26 Ocak 2003 22:00

Üretici kendi toprağında köle

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Gökhan Günaydın, Türkiye'de tarımın getirildiği noktada üreticinin artık kendi toprağında köleleştirildiğini vurgulayarak, üreticinin ayakta kalabilmek için stratejiler geliştirir hale geldiğini dile getirdi. Özgür Üniversite'de önceki gün "küreselleşen piyasa, yoksullaşan köylü" konulu bir konferans veren Günaydın, 1980'lerde Türkiye'nin bir değişim geçirdiğini, bu değişiminde yerel kaynaklı olmadığını ifade etti. 1980'lerden sonra kırsal alandaki yoksullaşmanın derinleştiğini dile getiren Günaydın, 1980'lerden sonra yapısal uyum programları ile devletin tasfiye edilme sürecinin başladığını altını çizdi. Günaydın, 1980'lerden sonra uygulanan tarım politikaları ile desteklemelerin azaltıldığını, ürün fiyatlarının baskı altında tutulmaya başlandığını söyledi. 1990'lı yıllarda desteklerin iyice azaltılarak, özelleştirmelere hız verildiğini dile getiren Günaydın, imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması ile sömürünün hukuki taahhüt altına alındığını ifade etti. IMF niyet mektupları ve DB ikraz anlaşmaları ile tarıma en büyük darbenin vurulduğunu belirten Günaydın, "ne kadar beyni sapmış olursa olsun Türkiye'de yaşayan bir vatandaş, bu mektupları yazamaz" diye konuştu. Günaydın, IMF'nin belirleyici olduğunu, DB'nin ise altını doldurduğunu ifade etti. Türkiye'nin şu anda tarımda dünyanın en liberal ülkesi olduğunu ifade eden Günaydın, "AB bizden daha karışmacı bir politika izliyor. Normalde bizim onlara uyum sağlamamız gerekiyor. Ancak, AB bizden tamamen IMF'nin isteklerine uymamızı istiyor. IMF, tarımda tamamen devletin sektörden çekilerek, piyasa mekanizmasına bırakılmasının ayaklarını hazırlıyor. Bu çelişki bile AB'nin gerçek niyetini ortaya koyuyor" dedi. Türkiye'nin gelinen noktada tarımda büyüme hızı düşük ya da negatif, kendine yetirliliğini kaybetmiş, dışa bağımlı bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Günaydın, üretici mülksüzleşirken, sermayenin de çokuluslu şirketlerin taşeronu haline geldiğini dile getirdi. Günaydın, Türkiye'de üreticinin kendi toprağında köleleştirildiğini vurgulayarak, "Üretici beka stratejileri geliştirerek, ayakta kalmaya çalışıyor. Nedir bunlar, yeni gelir olanakları yaratmaya çalışıyor, giderek daha çok çalışıyor. Borçlanarak üretim yapıyor, tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor. Bal üreten üretici artık bal yemiyor. Öğün sayısını azaltıyor. Sosyal alışkanlıklarını değiştiriyor. Tarımda kadın emeği yoğunlaşıyor bu da sömürünün arttığı anlamına gelir" diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et