6 Mart 2003 22:00
AKP zulüm yapıyor
Savaş tezkeresinin Meclis'te kabul edilmemesinin ardından, halka 15.7 katrilyon lira ceza kesen hükümete tepki geldi. Vergi ve zamlar karşısında şaşırdığını dile getiren Diyarbakır halkı, "Herhalde savaş vergisi almaya çalışıyorlar" dedi.
Fuat Genç, 73 yaşında emekli bir vatandaş. Daha dört ay önce hükümete gelen AKP'ye öfkeli ve bu partinin hükümeti bırakmasını istiyor.
"Bir ekmeğe muhtacız. Utanmasak dileneceğiz" ifadeleriyle yaşadıkları zorlukları özetleyen Fuat Genç, savaşın faturasını halka kesmeye çalışan hükümete, "bu ne biçim iş" diye soruyor.
Fuat Genç, vergi ve zamların geri alınmasını istiyor; "Bizler şaşırmış durumdayız. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bir yandan savaş bir yandan vergiler... Ben hükümetin geldiği gibi gitmesini istiyorum."
Kimse bir şey yemiyor Türkiye'nin kaderiymiş gibi, gelen her hükümetin zam yaptığını söyleyen esnaf Süleyman Ekinci ise, "Halktan savaş vergisi almaya çalışıyorlar herhalde. Millet perişan olmuş 500 bin liraya sattığımız dürümleri bile satamaz duruma geldik. Bize gelen müşteri geçen yıla oranla yüzde 75 düştü. Kimse bir şey yemiyor" sözleriyle halkın yaşadığı yoksulluğu anlatıyor. "Hayret kaldık. Ne diyelim" diye sözlerine başlıyor memur emeklisi Sait Sanar, ardından da ekliyor; "Günahtır bu millete. Millete zulümdür bu." Verginin halktan değil, ülkeyi soyup soğana çevirenlerden alınmasını istiyor Sait Sanar; "Bu halk ne yapacak. Üç ayda bir emekli maaşımı alıyorum. 10 nufüsa bakıyorum. Benim durumumda olan insanlar ne yapsın. Biraz da bizleri görsünler."
ANAMIZI AĞLATTILAR Mehmet Elaldı, hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor. İki çocuğu olduğunu söyleyen Mehmet Elaldı, "Ülkeyi savaşa sürüklüyorlar yetmiyor. Bir de zamlarla mı bizi öldürecekler. Yeter anamızı ağlattılar. Perişanız. Rezil oluyoruz. Doğru dürüst evimize ekmek alamıyoruz."dedi.
'OHAL İSTEMİYORUZ' Diyarbakır Demokrasi Platformu Sözcüsü Edip Yaşar, "Yeni OHAL ya da sıkıyönetim kararı Türkiye'nin zararınadır" dedi. 37 kurum tarafından imzalanan metni okuyan Yaşar, Irak operasyonu bahane edilerek gündeme getirilen OHAL'e karşı olduklarını söyledi. "Irak Savaşı bölgemizde OHAL'e geçiş için geçerli bir sebep değildir. Irak'a komşu olan hiçbir ülkede böyle bir uygulamaya gidilmemektedir" diyen Yaşar, şöyle konuştu; "Türkiye Ortadoğu'da çıkacak bir yangından zarar görmemek için halkı baskı altına almak yerine bütün vatandaşlarıyla barışık olmayı tercih etmelidir. Bu doğrultuda en kalıcı ve en akılcı güvenlik önlemi barışı sağlamak ve bölge halkının desteğini almaktır."
Kimse bir şey yemiyor Türkiye'nin kaderiymiş gibi, gelen her hükümetin zam yaptığını söyleyen esnaf Süleyman Ekinci ise, "Halktan savaş vergisi almaya çalışıyorlar herhalde. Millet perişan olmuş 500 bin liraya sattığımız dürümleri bile satamaz duruma geldik. Bize gelen müşteri geçen yıla oranla yüzde 75 düştü. Kimse bir şey yemiyor" sözleriyle halkın yaşadığı yoksulluğu anlatıyor. "Hayret kaldık. Ne diyelim" diye sözlerine başlıyor memur emeklisi Sait Sanar, ardından da ekliyor; "Günahtır bu millete. Millete zulümdür bu." Verginin halktan değil, ülkeyi soyup soğana çevirenlerden alınmasını istiyor Sait Sanar; "Bu halk ne yapacak. Üç ayda bir emekli maaşımı alıyorum. 10 nufüsa bakıyorum. Benim durumumda olan insanlar ne yapsın. Biraz da bizleri görsünler."
ANAMIZI AĞLATTILAR Mehmet Elaldı, hamallık yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor. İki çocuğu olduğunu söyleyen Mehmet Elaldı, "Ülkeyi savaşa sürüklüyorlar yetmiyor. Bir de zamlarla mı bizi öldürecekler. Yeter anamızı ağlattılar. Perişanız. Rezil oluyoruz. Doğru dürüst evimize ekmek alamıyoruz."dedi.
'OHAL İSTEMİYORUZ' Diyarbakır Demokrasi Platformu Sözcüsü Edip Yaşar, "Yeni OHAL ya da sıkıyönetim kararı Türkiye'nin zararınadır" dedi. 37 kurum tarafından imzalanan metni okuyan Yaşar, Irak operasyonu bahane edilerek gündeme getirilen OHAL'e karşı olduklarını söyledi. "Irak Savaşı bölgemizde OHAL'e geçiş için geçerli bir sebep değildir. Irak'a komşu olan hiçbir ülkede böyle bir uygulamaya gidilmemektedir" diyen Yaşar, şöyle konuştu; "Türkiye Ortadoğu'da çıkacak bir yangından zarar görmemek için halkı baskı altına almak yerine bütün vatandaşlarıyla barışık olmayı tercih etmelidir. Bu doğrultuda en kalıcı ve en akılcı güvenlik önlemi barışı sağlamak ve bölge halkının desteğini almaktır."
Evrensel'i Takip Et