14 Mart 2003 22:00
İş güvencesi bugün yürürlükte
İşçi sendikalarının kısıtlı haklar tanısa da büyük önem verdiği İş Güvencesi Yasası, bugün yürürlüğe giriyor. TBMM tarafından 9 Ağustos 2002 tarihinde kabul edilen 4773 sayılı yasa ile tarım ve orman işçileri 1475 sayılı iş yasası kapsamına alınırken, iş yasası kapsamındaki işçiler ve gazeteciler için iş güvencesi sağlanıyor.
Yasanın en fazla eleştirilen maddeleri; sadece 10 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerleri için geçerli olması ve en az 6 ay kıdemi olan işçileri kapsaması. Yasa ile işverene "geçerli bir nedenle" işçi çıkarma zorunluluğu getirirken, işçi çıkarmadaki geçerli nedeni ispat etme yükümlülüğü de işverene getiriliyor. Feshin yazılı olması, işten çıkarma nedeninin açık ve kesin biçimde belirtilmesi ve işçinin hakkındaki iddialara karşı savunmasının alınması gerekiyor. Ancak iş akdinin feshinin işveren tarafından işçinin davranışı ve verimi ile ilgili nedenlere dayandırılarak yapılması halinde ise, işçiden savunma alma zorunluluğu olmayacak.
Yasaya göre işveren; sendika üyeliği, sendikal faaliyetler, ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, din, siyasi görüş, etnik veya sosyal kökenler, kadın işçilerin çalıştırılmalarının yasak olduğu sürelerde işe gelmemeleri, hastalık veya kaza nedeniyle öngörülen bekleme süresinde işe geçici olarak devam etmemek gibi nedenlerden ötürü, işçinin iş akdini feshedemeyecek.
Dava süreci İşçi, iş akdinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek, 1 ay içinde iş mahkemesine dava açabilecek ve dava 2 ay içinde sonuçlandırılacak. Mahkeme kararının temyizi halinde ise Yargıtay 1 ay içinde karar verecek. Mahkeme kararı oluşana kadar işçinin almadığı ücretleri kendisine işveren tarafından ödenecek, ancak ödenen miktar işçinin 4 aylık ücretini aşmayacak. Mahkemenin iş akdinin feshinde geçerli bir neden görmemesi veya işveren tarafından mahkemeye geçerli bir neden gösterilmemesi durumunda, işveren işçiyi 1 ay içinde işe başlatacak. Aksi halde, işveren mahkeme tarafından saptanacak olan ve işçinin 6 ay ile 1 yıl arasındaki ücreti tutarındaki tazminatı işçiye ödeyecek.
Toplu işten çıkarma Yasa patrona; 10 veya daha fazla işçiyi ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri nedenler, işletme ve işyeri ile işin gerekleri gibi nedenlerden dolayı toplu işten çıkarma imkânı veriyor. İşverenin bunu en az 30 gün önceden işyeri temsilcilerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu'na bildirmesi gerekiyor. İşverenin yapacağı bildirimde, iş akdinin fesih nedenleri, işçi sayıları ile fesih işlemlerinin süresi yer alacak. Toplu işten çıkarmada, işçi veya sendika temsilcileri toplu çıkarmanın önlenebilmesi veya işten çıkarılacak işçi sayısının azaltılabilmesi için işveren ile görüşme yapabilecek. Toplu işten çıkarmanın iş güvencesi hükümlerini engellemek amacıyla yapılması halinde ise, işçi veya sendikaları tarafından dava açılabilecek. İşletme tümüyle ve kesin olarak kapatılacaksa, bu durum işveren tarafından 30 gün önceden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu'na bildirilecek.
Dava süreci İşçi, iş akdinin feshinin geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek, 1 ay içinde iş mahkemesine dava açabilecek ve dava 2 ay içinde sonuçlandırılacak. Mahkeme kararının temyizi halinde ise Yargıtay 1 ay içinde karar verecek. Mahkeme kararı oluşana kadar işçinin almadığı ücretleri kendisine işveren tarafından ödenecek, ancak ödenen miktar işçinin 4 aylık ücretini aşmayacak. Mahkemenin iş akdinin feshinde geçerli bir neden görmemesi veya işveren tarafından mahkemeye geçerli bir neden gösterilmemesi durumunda, işveren işçiyi 1 ay içinde işe başlatacak. Aksi halde, işveren mahkeme tarafından saptanacak olan ve işçinin 6 ay ile 1 yıl arasındaki ücreti tutarındaki tazminatı işçiye ödeyecek.
Toplu işten çıkarma Yasa patrona; 10 veya daha fazla işçiyi ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri nedenler, işletme ve işyeri ile işin gerekleri gibi nedenlerden dolayı toplu işten çıkarma imkânı veriyor. İşverenin bunu en az 30 gün önceden işyeri temsilcilerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu'na bildirmesi gerekiyor. İşverenin yapacağı bildirimde, iş akdinin fesih nedenleri, işçi sayıları ile fesih işlemlerinin süresi yer alacak. Toplu işten çıkarmada, işçi veya sendika temsilcileri toplu çıkarmanın önlenebilmesi veya işten çıkarılacak işçi sayısının azaltılabilmesi için işveren ile görüşme yapabilecek. Toplu işten çıkarmanın iş güvencesi hükümlerini engellemek amacıyla yapılması halinde ise, işçi veya sendikaları tarafından dava açılabilecek. İşletme tümüyle ve kesin olarak kapatılacaksa, bu durum işveren tarafından 30 gün önceden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü ile Türkiye İş Kurumu'na bildirilecek.
Evrensel'i Takip Et