16 Şubat 2003 22:00
İşçi pazarlık istemiyor
GÜNÜN YAZILARI
İşçi konfederasyonları, TİSK ve hükümet yetkilileriyle bugün bir araya gelerek İş Yasası ile ilgili pazarlıklarını sürdürecekler. Konfederasyonlar, üç gün süreceği açıklanan bu pazarlıklar sonucunda, patronların dayatmasıyla hazırlanan İş Yasası Tasarısı'nın en azından birkaç maddesini değiştirmeyi hedefliyorlar. Ancak işçiler, İş Yasası'nı esnek çalışma yasasına dönüştüren ve tüm hakları gaspeden bu tasarının tümden reddedilmesini istiyorlar.
İstanbul'da bir araya gelerek ortak açıklama yapan Türk-İş'e bağlı 34 şube, İş Yasası Tasarısı'nın geri çekilmesi, Bilim Kurulu'nun dağıtılması talepleriyle 19 Şubat'ta eylem yapacak. Saraçhane'den Çalışma Bölge Müdürlüğü'ne yürüyecek işçilere, 'Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu' da destek verecek.
Sadece İş Yasası ile ilgili gelişmelere değil, zorunlu tasarruflarlarla ilgili ödeme planına, ikramiyelere el konulması yönündeki manevralara, 15 Mart'ta yürürlüğe girecek İş Güvencesi Yasası'nı işlevsizleştirme çabalarına da tepki gösterecek olan sendika şubeleri, savaşı da protesto edecek. Şubeler, "kararlı bir mücadele yerine uzlaşmacı pazarlıklar" yürüten konfederasyonları da uyaracaklar.
Konfederasyonlara uyarı TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Mehmet Yenikaya, "Bu çalışmalar salt protesto amaçlı değil. Sadece hükümete değil konfederasyon başkanlarına da karşı bir durumdur bu. Konfederasyonların görüşmelerden çekilmesini istiyoruz. Sendikaların, şubelerin, temsilcilerin ve işçilerin de görüşlerinin alındığı yeni bir tasarı hazırlanmalı. Çözüm mücadelenin yükseltilmesidir" dedi. Yenikaya, eylemlerinin 19 Şubat'tan sonra da devam edeceğini belirtti."İstanbul cephesi olarak kararlılığımızı göstereceğiz. Bu eylem ve etkinlikler bütün illere yayılacak şekilde çalışacağız" diyen Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Nihat Alemdar da "konfederasyonları tetiklemeyi" amaçladıklarını söyledi.
19 Şubat ilk eylem Yol-İş 1 No'lu Şube Başkanı Şube Başkanı Ali Akdağ, "İktidarın biz çalışanların kazanımlarımıza göz koyan bir anlayışı var. Nemalar ödenmedi. Tasarruflar da uzun zamana yayıldı. İkramiyeler ödenmedi, 2003 yılı ikramiyelerine el konulması söz konusu. 1475 ile tüm kazanımlarımıza saldırı söz konusu" diyerek, bunları korumak için "aşağıdan yukarıya bir hareket" gerektiğini belirtti. Akdağ, 19 Şubat eylemi için bugünden itibaren işyerlerinde yoğun bir çalışma yürüteceklerini belirtti. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'in, İş Yasası Tasarısı'nı kabul edecekleri yönünde bir izlenim edindiklerini ve işçilerin kazanımları konusunda açık konuşmadıklarını belirten Tez Koop-İş İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Hulusi Uğurcan, buna karşı tavır koymaya karar verdiklerini söyledi. Uğurcan, 19 Şubat'tan sonra tekrar bir araya gelerek yeni eylem kararları belirleyeceklerini bildirdi.
Tabanı birleştirme çabası Haber-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, işçi ve işveren konfederasyonları ile hükümet temsilcilerinin katılımıyla süren görüşmelerin işçilerin aleyhine biteceğini düşündüklerini söyledi. Bu durumdan birçok şube yöneticisinin rahatsız olduğunu ve bu şubelerle bir araya gelerek eylem kararı aldıklarını belirten Dokuyucu, "Eylem sonrasında, işveren kesiminin temsilcilerinin olduğu yerlerde protesto gösterileri yapmak ve bunların Türkiye genelinde örgütlenmesi için merkez rolü oynamak istiyoruz. Diğer illerle de irtibata geçerek oralarda da bu etkinliklerin düzenlenmesi için çalışacağız" dedi. Sadece Türk-İş'in değil, diğer konfederasyonların tabanında da benzer rahatsızlıklar yaşandığına dikkat çeken Dokuyucu, "Bu çalışma, aynı zamanda konfederasyonların tabanını birleştirme çalışması. Biz İstanbul'da yeni bir sendikal birlik yaratmanın tartışmalarına başladık. Bu eylemlere ve deklarasyona bunun altyapı çalışması olarak bakabiliriz" diye konuştu.
