14 Nisan 2003 21:00
Suriye'ye yaptırım tehdidi
ABD Başkanı Bush, Irak'ın komşularının da askeri veya diplomatik yöntemlerle "yola getirilmesi" için Kongre'den destek aldı. Kongre'deki Cumhuriyetçi Parti milletvekilleri; Suriye hakkında yeni bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor. Hazırlanan yasa tasarısında, Suriye'den "askerlerini Lübnan'dan çekmesi, İsrail karşıtı gruplara desteğini sona erdirmesi ve kitle imha silahı üretiminden vazgeçmesi" istenirken, bu isteklerin yerine getirilmemesi halinde "diplomatik yaptırım da dahil, ağır cezalar" öngörülüyor.
Kongre, geçtiğimiz yıl benzer bir tasarı hazırlamış, ancak Bush yönetimi "Henüz zamanı değil" diyerek tasarıyı rafa kaldırtmıştı. Bağdat'ın işgal edilmesiyle birlikte, Bush'un Kongre'ye harekete geçilmesi için işaret verdiği belirtiliyor.
Domino taşı teorisi Bush ve ekibi; Irak'ın işgaliyle birlikte, Ortadoğu'daki diğer ülkelere de "Amerikan değerleri"nin yayılması için fırsat doğduğu kanısında. Irak'ın "ilk domino taşı" olduğunu belirtenler, "yeni bir nesil için yeni bir jeopolitik" sloganını benimsiyor. Şimdi Suriye'yi gözlerine kestirenler arasında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakan Yardımcıları Paul Wolfowitz ve Douglas Feith ile Pentagon danışmanlarından Richard Perle başı çekiyor. Çoğu Ronald Reagan döneminden kalan bu isimler, SSCB'ye karşı yürütülen "birleşik saldırı"ya benzer bir politika talep ediyorlar. Reagan döneminde, Moskova ile ilişkileri olan ülkelere karşı "askeri yığınak, tehdit ve silahlı mücadele"nin karışımı bir politika izlenmişti.
'Savaş yer değiştiriyor' Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, Irak'ın bir başlangıç olduğunu "Irak özgürleştirildikten sonra, terörle savaş bitmiyor. Sadece yer değiştiriyor" sözleriyle ifade etti. Bu saldırgan politikanın "geri tepeceğini" söyleyenler de var. Örneğin; eski Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerinden Gary Sick, hedef alınan ülkelerin "işgalcilere karşı Arap milliyetçiliği veya din temelinde birleşebileceği" uyarısında bulunuyor. Sick, "Bir dizi İslam devrimi istiyor muyuz?" diye soruyor.
Bağdat cesaretlendirdi "Domino teorisi"ni savunan kesimler, geçtiğimiz hafta Suriye'nin listede "bir numara" olduğunu gösterdi. Paul Wolfowitz, perşembe günü senato üyelerine yaptığı konuşmada; "Suriyeliler kötü davranışlar içinde. Bunu onlara hatırlatmak gerek. Uyarılarımızı dinlemezlerse, politikamızı gözden geçirmeliyiz" dedi. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de, Suriye veya İran'a bir askeri saldırı düzenlenip düzenlenmeyeceği hakkındaki bir soruya, "Bu, onların tutumuna bağlı" yanıtını verdi. Amerikalı yetkililer, Suriye'ye "illaki saldırı düzenlenmesi gerekmeyebileceği" kanısında. Bu görüşü güçlendiren en önemli gelişme, Irak'ın bir ay içinde "denetim altına alınması" oldu. Washington'dan politikacılar, "Böylesi bir sopa eldeyken, yumuşak konuşabiliriz" diyorlar.
