8 Şubat 2003 22:00
Bağdat Ekspresi boşalıyor
GÜNÜN YAZILARI
Antep seferlerine 6 ay önce başlayan, Irak demiryollarına ait Bağdat Ekspresi'nin yolcu sayısı her geçen gün azalıyor. Bağdat'tan her hafta perşembe günü Antep'e gelen ve bir gün sonra dönüş yolculuğuna çıkan Bağdat Ekspresi'nin yolcu yoğunluğu, ABD'nin Irak'a saldırmaya hazırlanmasının etkisiyle azalıyor. Seferlerin başladığı ilk haftalarda ortalama 250 yolcu taşıyan 6 vagonlu ekspres, son dönemde 100 yolcuyu zor buluyor.
Bunu, AA muhabirine konuşan trenin makinisti Faruk Said Haşim de doğruluyor; 200-250 yolcuyla başlayan seferlerin, şimdi 80 yolcuya kadar düştüğünü belirtiyor. Savaş tehlikesi, yolculuktan vazgeçenler kadar Haşim'i de korkutuyor. Ve Haşim, dünyaya bir çağrıda bulunuyor, "Biz sonuna kadar ülkemizin ve liderimiz Saddam Hüseyin'in yanındayız. Lütfen, tüm dünya bize sahip çıksın. Binlerce suçsuz, günahsız insan, bir damla petrol uğruna ölüp gidecek. Herkes oturmuş, bu durumu seyrediyor."
'Memleketimde ölürüm' Bağdat Ekspresi'ndeki Iraklılar, ABD'ye büyük tepki gösteriyor. Yolculardan, Kerküklü olduğunu, ancak Bağdat'ta yaşadığını belirten 81 yaşındaki Nedime Al Osman Abdülkadir, eşini ve 4 çocuğunu hastalık nedeniyle kaybetmiş, geride kalan 4 çocuğu ve 14 torunu Bağdat'ta yaşıyor. ABD'nin başlatacağı savaş hatırlatılınca Abdülkadir, "Ben zaten çok acı yaşadım. Oğlumun birini Türkiye'de toprağa verdim. Irak benim ülkem, orası benim topraklarım. Bağdat'a gitmekten korkmuyorum. Çocuklarım korkuyormuş, beni de yanlarında arzu ettiler. Ölsem ne olur, yaşasam ne olur? Ölürsem memleketimde ölürüm" diyor. Bir mühendislik firması sahibi olan Cemal Abdülhamit ise şunları söylüyor, "ABD'li yetkililerin tüm konuşmaları yalan. 11 Eylül saldırılarından sonra prestij kaybeden ABD, yeniden prestij kazanabilmek uğruna milyonlarca insanı ölüme sürüklüyor. Irak'ın kitle imha silahlarından arınmadığını iddia eden Amerikalılar, Irak ve Arap petrolüne egemen olmayı amaçlıyor. Amerika, niyetini bozmuş, ne pahasına olursa olsun saldıracak. Ama bir şeyi unutuyorlar; biz yalnızca Allah'a güveniyoruz. Onlara bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum: Irak, Afganistan değil, son nefesimize kadar ülkemiz için savaşacağız." Bağdat'ta yaşayan Türkmen tüccar Hasan Abdullah'ın, ABD konusundaki düşünceleri de Cemal Abdülhamit ile aynı. Hasan Abdullah, inançlı konuşuyor, "Bağdat, kolay kolay düşmeyecek."
Tarihin yaprakları Dr. Mohammed Al Husseyin, vize süresinin dolmasına uzun bir zaman olmasına rağmen, ailesinin ve halkının yanında olabilmek için erkenden Bağdat'a dönüyor. Onun için, Irak'ın masumluğu ne kadar tartışılmazsa, Amerika'nın niyeti de o kadar aleni, "Tüm dünya ve Allah şahittir ki, Irak'ta kitle imha silahı yoktur. Amerika, Bağdat'ta berbat bir Holywood filmi çevirmek istiyor. Yaptıkları, asılsız suçlamalarla, tüm devletleri ve uluslararası kamuoyunu Irak aleyhine kışkırtmak ve BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan kararlardan daha kötüsünü çıkarmayı sağlamaktır. Bağdat bombalanabilir, ama tarihin yaprakları bu kanlı lekeyi asla unutmayacaktır."
'Memleketimde ölürüm' Bağdat Ekspresi'ndeki Iraklılar, ABD'ye büyük tepki gösteriyor. Yolculardan, Kerküklü olduğunu, ancak Bağdat'ta yaşadığını belirten 81 yaşındaki Nedime Al Osman Abdülkadir, eşini ve 4 çocuğunu hastalık nedeniyle kaybetmiş, geride kalan 4 çocuğu ve 14 torunu Bağdat'ta yaşıyor. ABD'nin başlatacağı savaş hatırlatılınca Abdülkadir, "Ben zaten çok acı yaşadım. Oğlumun birini Türkiye'de toprağa verdim. Irak benim ülkem, orası benim topraklarım. Bağdat'a gitmekten korkmuyorum. Çocuklarım korkuyormuş, beni de yanlarında arzu ettiler. Ölsem ne olur, yaşasam ne olur? Ölürsem memleketimde ölürüm" diyor. Bir mühendislik firması sahibi olan Cemal Abdülhamit ise şunları söylüyor, "ABD'li yetkililerin tüm konuşmaları yalan. 11 Eylül saldırılarından sonra prestij kaybeden ABD, yeniden prestij kazanabilmek uğruna milyonlarca insanı ölüme sürüklüyor. Irak'ın kitle imha silahlarından arınmadığını iddia eden Amerikalılar, Irak ve Arap petrolüne egemen olmayı amaçlıyor. Amerika, niyetini bozmuş, ne pahasına olursa olsun saldıracak. Ama bir şeyi unutuyorlar; biz yalnızca Allah'a güveniyoruz. Onlara bir hatırlatmada daha bulunmak istiyorum: Irak, Afganistan değil, son nefesimize kadar ülkemiz için savaşacağız." Bağdat'ta yaşayan Türkmen tüccar Hasan Abdullah'ın, ABD konusundaki düşünceleri de Cemal Abdülhamit ile aynı. Hasan Abdullah, inançlı konuşuyor, "Bağdat, kolay kolay düşmeyecek."
Tarihin yaprakları Dr. Mohammed Al Husseyin, vize süresinin dolmasına uzun bir zaman olmasına rağmen, ailesinin ve halkının yanında olabilmek için erkenden Bağdat'a dönüyor. Onun için, Irak'ın masumluğu ne kadar tartışılmazsa, Amerika'nın niyeti de o kadar aleni, "Tüm dünya ve Allah şahittir ki, Irak'ta kitle imha silahı yoktur. Amerika, Bağdat'ta berbat bir Holywood filmi çevirmek istiyor. Yaptıkları, asılsız suçlamalarla, tüm devletleri ve uluslararası kamuoyunu Irak aleyhine kışkırtmak ve BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan kararlardan daha kötüsünü çıkarmayı sağlamaktır. Bağdat bombalanabilir, ama tarihin yaprakları bu kanlı lekeyi asla unutmayacaktır."
Evrensel'i Takip Et