28 Ocak 2003 22:00

Edebiyat matinelerinin yıldızıydı

Ölümünün 22. yılında andığımız ünlü şair Özdemir Asaf'ın, 1950'li yıllarda düzenlenen "edebiyat matinelerinin yıldızı" olduğu, ancak kitaplarının sağlığında öteki şairlerin kitaplarından fazla satmadığı belirtiliyor.

Paylaş
Ölümünün 22. yılında andığımız ünlü şair Özdemir Asaf'ın, 1950'li yıllarda düzenlenen "edebiyat matinelerinin yıldızı" olduğu, ancak kitaplarının sağlığında öteki şairlerin kitaplarından fazla satmadığı belirtiliyor. Ankara'da 11 Haziran 1923'te doğan Özdemir Asaf'ın asıl adı Halit Özdemir Arun'du. 28 Ocak 1981'de İstanbul'da ölümünden sonra, Hürriyet gazetesinin eki, "8. Gün"de (8 Şubat 1981) çıkan bir yazıda, "1950'lerde moda olan edebiyat matinelerinin renkli kişilerinden biri" olan Özdemir Asaf'ın "yaşayarak okuduğu şiirleri ve kendine özgü telaffuzuyla okuyuşu"nun şiiri ve kendisini sevdirdiği anlatılıyor. Memet Fuat da, "Aydınlar Sözlüğü"nde, "sağlığında edebiyat matinelerinin yıldızıydı" dediği Özdemir Asaf için, şunları yazıyor: "... Binlerce gencin toplandığı salonlarda cana yakın kişiliği, şirin selamlarıyla herkesi kendine bağlardı, ama yapıtları bugünkü gibi satmazdı o günlerde. Kendi küçük basımevinde, pedallı makinelerde özenle bastırdığı kitaplarının satışı, öbür şairlerin kitaplarından fazla değildi." Aynı kitapta, Özdemir Asaf'ın bu matinelerde şiir okuyuşu ise şöyle anlatılıyor: "... Kendine özgü peltek konuşmasıyla şiirlerini söyler, alkışa boğulur, iki elini birden kafasının iki yanına götürerek çift yanlı asker selamını verir, koca bıyıklarıyla gülümser, gösterisini genel istek üzerine 'Lavinia' adlı şiiriyle noktalardı."

Okurları anladı Bu ilgiye karşın, Memet Fuat, Asaf'ın "yazın çevrelerinde değeri anlaşılmamış bir şair olduğunu, ama okurlar açısından değerinin anlaşıldığı"nı kaydediyor. Doğan Hızlan da aynı konuda, "Şiir işçiliğini hep sakladı, kolay bir iş yaparmış gibi davrandı. Tekdüze mutlulukların, uydurma tedirginliklerin şairi olmadı" diyor.

Şiire sığınmak "8. Gün" dergisindeki yazıda da Özdemir Asaf'a göre şiirin her şey, "yaşamın ta kendisi" olduğu belirtiliyor. Yazıda, "Anlatılmış ve anlatılacak her şey şiirde olmalıydı. Onun için şiir, dünyaya karşı hem bir savunma hem de bir meydan okuyuştu" deniliyor. "Yuvarlağın Köşeleri" adlı deyişler kitabında da, Özdemir Asaf'ın şiiri şöyle tanımladığı aktarılıyor: "Kaptanlar limanlara, askerler siperlere sığınırlar gerekince. Aydınlar şiire." Özdemir Asaf, ilköğreniminden lise sona kadar Galatasaray Lisesi'nde okudu; Diplomasını, Kabataş Erkek Lisesi'nden aldı. İstanbul Hukuk ve İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'ndeki yükseköğrenimini yarım bıraktı. Gazetecilik, çevirmenlik yapan Özdemir Asaf, 1950'de Sanat Basımevi'ni, 1955'te Yuvarlak Masa Yayınları'nı kurdu.

ÖNCEKİ HABER

Bir Shakespeare masalı

SONRAKİ HABER

Hükümet ABD'ye teslim oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa