28 Mart 2003 22:00

Emekli generaller gidişatı beğenmiyor!

Irak'a yönelik saldırı 10. gününe girerken, saldırgan devletlerin izlediği strateji de tartışılmaya başlandı. Irak'ın direnişi nedeniyle başlayan bu tartışmaya eğilen The Independent gazetesi, çeşitli ülkelerden emekli generallere "savaşın seyri"ni sordu. Yanıtlar, çarpıcı. General Barry McCaffrey (1991 Körfez Savaşı'nda 24. Mekanize Piyade Tümeni Komutanı, Colin Powell'ın yardımcısı): Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştık; oldukça alçakgönüllü bir güç, üslerinden bu kadar uzakta. Donald Rumsfeld ve yanındakilerin ortaya attığı "hele bir başlayalım" fikrinin birkaç varsayımı vardı: Birincisi, gerek duyduğumuzda yeni birlikler sevk edilecek. Ama ortada ne bir zırhlı süvari alayı, ne de askeri polis tugayı var. Bu bakım ve lojistik birimleri, 3. Piyade Tümeni'ne katılmak için 400 kilometre gitmek zorunda. Arkalarında hiçbir şey yok. Denizciler askeri polis görevi yapıyor. Rumsfeld, kendisini eleştirenlerin bir ayağı 2. Dünya Savaşı'nda kalmış, yeni savaşı anlamayan generaller olduğunu düşündü. Ama iş nihayetinde; içeri girip evi yıkmaya, alanı kontrol etmeye gelip dayanıyor. Ve bunun için yeterli kuvvetimiz yok. General Leonid İvaşov (Rusya Savunma Bakanlığı'nda eski Uluslararası İlişkiler Başkanı): Amerikalı askerler, yıllardır bilgisayarla savaşıyor. Yugoslavya ve Afganistan'da kısmen başarılı oldular. Ama daha hiçbir yerde ciddi bir kara operasyonu yürütmediler. Gerçek savaş için hazırlıksız görünüyorlar. ABD ve müttefiklerinin ilk planları tutmadı. Bir sebebi; ABD ordusunun kendi propagandasının esiri olması. Irak halkının, Amerikalı ve İngilizlerin, Irak'a saldırmasını hayal ettiğine dünyayı ve kendilerini inandıralım derken, kendi askerlerini demoralize ettiler. Savaşın sonucu net değil. Irak kazanabilir; çünkü ABD şimdiden ağır kayıplar verdi. İki tarafın da kazanamayacağı ve bir uzlaşmaya varacakları olasılığını da gözardı etmiyorum." General Wesley Clark (eski NATO kumandanı): Koalisyon güçleri ile Cumhuriyet Muhafızları arasındaki ilk temas, koalisyon stratejisini de kesin olarak sınayacak. Öncü kuvvetler Bağdat'ı kuşatırken, başarılı bir biçimde devam edip edemeyeceğimizi de göreceğiz. Elbette riskler söz konusu. Risklerden biri; tedarik hatlarını fazla zorlamak, kuvvetlerimizi mızrağın ucunda yoğunlaştırmak ve bu işi, geleneksel planlamacıların gerekli gördüğünden daha az güçle yapmak. Haritaya ilk baktığımızda; 250 bin askerin gereken sayıyı oluşturduğunu düşünmüştük. Ama bu 250 bin, sadece Irak topraklarındakiler değil; Afganistan dahil bütün bir bölgedekiler. Operasyonun başlangıcında Kuveyt'te muhtemelen en fazla 100 bin personel vardı. Oldukça küçük bir kuvvet. Korgeneral Roddy Cordy-Simpson (Bosna'daki eski NATO Operasyonlar Komutanı): Koalisyon hatlarında biraz zorlanma olabilir, ama fazla kaygılanmaya gerek yok. Batağa battıklarını hiç sanmıyorum. Bağdat muharebesi gerçek anlamda başlamadan önce, biraz duraksama bekliyorum. Bu konvoyların çok miktarda yakıt kullandığını, tonlarca cephane kaydırdıklarını unutmayın. Wesley Clark gibi eski generaller, koalisyonun 1991'de olduğu gibi "ezici güç" taktiği kullanılmasını istiyorlar. Ama bu adamlar, bu savaşın çıkmasının sorumlusudurlar. Eğer devasa bir hava bombardımanı ile başlasaydık, halkın kalbini kazanamazdık. Bence koalisyon kuvvetleri iyi bir iş çıkarıyor. Kısa sürede büyük mesafe katettiler ve çok az kayıp verdiler. Sanırım bu aşamada kısa bir duraksama olacak; düşman yumuşatılacak ve askerler dinlenecek. İletişim hatları takviye edilecek. Daha sonra, 101. Hava Tümeni Bağdat'a ilerleyişte çok önemli bir rol üstlenecek. Orgeneral Eitan Ben-Eilahu (1996-2000 arasında İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı): Askeri açıdan; Amerikalılar ve İngilizlerin hava, kara ve deniz kuvvetleri arasındaki dengeyi iyi tutturduğunu düşünüyorum. Daha büyük bir kuvvet, fazla fark yaratmayacaktı. İlk aşamadan sonra, Iraklıların pes edeceğini, Saddam Hüseyin'e bağlılıklarının sona ereceğini düşünüyorlardı. Bu olmadı. Eğer buna yüzde 100 güveniyorlarsa, yanıldılar. Savaşın en zorlu aşaması Bağdat. Tam bir soru işareti. Güneyde, Şii bölgesinde dahi çok güçlü bir direniş olması, Bağdat hakkında bir fikir verebilir. Başkentte her noktayı işgal etmek durumunda kalabilirler. Sanırım önce kenti kuşatacaklar ve ağır ağır kapanarak, rejimin çökmesini bekleyecekler. Başka alternatifleri yok.

Evrensel'i Takip Et