'Önleyici caydırıcılık' Neomuhafazakârların en önemli yayın organlarından Insight dergisi, dünkü sayısında Ortadoğu'ya ilişkin dikkat çekici bir analiz yayımladı. Ulusal Savunma Üniversitesi Vakfı'ndan Peter Huessy, "Önleyici Caydırıcılık" başlıklı yazısında şöyle diyor: "Teröristleri, bizi vurmadan önce etkisiz kılmak diplomasi, yaptırım, polis ve istihbarat çalışması, vazgeçirme ve savaşı içerebilir. Bazı rejimler için bu, tarihe karışmak demek olacak. Böylesi çabalar; toplumların doğasını barışçıl yollarla değiştirmemiz için bize zaman kazandıracaktır."
Domino taşı teorisi Bush ve ekibi; Irak'ın işgaliyle birlikte, Ortadoğu'daki diğer ülkelere de "Amerikan değerleri"nin yayılması için fırsat doğduğu kanısında. Irak'ın "ilk domino taşı" olduğunu belirtenler, "yeni bir nesil için yeni bir jeopolitik" sloganını benimsiyor. Şimdi Suriye'yi gözlerine kestirenler arasında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Savunma Bakan Yardımcıları Paul Wolfowitz ve Douglas Feith ile Pentagon danışmanlarından Richard Perle başı çekiyor. Çoğu Ronald Reagan döneminden kalan bu isimler, SSCB'ye karşı yürütülen "birleşik saldırı"ya benzer bir politika talep ediyorlar. Reagan döneminde, Moskova ile ilişkileri olan ülkelere karşı "askeri yığınak, tehdit ve silahlı mücadele"nin karışımı bir politika izlenmişti.
'Savaş yer değiştiriyor' Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, Irak'ın bir başlangıç olduğunu "Irak özgürleştirildikten sonra, terörle savaş bitmiyor. Sadece yer değiştiriyor" sözleriyle ifade etti. Bu saldırgan politikanın "geri tepeceğini" söyleyenler de var. Örneğin; eski Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerinden Gary Sick, hedef alınan ülkelerin "işgalcilere karşı Arap milliyetçiliği veya din temelinde birleşebileceği" uyarısında bulunuyor. Sick, "Bir dizi İslam devrimi istiyor muyuz?" diye soruyor.
Bağdat cesaretlendirdi "Domino teorisi"ni savunan kesimler, geçtiğimiz hafta Suriye'nin listede "bir numara" olduğunu gösterdi. Paul Wolfowitz, perşembe günü senato üyelerine yaptığı konuşmada; "Suriyeliler kötü davranışlar içinde. Bunu onlara hatırlatmak gerek. Uyarılarımızı dinlemezlerse, politikamızı gözden geçirmeliyiz" dedi. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de, Suriye veya İran'a bir askeri saldırı düzenlenip düzenlenmeyeceği hakkındaki bir soruya, "Bu, onların tutumuna bağlı" yanıtını verdi. Amerikalı yetkililer, Suriye'ye "illaki saldırı düzenlenmesi gerekmeyebileceği" kanısında. Bu görüşü güçlendiren en önemli gelişme, Irak'ın bir ay içinde "denetim altına alınması" oldu. Washington'dan politikacılar, "Böylesi bir sopa eldeyken, yumuşak konuşabiliriz" diyorlar.
'Önleyici caydırıcılık' Neomuhafazakârların en önemli yayın organlarından Insight dergisi, dünkü sayısında Ortadoğu'ya ilişkin dikkat çekici bir analiz yayımladı. Ulusal Savunma Üniversitesi Vakfı'ndan Peter Huessy, "Önleyici Caydırıcılık" başlıklı yazısında şöyle diyor: "Teröristleri, bizi vurmadan önce etkisiz kılmak diplomasi, yaptırım, polis ve istihbarat çalışması, vazgeçirme ve savaşı içerebilir. Bazı rejimler için bu, tarihe karışmak demek olacak. Böylesi çabalar; toplumların doğasını barışçıl yollarla değiştirmemiz için bize zaman kazandıracaktır."
Evrensel'i Takip Et