10 Ağustos 2003 21:00
Savaşın izi bile yok!
GÜNÜN YAZILARI
Dünyanın bilinen ilk toplu yerleşim birimlerinden olan ve geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Çatalhöyük'te bugüne kadar yapılan kazılarda bir merkezi otorite ya da savaş izine rastlanmadı. Özgür ve bireysel yaşamın göze çarptığı höyükte, kamusal bir alan aranıyor.
Konya'nın Çumra ilçesinin 12 kilometre kuzeyinde bulunan Çatalhöyük'teki kazılar, insanlığın karanlıkta kalan yazısız dönemine ışık tutuyor. Neolitik Çağ'da insanoğlunun toplum halinde yaşamayı öğrendiğini gösteren Çatalhöyük uygarlığı, yerleşik insanın "ilkleriyle ilgili" çok sayıda, ancak çözülmesi zor ipuçları veriyor.
İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına, Cambridge ve Stanford üniversitelerinin yanı sıra 10 ülkeden arkeologların Prof. Ian Hodder başkanlığında sürdürdüğü kazılarda, yaklaşık 50 kişi görev alıyor. Kazı çalışmalarında elde edilen kemik, toprak, tohum kalıntıları, seramik parçaları ve çeşitli eşyalar üzerinde sınıflandırma inceleme çalışmaları yapılıyor. Köylü kadınları tarafından elenen topraktan çıkan minik buluntulardan, kazı sonrasında yurtdışında incelenerek yeni bilgilere ulaşılmaya çalışılıyor. Ancak kazılarda, tarih öncesi insan ve toplum yaşamı üzerine elde edilen bilgiler, yazının olmadığı o dönem için yapılan tahminlerle şekillendirilebiliyor.
Otorite yok Bugüne kadar yapılan kazılarda, 5 ile 10 bin arasında insanın yaşadığı tahmin edilen Çatalhöyük'te bir merkezi otorite izine rastlanmadı. Hayvan evcilleştiren, küçük çapta tarım yapan Çatalhöyüklülerin en ilginç yönlerini kural koyan ve uygulayan bir merkezi iktidar olmaksızın yaşamlarını sürdürebilmeleri oluşturuyor. Arkeolog Shahina Farid, bu uygarlığın yöneticisiz, rahat ve bireysel özgürlüğün ağır bastığı bir yaşam tarzına sahip olduğu sonucuna varmanın mümkün olduğunu söyledi. Merkezi bir otorite olmadan, muhtemelen birbirine saygılı insanların ortak kararlar alarak, bu topraklarda organize yaşadığının sanıldığını anlatan Farid, insanların birbirine bitişik denecek kadar sık aralıklarla yaptıkları evlerde, sokak ve caddesi bulunmayan bir yerleşim yarattığını anlattı. Evlerin duvarlarından çıkan resimlerde daha çok av sahneleri ile hayvanların çizimlerinin ağır bastığını belirten Farid, "Bir savaş sahnesi yok. Bu toplumun başkalarıyla savaştığını gösteren bir buluntuya da rastlanamadı. Çıkan insan kemiklerinde, kesici alet iziyle de şimdiye kadar karşılaşmadık. Ok, mızrak gibi aletlerin de avlanmada kullanıldığı düşünülüyor. Belki de savaşacak kimseleri yoktu" dedi.
Kamusal alan aranıyor Farid, bu yıl ilk kez kazılan bir alanda, üst kısımları görülen evlerin aralarında birkaç insanın yürüyebileceği boşlukların göze çarptığını belirterek, kazının ilerleyen aşamalarında, ortak kullanılan kamusal alan ve mekânlar arayacaklarını bildirdi. Böyle bir şeyin bulunması halinde, Çatalhöyük insanının toplum düzenine ilişkin önemli bilgiler elde edilebileceğini ifade eden Farid, "Kamusal alanlar, bu insanların neyi paylaştıklarını ve ortak yönlerini ortaya koyacak. Özgür, bireysel ve komünal bir yaşamı düşündüren genel manzaranın ne kadar devam ettiğini, çalışmalar ortaya çıkaracak. Evlerde çok fazla kadın heykelciği bulunmasından, bu toplumda kadının farklı bir yere sahip olduğunu anlıyoruz. Herhalde kadınlar erkeklerle eşit bir yaşam sürüyorlardı" dedi. Farid, Çatalhöyük insanının mülkiyetle ilgisine açıklık getirebilecek bazı eşyalar bulunduğunu da söyledi.
Otorite yok Bugüne kadar yapılan kazılarda, 5 ile 10 bin arasında insanın yaşadığı tahmin edilen Çatalhöyük'te bir merkezi otorite izine rastlanmadı. Hayvan evcilleştiren, küçük çapta tarım yapan Çatalhöyüklülerin en ilginç yönlerini kural koyan ve uygulayan bir merkezi iktidar olmaksızın yaşamlarını sürdürebilmeleri oluşturuyor. Arkeolog Shahina Farid, bu uygarlığın yöneticisiz, rahat ve bireysel özgürlüğün ağır bastığı bir yaşam tarzına sahip olduğu sonucuna varmanın mümkün olduğunu söyledi. Merkezi bir otorite olmadan, muhtemelen birbirine saygılı insanların ortak kararlar alarak, bu topraklarda organize yaşadığının sanıldığını anlatan Farid, insanların birbirine bitişik denecek kadar sık aralıklarla yaptıkları evlerde, sokak ve caddesi bulunmayan bir yerleşim yarattığını anlattı. Evlerin duvarlarından çıkan resimlerde daha çok av sahneleri ile hayvanların çizimlerinin ağır bastığını belirten Farid, "Bir savaş sahnesi yok. Bu toplumun başkalarıyla savaştığını gösteren bir buluntuya da rastlanamadı. Çıkan insan kemiklerinde, kesici alet iziyle de şimdiye kadar karşılaşmadık. Ok, mızrak gibi aletlerin de avlanmada kullanıldığı düşünülüyor. Belki de savaşacak kimseleri yoktu" dedi.
Kamusal alan aranıyor Farid, bu yıl ilk kez kazılan bir alanda, üst kısımları görülen evlerin aralarında birkaç insanın yürüyebileceği boşlukların göze çarptığını belirterek, kazının ilerleyen aşamalarında, ortak kullanılan kamusal alan ve mekânlar arayacaklarını bildirdi. Böyle bir şeyin bulunması halinde, Çatalhöyük insanının toplum düzenine ilişkin önemli bilgiler elde edilebileceğini ifade eden Farid, "Kamusal alanlar, bu insanların neyi paylaştıklarını ve ortak yönlerini ortaya koyacak. Özgür, bireysel ve komünal bir yaşamı düşündüren genel manzaranın ne kadar devam ettiğini, çalışmalar ortaya çıkaracak. Evlerde çok fazla kadın heykelciği bulunmasından, bu toplumda kadının farklı bir yere sahip olduğunu anlıyoruz. Herhalde kadınlar erkeklerle eşit bir yaşam sürüyorlardı" dedi. Farid, Çatalhöyük insanının mülkiyetle ilgisine açıklık getirebilecek bazı eşyalar bulunduğunu da söyledi.
Evrensel'i Takip Et