4 Mart 2003 22:00
Beyaz Saray vazgeçmiyor
Amerikan yönetimi, Türkiye'yi Irak'a yönelik saldırı üssü haline getirme ısrarını sürdürüyor. Üst düzey yetkililer yaptıkları açıklamalarda, AKP hükümetinin yeni bir "savaş tezkeresi" hazırlayacağına inandıklarını açıkladı. Bu tezkerenin zamanlamasının nasıl yapılacağı konusu ise belirsiz.
Şantaj uygulanıyor ABD'nin kıdemli Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman yaptığı açıklamada, Türkiye hükümetine "diplomatik dille" gözdağı verdi. Grossman, TBMM'nin savaş tezkeresini onaylamamasının kendilerini "hayal kırıklığına uğrattığını" belirtirken, Türkiye hükümetiyle görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. Marc Grossman, "Türkiye bizim için bir avantaj sağlar, ancak kesinlikle Türkiye'siz de bunu yapabiliriz" diyerek, Irak'a saldırıda kararlı olduklarını anlattı. Bu saldırıdan sonra "yeni bir Irak kurulacağını" iddia eden Grossman, "İşte Türkiye, bu sürece daha önemli bir şekilde katılma şansını kaybediyor" diyerek, Türkiye hükümetine "işgalden pay alamayacağı" uyarısı yaptı. Türkiye'nin, Kuzey Irak'a "ABD önderliği" olmadan girmesine karşı olduklarını vurgulayan eski Ankara Büyükelçisi Grossman, hükümete yönelik tehditlerini "ekonomik yardım" konusuna değinerek sürdürdü. Grossman, Türkiye hükümetiyle yürütülen pazarlıklar sonunda üzerinde anlaşılan "ekonomik pakete" değinerek, "Bundan sonra gelişecek duruma göre, paket ya iptal olacak ya da yeniden gözden geçirilecek" dedi.
Zamanlama sorunu Grossman'ın, "savaş tezkeresinin" kabul edilmemesine rağmen, Türkiye'deki üsleri kullanabileceklerini ima etmesi dikkat çekti. Geçen ay Meclis'ten geçen "savaş tezkeresi"ne dayanarak, İncirlik, Diyarbakır ve Batman hava üslerini kullanıp kullanmayacaklarının sorulması üzerine Grossman, "Bizim alacağımız kararlar var. Türkler'in de alacağı kararlar var. Ortaya neyin çıkacağını göreceğiz" dedi. Grossman'ın açıklamasına göre, Amerikan yönetimi yeni savaş tezkeresi konusunda topu Türkiye hükümetine atıyor. Tezkere için girişimde bulunmanın tamamen Türkiye hükümetine bağlı olduğunu söyleyen Grossman'ın bu sözleri, AKP yönetiminden yapılan "yeni tezkerenin ABD'nin talebine göre şekilleneceği" yönündeki açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.
'En iyi seçenek Türkiye' Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer da, Irak'a yönelik saldırıda "en iyi seçeneğin Türkiye olduğunu" tekrarladı. Fleischer günlük basın toplantısında, "Türkiye seçeneklerini gözden geçiriyor. Biz de seçeneklerimizi gözden geçiriyoruz" dedi. Türkiye'nin kararını yeniden ele alabileceğini ima eden Beyaz Saray Sözcüsü, şöyle konuştu: "Kesin sonucun ne olacağı belli değil. Ancak kesin olan şu ki, ABD Başkanı George Bush, Saddam Hüseyin'i silahsızlandırma amacını sürdürecek. Askeri operasyon gerekirse, bunda da başarıya ulaşılacak." Türkiye'nin böyle bir saldırıda "en iyi seçenek" olduğunu söyleyen Fleischer, "Tabii başka seçenekler de var" diye ekledi.
Küstahlık devam ediyor ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher ise, daha açık ve küstahça ifadeler kullanarak, Türkiye hükümetiyle yürüttükleri "kan pazarlığına" ışık tuttu. Basın toplantısı düzenleyen Boucher, Türkiye hükümetiyle anlaştıkları "ekonomik pakete" değinerek, "Paketin büyük kısmı, Türkiye doğrudan katılmazsa hayata geçmeyecek" dedi. "Yardım paketi, asker konuşlandırma ve destek sağlamanın doğrudan bedeli, ekonomik karşılığı çerçevesinde hazırlanmıştı" diye konuşan Boucher, Türkiye hükümetini şu ifadelerle tehdit etti: "Eğer Türkiye'den bu tür bir katılım olmazsa, bunun bedeli de söz konusu değil. Sanırım Türkler kendi alternatiflerini, durumu nasıl ele aldıklarını, işbirliğini ve siyasi durumu gözden geçirecekler. Biz de ordumuzla birlikte alternatiflerimizi düşüneceğiz."
"Barış cezası"na övgü Milletvekillerini ikna etmek için paketin miktarının artırılıp artırılmayacağının sorulması üzerineyse Boucher, "Paket müzakereleri tamamlanmıştı, paket tamamdı" yanıtını verdi. Richard Boucher, Türkiye'deki ekonomik programı ve IMF ile Türkiye'nin ilişkilerini "desteklemeye" devam edeceklerini de kaydederek, Başbakan Abdullah Gül'ün önceki gün açıkladığı "tedbirler paketini" memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Boucher, "Biz Türk hükümetiyle temastayız ve bu süreçte nasıl ilerleyecekleriyle, hangi yönde ilerleme niyetinde olduklarıyla ilgileniyoruz. Bu noktada, Türkiye'nin neye karar vereceğini göreceğiz" dedi.