YENİ BİR MÜCADELE ARACI YARATACAĞIZ Belediye-İş Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Ayrılmaz: Biz bu deklarasyonu yayımlamadan önce, Türk-İş yöneticileri ile toplantı yapıp endişelerimizi dile getirdik. Hükümetle anlaştıklarına dair haberler aldığımızı söyledik. 'Bizim görüşlerimizi hiçe sayıp böyle bir şey yaparsanız tepkimiz sert olur' dedik. Öncelikle yasa tasarısı tartışmalarından çekilmelerini, Bilim Kurulu'nun terkedilmesini ve İş Güvencesi ile 1475'te işçilerin lehine yeniliklerin yapılmasını istiyoruz. Sesimizi duymazlarsa şubeler olarak nasıl tavır alacağımızı göstereceğiz. Mücadelemizde kullanmamız gereken araçları biz dağıttık. Şimdi Türk-İş yöneticilerinin ağzına bakar hale geldik. İstanbul Şubeler Platformu'na benzer bir örgütlenme ve mücadele aracı yaratacağız. Bize yönelik saldırılara karşı tavır belirleyecek bir organizasyon olacak bu. Bu konfederasyonlara alternatif bir örgütlülük değil, hareketi başlatacak bir yapılanma olacak.
ARTIK KAYBETMEYE TAHAMMÜL YOK Kristal-İş Sendikası Topkapı Şube Başkanı Münir Dinler: Bu deklarasyon Türk-İş'e ve genel merkezlere tepki anlamındadır. Diğer konfederasyonlar da, tazminatlar ve esnek çalışmayı pazarlık konusu ediyorlar. Tabanın eskiden kaybedecek bir şeyi yoktu, bundan sonra kaybetmeye tahammülü de yok. İşveren sendikası ciddi olarak bastırıyor. Hükümet savaş ortamında bu yasaları gümbürtüye getirecek. Gündemi sıcak tutmak zorundayız. SSK yasasında olduğu gibi karşı çıkmak gerekiyor. İstanbul bu karşı çıkışın dinamiği. Savaş ve diğer konularda daha ciddi eylem ve etkinliklerin yapılması gerekiyor. Avrupa'da herkes sokaklarda, biz savaşı da çıkartılmaya çalışılan yasaları da göz ardı ediyoruz. Konfederasyonlar duyarsız kalıyor. Eylem programı 19'undan sonra da devam edecek. İşçi arkadaşlarımızın bu eylemlere destek vermeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
KONFEDERASYON YÖNETİCİLERİ SAMİMİ DEĞİL Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Kenan Kaya: Biz işçi konfederasyonlarının temsilcilerinin samimi olmadıklarını düşünüyoruz. Bu nedenle, mücadelenin tabanda birleştirilmesi ve kitlesel bir mücadeleye dönüşmesi için ortak talepler üzerinden bir araya geldik. 19 Şubat'ta, patronların İş Güvencesi'ne karşılık çıkarılmasını istediği İş Yasası Ön Tasarısı'na karşı, mücadeleci ve kitlesel bir karşı çıkışı başlatacağız. Hükümetin, yeni dönem sözleşme görüşmelerinde savaş senaryoları ve krizlerle işçileri hüsrana uğratacağı açık. Bu mücadele bu yönleri de kapsayarak genişleyerek sürecek. Hükümeti ve sermayeyi kesin bir dille uyaracak eylemler yapacağız. Belli bir program dahilinde AKP ve CHP il binaları önünde kitlesel protesto eylemleri yapılacak.
Konfederasyonlara uyarı TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Mehmet Yenikaya, "Bu çalışmalar salt protesto amaçlı değil. Sadece hükümete değil konfederasyon başkanlarına da karşı bir durumdur bu. Konfederasyonların görüşmelerden çekilmesini istiyoruz. Sendikaların, şubelerin, temsilcilerin ve işçilerin de görüşlerinin alındığı yeni bir tasarı hazırlanmalı. Çözüm mücadelenin yükseltilmesidir" dedi. Yenikaya, eylemlerinin 19 Şubat'tan sonra da devam edeceğini belirtti."İstanbul cephesi olarak kararlılığımızı göstereceğiz. Bu eylem ve etkinlikler bütün illere yayılacak şekilde çalışacağız" diyen Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Nihat Alemdar da "konfederasyonları tetiklemeyi" amaçladıklarını söyledi.
19 Şubat ilk eylem Yol-İş 1 No'lu Şube Başkanı Şube Başkanı Ali Akdağ, "İktidarın biz çalışanların kazanımlarımıza göz koyan bir anlayışı var. Nemalar ödenmedi. Tasarruflar da uzun zamana yayıldı. İkramiyeler ödenmedi, 2003 yılı ikramiyelerine el konulması söz konusu. 1475 ile tüm kazanımlarımıza saldırı söz konusu" diyerek, bunları korumak için "aşağıdan yukarıya bir hareket" gerektiğini belirtti. Akdağ, 19 Şubat eylemi için bugünden itibaren işyerlerinde yoğun bir çalışma yürüteceklerini belirtti. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'in, İş Yasası Tasarısı'nı kabul edecekleri yönünde bir izlenim edindiklerini ve işçilerin kazanımları konusunda açık konuşmadıklarını belirten Tez Koop-İş İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Hulusi Uğurcan, buna karşı tavır koymaya karar verdiklerini söyledi. Uğurcan, 19 Şubat'tan sonra tekrar bir araya gelerek yeni eylem kararları belirleyeceklerini bildirdi.
