5 Ağustos 2003 22:00
Rapor, çürümenin belgesi
DİĞER HABERLER
Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun, 1007 sayfalık asıl raporu, sistemin çürümüşlüğünü ortaya koyması açısından önemli bir belge. Rapor, Hazine'nin kayıtdışılığından, tek tek kurumların özelleştirilmesi örnekleri ve bütün olarak özelleştirme uygulamalarına, doğalgazdan ihalelere, haksız keşif artışlarına, kamu bankalarından, KİT'lerden yapılan yolsuzluklara kadar devlet kademelerindeki yolsuzluklara, çürümüşlüğe dikkat çekiyor.
Rapor, Sayıştay, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ya da diğer denetim raporlarının uyarılarına rağmen önlemlerin alınmaması nedeniyle bugünlere gelindiğine işaret ediyor.
Dört kısım, onlarca bölüm ve ara başlıktan oluşan rapor, sistemin çürümüşlüğünü ortaya koyan önemli bir belge niteliğinde. Raporun ifadeler, tutanaklar ve özel raporlardan oluşan ekleri ise onlarca klasörden oluşan devasa belgeleri içeriyor. Rapor, Meclis'in 1 Ekim'de yeni döneme başlamasının ardından gündeme gelecek. Rapor doğrultusunda neler yapılacağını ise süreç ve konjonktür belirleyecek.
Sayıştay'ın 2000 ve 2001 yılı raporlarında, Hazine'nin kayıtdışı çalıştığına, Hazine işlemlerinin Meclis denetiminden kaçırıldığına dair haberler daha önce gazetemiz sayfalarında yer almıştı. Benzer bir vurgu Meclis Yolsuzluk Raporu'nda yapılarak, Hazine işlemlerinde önemli miktarda kayıtdışılığın söz konusu olduğu belirtildi.
Hazine transferlerinden önemli bir bölümünün bütçeye gider kaydedilmediği, görev zararı dışında 20 katrilyonun üzerinde bir görev zararı ödemesinin bütçeye yansıtılmadığı, bunun da Sayıştay'ın Hazine İşlemleri Raporu ile Meclis'e ulaştırıldığı belirtilen rapora göre, Hazine'nin borçlanmalarında da bu tür kayıtdışılığın söz konusu olduğu, 2000 yılında gizlenmiş borç miktarının GSMH'nın yüzde 12'si düzeyinde olduğu vurgulandı.
Gümrüklerde yolsuzluk Rapor, Gümrük Müsteşarlığı'nın görev alanındaki yolsuzluklara da vurgu yaparak, son beş yılda (1998-2002) 1.109 adet inceleme ve soruşturma onayı verilen, ancak raporu tamamlanmayan; 2.007 adet rapora bağlanıp adli ve idari süreci devam eden, 244 de memur ilişkili rapora dikkat çekti. Söz konusu raporlara göre 280 milyon dolar ve 10 trilyon TL değerinde sigara, çay, içyağı ve kaskas et-porselen eşya-sağlık malzemesi gibi eşya kaçakçılığı serbest bölgeler aracılığıyla yapıldı. Rapor ayrıca sahte gümrük belgesi düzenlenmesi veya vergisiz getirilen yeniden ihraç edilmemesi yoluyla kaçakçılığa; hayali ihracata; petrol ürünleri kaçakçılığına; sahte mülkiyet belgeleri ile otomobil kaçakçılığına da işaret etti.
Kütlü pamuk desteği fiyaskosu Yine gazetemiz sayfalarında Sayıştay raporlarına istinaden yansıyan Ziraat Bankası'ndan kütlü pamuğa verilen destek ve bankanın nasıl zarara uğratıldığı da gözler önüne serildi. Bankanın 1993-1995 yılları arasında pamuk üreticilerine 4.6 trilyon lira pamuk destekleme primi ödediğine, ancak Hazine'den görev zararı olarak sadece 1994'de 200 milyar dolar alabildiğine işaret edilen raporda, Bakanlar Kurulu kararı ile söz konusu borca ticari faiz artı yüzde 20 oranında faiz uygulanarak, 1994'de 20 trilyon olan görev zararı bakiyesi 1995'de 77 trilyon, 1996'da ise 393 trilyon lira oldu. Rapor, DSİ ihalelerinde 700 civarında keşif artışı ile kurumun 2.8 katrilyon lira zarara uğratıldığını, 1990 yılında 2 olan keşif artışı sayısının, 1998 yılında 16, 2002 yılında ise 25'e yükseldiğini ortaya koydu. Uzun yıllar alan barajlar dikkate alındığında, keşif artış bedelleri, ihale bedellerini bile geride bırakır rakamlara ulaştı.
Gümrüklerde yolsuzluk Rapor, Gümrük Müsteşarlığı'nın görev alanındaki yolsuzluklara da vurgu yaparak, son beş yılda (1998-2002) 1.109 adet inceleme ve soruşturma onayı verilen, ancak raporu tamamlanmayan; 2.007 adet rapora bağlanıp adli ve idari süreci devam eden, 244 de memur ilişkili rapora dikkat çekti. Söz konusu raporlara göre 280 milyon dolar ve 10 trilyon TL değerinde sigara, çay, içyağı ve kaskas et-porselen eşya-sağlık malzemesi gibi eşya kaçakçılığı serbest bölgeler aracılığıyla yapıldı. Rapor ayrıca sahte gümrük belgesi düzenlenmesi veya vergisiz getirilen yeniden ihraç edilmemesi yoluyla kaçakçılığa; hayali ihracata; petrol ürünleri kaçakçılığına; sahte mülkiyet belgeleri ile otomobil kaçakçılığına da işaret etti.
Kütlü pamuk desteği fiyaskosu Yine gazetemiz sayfalarında Sayıştay raporlarına istinaden yansıyan Ziraat Bankası'ndan kütlü pamuğa verilen destek ve bankanın nasıl zarara uğratıldığı da gözler önüne serildi. Bankanın 1993-1995 yılları arasında pamuk üreticilerine 4.6 trilyon lira pamuk destekleme primi ödediğine, ancak Hazine'den görev zararı olarak sadece 1994'de 200 milyar dolar alabildiğine işaret edilen raporda, Bakanlar Kurulu kararı ile söz konusu borca ticari faiz artı yüzde 20 oranında faiz uygulanarak, 1994'de 20 trilyon olan görev zararı bakiyesi 1995'de 77 trilyon, 1996'da ise 393 trilyon lira oldu. Rapor, DSİ ihalelerinde 700 civarında keşif artışı ile kurumun 2.8 katrilyon lira zarara uğratıldığını, 1990 yılında 2 olan keşif artışı sayısının, 1998 yılında 16, 2002 yılında ise 25'e yükseldiğini ortaya koydu. Uzun yıllar alan barajlar dikkate alındığında, keşif artış bedelleri, ihale bedellerini bile geride bırakır rakamlara ulaştı.
Evrensel'i Takip Et