halinde, ABD Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Blair'in, halk karşısında çok güç duruma düşeceğini belirtiyor. Bush, önümüzdeki pazartesi günü BM Genel Kurulu'na hitap ederek destek isteyecek.
Evrensel'i Takip Et