11 Eylül 2003 22:00
Hep siz giydirseniz...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezi "yeni öğretim yılında fakir öğrencilere kıyafet dağıtacak". Bu nedenle Cemal Reşit Rey Konser Salonu dar gelirli aileler ile dolu. Aileler, belediyenin, ''Bir Öğrenci de Siz Giydirin'' kampanyası çerçevesinde ilköğretim kurumlarında eğitim gören öğrencilere, kırtasiye malzemeleri, önlük, ayakkabı, kuru gıda ve kahvaltılık malzeme yardımında bulunmasını dört gözle bekliyorlar.
Kampanya, Emel Sayın, Tarık, İlhan Şeşen ve Aydan Şener'in da aralarında bulunduğu sanatçıların katılımıyla gerçekleşen törenle başlıyor. Törende bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, herkesin, öncelikle de dar gelirli ailelerin bildiği, bilmekle kalmadığı, yaşadığı sorunları analatarak başlıyor sözlerine; "Hayat şartları zor. Sıkıntılar yoğun. Hayatı devam ettirmenin zorlukları var. Her anne baba, çocuğunu en iyi şekilde okula göndermek istiyor. Çocuklar, en iyi şekilde okumak isitiyor."
Peki bu sorunların çözümü ne? Çözüm yok! Gürtuna konuşmasında çözümden bahsetmiyor. Çözüm, "sıkıntıları paylaşmaktan" öte değil. "İlgiye, sevgiye, bir de önlüğe ihtiyaçları var" Kampanyanın diğer dile getirilen sloganı da bu. Yardım alacak aileler ise 'öte'sini sorguluyor.
Emine Görgülü yardım alan ailelerden biri. Görgülü, "İlgiye, sevgiye, önlüğe hep ihtiyacımız yok mu" diye soruyor; "Bir emekli maaşına bakıyoruz. Üniversitede oğlum okuyor. Diğer çocuğum ilkokul öğrencisi. Bu yardımı almak zorundayım. Ama geçici değil, kalıcı çözüme ihtiyaç duyuyoruz."
'Anne ne yapsın' Hilal Dikilier, 5 çocuk annesi. Çocuklardan biri bu sene okula başlayacakmış. Diğerleri ilkokul öğrencisi. Yardımı yeni başlayan için alıyorlarmış. Zaten yardımda bir kişilikmiş. 14 yaşındaki kızı, kardeşlerini okutabilmek için okulu bırakmış. Bir konfeksiyon atölyesinde çalışıyormuş. 150 milyon lira ücret alıyormuş. 50 milyon lirası yola gidiyormuş, kalanı kardeşlerinin ihtiyaçları için harcıyormuş. Dikiler de soruyor; "Benim küçük çocuklarımın okuması için, büyük çocuklarım gece yarılarına kadar çalışmak zorunda mı? Yardımı bir çocuğum alacak, diğer çocuklarım ne olacak? Haliyle hepsi, 'Anne bana da verecekler mi' diye soruyorlar. Anne ne yapsın. Hata yaptı 5 tane, anne ne yapsın?" Yardım çözüm mü? Kader Hazar, eşinin asgari ücretle çalıştığını, kirada oturduğunu, 5 çocuk annesi olduğunu ve asgari ücretle geçinemediklerini söylüyor. Hazar diyor ki; "Kocalarımız 200 milyon lira parayla çalışıyor. Biz bu parayla, ne yer ne içeriz. Bu yardım çözüm değil ki? Telefonun var, elektriğin var, suyun var. Çocuğuna ayakkabı alamıyorsun. Ne ki bu yardım, hiç bir şey değil ama mecburum. Taa Avcılar'dan bu yardımı almak için geldim. Biz asgari ücretle geçinemiyoruz. Onlar geçinsin, 'eyvallah' diyeceğim."
'Anne ne yapsın' Hilal Dikilier, 5 çocuk annesi. Çocuklardan biri bu sene okula başlayacakmış. Diğerleri ilkokul öğrencisi. Yardımı yeni başlayan için alıyorlarmış. Zaten yardımda bir kişilikmiş. 14 yaşındaki kızı, kardeşlerini okutabilmek için okulu bırakmış. Bir konfeksiyon atölyesinde çalışıyormuş. 150 milyon lira ücret alıyormuş. 50 milyon lirası yola gidiyormuş, kalanı kardeşlerinin ihtiyaçları için harcıyormuş. Dikiler de soruyor; "Benim küçük çocuklarımın okuması için, büyük çocuklarım gece yarılarına kadar çalışmak zorunda mı? Yardımı bir çocuğum alacak, diğer çocuklarım ne olacak? Haliyle hepsi, 'Anne bana da verecekler mi' diye soruyorlar. Anne ne yapsın. Hata yaptı 5 tane, anne ne yapsın?" Yardım çözüm mü? Kader Hazar, eşinin asgari ücretle çalıştığını, kirada oturduğunu, 5 çocuk annesi olduğunu ve asgari ücretle geçinemediklerini söylüyor. Hazar diyor ki; "Kocalarımız 200 milyon lira parayla çalışıyor. Biz bu parayla, ne yer ne içeriz. Bu yardım çözüm değil ki? Telefonun var, elektriğin var, suyun var. Çocuğuna ayakkabı alamıyorsun. Ne ki bu yardım, hiç bir şey değil ama mecburum. Taa Avcılar'dan bu yardımı almak için geldim. Biz asgari ücretle geçinemiyoruz. Onlar geçinsin, 'eyvallah' diyeceğim."
Evrensel'i Takip Et