14 Nisan 2003 21:00
KARDEŞLİK İSTİYORUZ
GÜNÜN YAZILARI
Kürt grupların Musul ve Kerkük'e girmesini fırsat bilerek, Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesini isteyenlerin yaptığı kışkırtıcı eylem ve açıklamalara tepki geldi. Türkiye'nin Kürt politikasını değiştirmesini isteyen Diyarbakırlılar, barış içinde kardeşçe yaşamak istediklerini dile getirdiler.
Diyarbakır'da esnaflık yapan Aymaz Ayhan, savaş çığırtkanlığı yapanlara tepki göstererek, "Saddam rejimini biz de istemiyoruz. Ancak biz Kürt ve Türk düşmanlığını da istemiyoruz. Biz Kürtler, Türkler, Lazlar Çerkezler ve diğer halklar olarak barış istiyoruz. Biz kardeşçe yaşamayı istiyoruz." dedi. Irkçılığın kimseye fayda getirmeyeceğini söyleyen Ayhan, aynı topraklar üzerinde yaşayan halkların paylaşmayı öğrenmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir'in, "Irak'ın yeniden yapılanmasında 100 milyar dolarlık bir pay görülmektedir. Türkiye müteahhitlerin de bu planda yer alabilmesi için Kuzey Irak'a girilmelidir." şeklindeki sözlerini hatırlatan Aymaz Ayhan şöyle devam etti: "İnsanlar yaşamak için dünyaya gelmiş, savaşta ölmek için değil. Biz hiçbir askerin tırnağının bile kanamasını istemiyoruz. Bunu isteyenlere karşı da barış talebiyle mücadele edelim diyorum."
İnşaat işçisi Nedim Tarhan ise gelişmelerden haberdar olduğunu ve çok üzücü bir durumla karşı karşıya olduklarını ifade etti.
Türk olsun, Kürt olsun aynı topraklarda yaşadıklarını anlatan Nedim Tarhan, "Hiç birimiz savaş istemedik. Ancak Amerika bir oyun oynuyor ve halkları kullanıyor. Sonra da onlara zulum yapıyor ve onları yok ediyor. Biz bir kere bunu böyle bilmeliyiz. Eğer biz bunu böyle bilmezsek Kürt olmuşuz, Türk olmuşuz fark etmez, aynı duruma düşürüleceğiz. Onun için milliyetçi kışkırtmalara gelmemeliyiz" diye konuştu.
Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü hatırlatarak "Türkiye'nin Kuzey Irak'ta ne işi var" diye soran Zahit adlı çorbacı, "Bizim talebimiz barıştır, kardeşliktir. Biz dilimizle kültürümüzle birlikte yaşamak istiyoruz." dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Ecevit'in yapamadığını Erdoğan yapacak Nur Karabacak Cumhurbaşkanı Sezer tarafından akıbeti belirlenecek olan ormanlarla ilgili Anayasa değişikliği hayata geçerse, Ecevit hükümetinin yarım bıraktıkları AKP Hükümeti tarafından bitirilmiş olacak. Anayasa değişikliği AKP Hükümeti'nin istediği şekilde yürürlüğe girerse, İhale Yasası da hayata geçirilerek orman işleri ihaleye çıkarılarak birilerine peşkeş çekilecek. IMF direktifleri ile Ecevit hükümeti döneminde Kamu İhale Yasası'nda yapılan değişiklikle orman işleri, yasa kapsamına alındı. Böylece, ormanlarda söküm, dikim, taşıma, satım işleri ihale edilerek, özel kişi ve kuruluşlar tarafından yapılmasının önü açıldı. Yasa 2003'ün başında yürürlüğe girdi. Ancak, Anayasa'nın "orman köylüsünün korunmasını ve orman işlerinin devlet ve orman köylüsü işbirliği ile yapılmasını" öngören 169 ve 170. maddeler orman işlerinin ihale edilmesi önündeki en büyük engel oluşturuyordu. AKP Hükümeti, Anayasa'nın 169. maddesine eklediği "işlettirilir" kelimesi ile ormanların özel kişi ve kuruluşlara devrini kolaylaştırırken, 170. maddede yapılan değişiklik ile "orman işlerinin devlet ve orman köylüsü işbirliği ile yapılır" hükmü tamamen ortadan kaldırıldı. Değişiklik ile ormanların satışının önü açılırken, orman köylüsünün yaptığı tüm işlerin kişi ve özel kuruluşlara devri kolaylaştırılarak, orman köylüsü tamamen işlevsizleştiriliyor. Böylelikle de Kamu İhale Yasası'nda yapılan ancak, uygulanamayan değişikliğin de önündeki engel ortadan kaldırılmış oluyor.
