31 Ocak 2003 22:00
Bir daha ABD için savaşmayalım
Yıllardır turşuculuk yapan Mesut Barkal da, Yamaçlı Mahallesi'ndeki esnafın çoğu gibi, Irak'a müdahale hazırlıklarına tepki gösteriyor. ABD'nin isteği üzerine Kore'ye gönderilen askerlerden biri olduğundan, savaşa, özellikle de Amerikan ordusu saflarında savaşmaya en çok o karşı çıkıyor.
Dükkânlarının camlarına "Savaşa hayır" yazıları asan Yamaçlı Mahallesi esnafıyla görüşürken, Kore gazisi olduğunu belirten Barkal, orada yaşadıklarını, "ibret olsun diye" anlatmak istedi.
Dün Kore bugün Irak Barkal, "Savaş bir deliliktir" diyor. 1950 yılında ABD'nin, Kore'ye müdahale etmek için Türkiye'den de asker istediğini hatırlatan Barkal, "Tıpkı bugün ABD'nin Irak'a girmek istediği ve Türkiye'yi yanına çekmek istediği gibi" diye ekliyor. Barkal'ın anlattığına göre; zamanın hükümeti tarafından, Türkiye'nin NATO'ya üyeliğinin kabul edilmesi uğruna Kore'ye gönderilen askerlerin çilesi, daha yolculuk sırasında başlamış: "Anadolu'nun köylerinden, kentlerinden fakir-fukara çocukları İstanbul'dan gemilere bindirildi. Mısır'ın İskenderiye şehrine ulaştık. İskenderiye'den de, Amerikan askerleriyle 2 aylık gemi yolculuğundan sonra Kore'de hazırlanan askeri kamplara gittik. Kampa ulaştığımızda, onlarca asker gemi yolculuğundan dolayı hastalanmıştı zaten."
'ABD çakalı olmayalım' Barkal'ın, Kore'de ilk dikkatini çeken şey, ABD'li komutanların Türk komutanlar aracılığıyla kendilerine emirler vermesi olmuş. "Biz emir kuluyduk, ne söylenirse yapıyorduk" diyen Barkal, cephede savaşırken tanımadığı insanları öldürmenin kendisine büyük acı vermeye başladığını anlatıyor. Kendisine, ülkesine hiçbir zarar vermeyen insanları neden öldürmek zorunda kaldığını sorgulamaya başlamış Barkal: "Köylere baskınlar yapıyorduk ve masum insanları öldürüyorduk. Niye ordaydık, neden öldürüyorduk, kendi kendime soruyordum. Bütün bunlar benim canımı sıksa da söylenenleri harfiyen yapmak zorundaydım. Bunlar çok korkunç şeylerdi, çok acı çektim..." Çok sayıda arkadaşını kaybetmiş olması da, Barkal'ın acılarının katlanmasına yol açmış. Barkal, "30-40 kişilik bir grupla (Kuzey) Koreliler tarafından pusuya düşürüldük. Bu gruptan sadece 7 kişi kaldık, bizler de yaralanmıştık" diye bir anısını anlatıyor. 5 ay Kore'de kalan Barkal, nihayet Türkiye'ye döndüklerinde, yolculuğa beraber çıktığı çok sayıda arkadaşının yanlarında olmadığını üzüntüyle belirtiyor. Yaklaşık bin kişi olarak gittikleri Kore'den, ancak 300 kadarının dönebildiğini, onların çoğunun da ruhsal sorunlar yaşadığını dile getiriyor. Sözü yine Irak'a saldırı hazırlıklarına getiren Mesut Barkal, "Kore'de bize Amerikan çakallığı yaptırıldı" diyor ve ekliyor: "Şimdi, Amerika, Saddam'ı bahane ederek masum insanları öldürecek. Türkiye'nin ABD'den taraf olmaması lazım."
Dün Kore bugün Irak Barkal, "Savaş bir deliliktir" diyor. 1950 yılında ABD'nin, Kore'ye müdahale etmek için Türkiye'den de asker istediğini hatırlatan Barkal, "Tıpkı bugün ABD'nin Irak'a girmek istediği ve Türkiye'yi yanına çekmek istediği gibi" diye ekliyor. Barkal'ın anlattığına göre; zamanın hükümeti tarafından, Türkiye'nin NATO'ya üyeliğinin kabul edilmesi uğruna Kore'ye gönderilen askerlerin çilesi, daha yolculuk sırasında başlamış: "Anadolu'nun köylerinden, kentlerinden fakir-fukara çocukları İstanbul'dan gemilere bindirildi. Mısır'ın İskenderiye şehrine ulaştık. İskenderiye'den de, Amerikan askerleriyle 2 aylık gemi yolculuğundan sonra Kore'de hazırlanan askeri kamplara gittik. Kampa ulaştığımızda, onlarca asker gemi yolculuğundan dolayı hastalanmıştı zaten."
'ABD çakalı olmayalım' Barkal'ın, Kore'de ilk dikkatini çeken şey, ABD'li komutanların Türk komutanlar aracılığıyla kendilerine emirler vermesi olmuş. "Biz emir kuluyduk, ne söylenirse yapıyorduk" diyen Barkal, cephede savaşırken tanımadığı insanları öldürmenin kendisine büyük acı vermeye başladığını anlatıyor. Kendisine, ülkesine hiçbir zarar vermeyen insanları neden öldürmek zorunda kaldığını sorgulamaya başlamış Barkal: "Köylere baskınlar yapıyorduk ve masum insanları öldürüyorduk. Niye ordaydık, neden öldürüyorduk, kendi kendime soruyordum. Bütün bunlar benim canımı sıksa da söylenenleri harfiyen yapmak zorundaydım. Bunlar çok korkunç şeylerdi, çok acı çektim..." Çok sayıda arkadaşını kaybetmiş olması da, Barkal'ın acılarının katlanmasına yol açmış. Barkal, "30-40 kişilik bir grupla (Kuzey) Koreliler tarafından pusuya düşürüldük. Bu gruptan sadece 7 kişi kaldık, bizler de yaralanmıştık" diye bir anısını anlatıyor. 5 ay Kore'de kalan Barkal, nihayet Türkiye'ye döndüklerinde, yolculuğa beraber çıktığı çok sayıda arkadaşının yanlarında olmadığını üzüntüyle belirtiyor. Yaklaşık bin kişi olarak gittikleri Kore'den, ancak 300 kadarının dönebildiğini, onların çoğunun da ruhsal sorunlar yaşadığını dile getiriyor. Sözü yine Irak'a saldırı hazırlıklarına getiren Mesut Barkal, "Kore'de bize Amerikan çakallığı yaptırıldı" diyor ve ekliyor: "Şimdi, Amerika, Saddam'ı bahane ederek masum insanları öldürecek. Türkiye'nin ABD'den taraf olmaması lazım."
Evrensel'i Takip Et