Tabanı birleştirme çabası Haber-İş Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, işçi ve işveren konfederasyonları ile hükümet temsilcilerinin katılımıyla süren görüşmelerin işçilerin aleyhine biteceğini düşündüklerini söyledi. Bu durumdan birçok şube yöneticisinin rahatsız olduğunu ve bu şubelerle bir araya gelerek eylem kararı aldıklarını belirten Dokuyucu, "Eylem sonrasında, işveren kesiminin temsilcilerinin olduğu yerlerde protesto gösterileri yapmak ve bunların Türkiye genelinde örgütlenmesi için merkez rolü oynamak istiyoruz. Diğer illerle de irtibata geçerek oralarda da bu etkinliklerin düzenlenmesi için çalışacağız" dedi. Sadece Türk-İş'in değil, diğer konfederasyonların tabanında da benzer rahatsızlıklar yaşandığına dikkat çeken Dokuyucu, "Bu çalışma, aynı zamanda konfederasyonların tabanını birleştirme çalışması. Biz İstanbul'da yeni bir sendikal birlik yaratmanın tartışmalarına başladık. Bu eylemlere ve deklarasyona bunun altyapı çalışması olarak bakabiliriz" diye konuştu.
YENİ BİR MÜCADELE ARACI YARATACAĞIZ Belediye-İş Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Ayrılmaz: Biz bu deklarasyonu yayımlamadan önce, Türk-İş yöneticileri ile toplantı yapıp endişelerimizi dile getirdik. Hükümetle anlaştıklarına dair haberler aldığımızı söyledik. 'Bizim görüşlerimizi hiçe sayıp böyle bir şey yaparsanız tepkimiz sert olur' dedik. Öncelikle yasa tasarısı tartışmalarından çekilmelerini, Bilim Kurulu'nun terkedilmesini ve İş Güvencesi ile 1475'te işçilerin lehine yeniliklerin yapılmasını istiyoruz. Sesimizi duymazlarsa şubeler olarak nasıl tavır alacağımızı göstereceğiz. Mücadelemizde kullanmamız gereken araçları biz dağıttık. Şimdi Türk-İş yöneticilerinin ağzına bakar hale geldik. İstanbul Şubeler Platformu'na benzer bir örgütlenme ve mücadele aracı yaratacağız. Bize yönelik saldırılara karşı tavır belirleyecek bir organizasyon olacak bu. Bu konfederasyonlara alternatif bir örgütlülük değil, hareketi başlatacak bir yapılanma olacak.
ARTIK KAYBETMEYE TAHAMMÜL YOK Kristal-İş Sendikası Topkapı Şube Başkanı Münir Dinler: Bu deklarasyon Türk-İş'e ve genel merkezlere tepki anlamındadır. Diğer konfederasyonlar da, tazminatlar ve esnek çalışmayı pazarlık konusu ediyorlar. Tabanın eskiden kaybedecek bir şeyi yoktu, bundan sonra kaybetmeye tahammülü de yok. İşveren sendikası ciddi olarak bastırıyor. Hükümet savaş ortamında bu yasaları gümbürtüye getirecek. Gündemi sıcak tutmak zorundayız. SSK yasasında olduğu gibi karşı çıkmak gerekiyor. İstanbul bu karşı çıkışın dinamiği. Savaş ve diğer konularda daha ciddi eylem ve etkinliklerin yapılması gerekiyor. Avrupa'da herkes sokaklarda, biz savaşı da çıkartılmaya çalışılan yasaları da göz ardı ediyoruz. Konfederasyonlar duyarsız kalıyor. Eylem programı 19'undan sonra da devam edecek. İşçi arkadaşlarımızın bu eylemlere destek vermeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
KONFEDERASYON YÖNETİCİLERİ SAMİMİ DEĞİL Basın-İş İstanbul Şube Başkanı Kenan Kaya: Biz işçi konfederasyonlarının temsilcilerinin samimi olmadıklarını düşünüyoruz. Bu nedenle, mücadelenin tabanda birleştirilmesi ve kitlesel bir mücadeleye dönüşmesi için ortak talepler üzerinden bir araya geldik. 19 Şubat'ta, patronların İş Güvencesi'ne karşılık çıkarılmasını istediği İş Yasası Ön Tasarısı'na karşı, mücadeleci ve kitlesel bir karşı çıkışı başlatacağız. Hükümetin, yeni dönem sözleşme görüşmelerinde savaş senaryoları ve krizlerle işçileri hüsrana uğratacağı açık. Bu mücadele bu yönleri de kapsayarak genişleyerek sürecek. Hükümeti ve sermayeyi kesin bir dille uyaracak eylemler yapacağız. Belli bir program dahilinde AKP ve CHP il binaları önünde kitlesel protesto eylemleri yapılacak.
Evrensel'i Takip Et