Bağdatlılar tedirgin bekleyiş içinde

İstilacı güçler Bağdat kapılarını zorlarken, kent halkı da tedirgin bir bekleyiş içindeler. Halk aynı zamanda, saldırganların kentin merkezine girmeleri ile başlayacak kent savaşına yönelik hazırlıklarını da artırıyor. 48 yaşındaki iki çocuk annesi Nur Haled, "İşte başladı. Bu final savaşı olacak. Artık kaçış yok. Şimdi gerçekle karşı karşıyayız işte. Dünyanın en güçlü ordusuna karşı dövüşeceğiz." diye konuşuyor. Kent halkı, bir yandan düşmanı beklerken, bir yandan da rutin füze saldırısı ya da bombardımanlarında sakat kalmaktan korkuyor. Haled sözlerine şöyle devam ediyor: "Kesinlikle öleceğiz Bu savaştan kaçabilir miyiz? Kocam ve ben, eğer öleceksek, birlikte ölmemiz için Allaha dua ediyoruz. Esas korkumuz çocuklarımızın ölüp de bizlerin yaşaması."

Cehennem gecesi Bir başka kadın ise; "Konuşamam. Neler olup bittiğini tarif bile edemem. Dün cenennem gibi bir geceydi. Tüm gece bombardıman sürdü. Bağdat'a girip tüm kenti ele geçirdiklerini sandık. Uçaklar bombaları sanki kafamızın üzerine bırakıyorlardı." diyerek yaşanan trajediyi ortaya koyuyor. Zavalllı kadın şöyle sürdürüyor: "Korkunçtu. Sadece çocuklar için değil, aynı zamanda yetişkinler için de." Havaalanı yakınında oturan komşularının, hep birlikte başkente göçtüklerini söylüyor. Kent merkezine olan büyük akın içinde yer alanlardan 45 yaşındaki Jamila Husami ise, şunları dile getiriyor: "Bombardıman korkunçtu. Dünkü, en kötüsü ve en şiddetlisiydi. Amerikalıların her an evlerimize gireceklerini hissettik." Havaalanı yakınlarından arabaları olanlar, battaniyelerini ve acil eşyalarını yanlarına alarak son hızla kent merkezine akın ediyorlar.

Sokaklar bomboş Merkezde ise, sokakların önemli oranda boş olduğu belirtiliyor. Dükkânların çoğunun kapalı olduğu ve insanların evlerinde düşmanı beklemeyi tercih ettikleri bildiriliyor. En zor durumda olanlar ise, derme çatma evlerde yaşamlarını sürdüren kent yoksulları.