Şantaj uygulanıyor ABD'nin kıdemli Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman yaptığı açıklamada, Türkiye hükümetine "diplomatik dille" gözdağı verdi. Grossman, TBMM'nin savaş tezkeresini onaylamamasının kendilerini "hayal kırıklığına uğrattığını" belirtirken, Türkiye hükümetiyle görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. Marc Grossman, "Türkiye bizim için bir avantaj sağlar, ancak kesinlikle Türkiye'siz de bunu yapabiliriz" diyerek, Irak'a saldırıda kararlı olduklarını anlattı. Bu saldırıdan sonra "yeni bir Irak kurulacağını" iddia eden Grossman, "İşte Türkiye, bu sürece daha önemli bir şekilde katılma şansını kaybediyor" diyerek, Türkiye hükümetine "işgalden pay alamayacağı" uyarısı yaptı. Türkiye'nin, Kuzey Irak'a "ABD önderliği" olmadan girmesine karşı olduklarını vurgulayan eski Ankara Büyükelçisi Grossman, hükümete yönelik tehditlerini "ekonomik yardım" konusuna değinerek sürdürdü. Grossman, Türkiye hükümetiyle yürütülen pazarlıklar sonunda üzerinde anlaşılan "ekonomik pakete" değinerek, "Bundan sonra gelişecek duruma göre, paket ya iptal olacak ya da yeniden gözden geçirilecek" dedi.
Zamanlama sorunu Grossman'ın, "savaş tezkeresinin" kabul edilmemesine rağmen, Türkiye'deki üsleri kullanabileceklerini ima etmesi dikkat çekti. Geçen ay Meclis'ten geçen "savaş tezkeresi"ne dayanarak, İncirlik, Diyarbakır ve Batman hava üslerini kullanıp kullanmayacaklarının sorulması üzerine Grossman, "Bizim alacağımız kararlar var. Türkler'in de alacağı kararlar var. Ortaya neyin çıkacağını göreceğiz" dedi. Grossman'ın açıklamasına göre, Amerikan yönetimi yeni savaş tezkeresi konusunda topu Türkiye hükümetine atıyor. Tezkere için girişimde bulunmanın tamamen Türkiye hükümetine bağlı olduğunu söyleyen Grossman'ın bu sözleri, AKP yönetiminden yapılan "yeni tezkerenin ABD'nin talebine göre şekilleneceği" yönündeki açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.
'En iyi seçenek Türkiye' Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer da, Irak'a yönelik saldırıda "en iyi seçeneğin Türkiye olduğunu" tekrarladı. Fleischer günlük basın toplantısında, "Türkiye seçeneklerini gözden geçiriyor. Biz de seçeneklerimizi gözden geçiriyoruz" dedi. Türkiye'nin kararını yeniden ele alabileceğini ima eden Beyaz Saray Sözcüsü, şöyle konuştu: "Kesin sonucun ne olacağı belli değil. Ancak kesin olan şu ki, ABD Başkanı George Bush, Saddam Hüseyin'i silahsızlandırma amacını sürdürecek. Askeri operasyon gerekirse, bunda da başarıya ulaşılacak." Türkiye'nin böyle bir saldırıda "en iyi seçenek" olduğunu söyleyen Fleischer, "Tabii başka seçenekler de var" diye ekledi.
Küstahlık devam ediyor ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher ise, daha açık ve küstahça ifadeler kullanarak, Türkiye hükümetiyle yürüttükleri "kan pazarlığına" ışık tuttu. Basın toplantısı düzenleyen Boucher, Türkiye hükümetiyle anlaştıkları "ekonomik pakete" değinerek, "Paketin büyük kısmı, Türkiye doğrudan katılmazsa hayata geçmeyecek" dedi. "Yardım paketi, asker konuşlandırma ve destek sağlamanın doğrudan bedeli, ekonomik karşılığı çerçevesinde hazırlanmıştı" diye konuşan Boucher, Türkiye hükümetini şu ifadelerle tehdit etti: "Eğer Türkiye'den bu tür bir katılım olmazsa, bunun bedeli de söz konusu değil. Sanırım Türkler kendi alternatiflerini, durumu nasıl ele aldıklarını, işbirliğini ve siyasi durumu gözden geçirecekler. Biz de ordumuzla birlikte alternatiflerimizi düşüneceğiz."
"Barış cezası"na övgü Milletvekillerini ikna etmek için paketin miktarının artırılıp artırılmayacağının sorulması üzerineyse Boucher, "Paket müzakereleri tamamlanmıştı, paket tamamdı" yanıtını verdi. Richard Boucher, Türkiye'deki ekonomik programı ve IMF ile Türkiye'nin ilişkilerini "desteklemeye" devam edeceklerini de kaydederek, Başbakan Abdullah Gül'ün önceki gün açıkladığı "tedbirler paketini" memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Boucher, "Biz Türk hükümetiyle temastayız ve bu süreçte nasıl ilerleyecekleriyle, hangi yönde ilerleme niyetinde olduklarıyla ilgileniyoruz. Bu noktada, Türkiye'nin neye karar vereceğini göreceğiz" dedi.
Evrensel'i Takip Et