7 milyonu ilgilendiriyor Türkiye Orman Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Cafer Yüksel gazetemize yaptığı açıklamada, Kamu İhale Yasası gündeme geldiğinde orman köylüsünü de ilgilendireceğini hiç düşünmediklerini anlatarak, "İhalelerde yolsuzluklar, usülsüzlükler oluyor gerekçesi ile Kamu İhale Yasası değiştirildi. Yasa'da daha önceden var olan 'orman işleri yasanın dışındadır' maddesi de bu arada çıkarıldı. Böylece orman işleri de yasa kapsamına alındı. Ancak, orman köylüsünün yaptığı işlerin ihaleye çıkacak bir tarafı yok" dedi. Yüksel, "7-8 milyon insanın en önemli gelir kaynağı, Devlet Orman İşletmeleri'nin yılın belli aylarında bu insanlara yaptırdığı orman işleri. Bu işlerden geçen yıl alınan toplam para 250 trilyon lira" diye konuştu.
Her şeyi bakan biliyor Yüksel, Orman Kanunu'nun ve diğer düzenlemelerin şu andaki İhale Yasası ile çeliştiğini söyledi. Kamu İhale Kurumu'nun olayı, "Eğer ormancılık işleri de bir kamu kaynağı harcanarak yapılıyorsa, o zaman orman işleri de yasa kapsamındadır" yorumu ile orman işlerini de yasa kapsamına aldığını söyleyerek; "Yani bu işleri almak için orman köylüsünden, kamu ihale yasasının öngördüğü koşulları yerine getirmesi isteniyor. Bir devlet ihalesinde, hangi belgeler, hangi mali yükümlülükler isteniyorsa, aynı şeyler orman işleri için de geçerlidir yorumu yapılıyor" dedi. Orman köylülerinin bu işleri yıllardır örgütlü oldukları kooperatifler ile yaptığını belirten Yüksel, yaklaşık 4 aydır, iş alamadıklarını, tüm bunları da hükümetin bildiğini söyledi. Yüksel, bunlara bağlı olarak, orman ürünlerinin değerlendirilemediğini ve ormanlarda yapılması gereken teknik bakımın yapılmadığının altını çizdi. Yüksel, orman köylülerinin gelecekleri ile ilgili ciddi kaygıları olduğunu da vurguladı. Anayasa değiştiği takdirde, tüm dayanaklarının ortadan kalkacağını söyleyen Yüksel bu değişikliklerin 8 milyon insanı yerlerinden, yurtlarından edeceğine dikkat çekerek; "Anayasa değişikliğinden vazgeçilmeli, orman işleri, İhale Yasası kapsamı dışına çıkartılmalıdır. Aksi takdirde ormanların işletilmesi özel sektöre verilecek, bu orman köylümüzün daha da yoksullaşmasına neden olacak" dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>



Ecevit'in yapamadığını Erdoğan yapacak Nur Karabacak Cumhurbaşkanı Sezer tarafından akıbeti belirlenecek olan ormanlarla ilgili Anayasa değişikliği hayata geçerse, Ecevit hükümetinin yarım bıraktıkları AKP Hükümeti tarafından bitirilmiş olacak. Anayasa değişikliği AKP Hükümeti'nin istediği şekilde yürürlüğe girerse, İhale Yasası da hayata geçirilerek orman işleri ihaleye çıkarılarak birilerine peşkeş çekilecek. IMF direktifleri ile Ecevit hükümeti döneminde Kamu İhale Yasası'nda yapılan değişiklikle orman işleri, yasa kapsamına alındı. Böylece, ormanlarda söküm, dikim, taşıma, satım işleri ihale edilerek, özel kişi ve kuruluşlar tarafından yapılmasının önü açıldı. Yasa 2003'ün başında yürürlüğe girdi. Ancak, Anayasa'nın "orman köylüsünün korunmasını ve orman işlerinin devlet ve orman köylüsü işbirliği ile yapılmasını" öngören 169 ve 170. maddeler orman işlerinin ihale edilmesi önündeki en büyük engel oluşturuyordu. AKP Hükümeti, Anayasa'nın 169. maddesine eklediği "işlettirilir" kelimesi ile ormanların özel kişi ve kuruluşlara devrini kolaylaştırırken, 170. maddede yapılan değişiklik ile "orman işlerinin devlet ve orman köylüsü işbirliği ile yapılır" hükmü tamamen ortadan kaldırıldı. Değişiklik ile ormanların satışının önü açılırken, orman köylüsünün yaptığı tüm işlerin kişi ve özel kuruluşlara devri kolaylaştırılarak, orman köylüsü tamamen işlevsizleştiriliyor. Böylelikle de Kamu İhale Yasası'nda yapılan ancak, uygulanamayan değişikliğin de önündeki engel ortadan kaldırılmış oluyor.
7 milyonu ilgilendiriyor Türkiye Orman Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Cafer Yüksel gazetemize yaptığı açıklamada, Kamu İhale Yasası gündeme geldiğinde orman köylüsünü de ilgilendireceğini hiç düşünmediklerini anlatarak, "İhalelerde yolsuzluklar, usülsüzlükler oluyor gerekçesi ile Kamu İhale Yasası değiştirildi. Yasa'da daha önceden var olan 'orman işleri yasanın dışındadır' maddesi de bu arada çıkarıldı. Böylece orman işleri de yasa kapsamına alındı. Ancak, orman köylüsünün yaptığı işlerin ihaleye çıkacak bir tarafı yok" dedi. Yüksel, "7-8 milyon insanın en önemli gelir kaynağı, Devlet Orman İşletmeleri'nin yılın belli aylarında bu insanlara yaptırdığı orman işleri. Bu işlerden geçen yıl alınan toplam para 250 trilyon lira" diye konuştu.
Her şeyi bakan biliyor Yüksel, Orman Kanunu'nun ve diğer düzenlemelerin şu andaki İhale Yasası ile çeliştiğini söyledi. Kamu İhale Kurumu'nun olayı, "Eğer ormancılık işleri de bir kamu kaynağı harcanarak yapılıyorsa, o zaman orman işleri de yasa kapsamındadır" yorumu ile orman işlerini de yasa kapsamına aldığını söyleyerek; "Yani bu işleri almak için orman köylüsünden, kamu ihale yasasının öngördüğü koşulları yerine getirmesi isteniyor. Bir devlet ihalesinde, hangi belgeler, hangi mali yükümlülükler isteniyorsa, aynı şeyler orman işleri için de geçerlidir yorumu yapılıyor" dedi. Orman köylülerinin bu işleri yıllardır örgütlü oldukları kooperatifler ile yaptığını belirten Yüksel, yaklaşık 4 aydır, iş alamadıklarını, tüm bunları da hükümetin bildiğini söyledi. Yüksel, bunlara bağlı olarak, orman ürünlerinin değerlendirilemediğini ve ormanlarda yapılması gereken teknik bakımın yapılmadığının altını çizdi. Yüksel, orman köylülerinin gelecekleri ile ilgili ciddi kaygıları olduğunu da vurguladı. Anayasa değiştiği takdirde, tüm dayanaklarının ortadan kalkacağını söyleyen Yüksel bu değişikliklerin 8 milyon insanı yerlerinden, yurtlarından edeceğine dikkat çekerek; "Anayasa değişikliğinden vazgeçilmeli, orman işleri, İhale Yasası kapsamı dışına çıkartılmalıdır. Aksi takdirde ormanların işletilmesi özel sektöre verilecek, bu orman köylümüzün daha da yoksullaşmasına neden olacak" dedi.
Evrensel'i Takip Et