19 Ocak 2003 22:00

Darülbedayi entrikaları

Geçtiğimiz mayıs ayının son gününde, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Şükrü Türen, hiçbir gerekçe gösterilmeden görevden alınarak yerine Nurullah Tuncer atandı. Şehir Tiyatroları sanatçıları, bu değişikliğe "darbe" derken; yeni yönetim: "Şehir Tiyatroları'nda sanat yönetmeni hep böyle değiştirilir. Kimse bir şey söylemesin!" açıklamasını yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve kendisinden önceki Başkan Recep Tayip Erdoğan döneminde, kurumun genel sanat yönetmenliğinde yapılan 5. değişiklikti bu.

'Kuralsız' tiyatro Nurullah Tuncer, kostüm tasarımcısı görevini yürüttüğü tiyatronun, 6 yıldır da yönetim kurulu üyeliğini yapıyordu. Sanat yönetmenliğine getirilmesinin ardından, yönetim kurulunda "atama" yöntemiyle değişiklikler yapıldı: Kemal Kocatürk, Münir Kutluğ, Mustafa Arslan ve sahne amirliğine uygun görülen Nilgün Kasapoğlu. Dört isim iki yıllık periyotlarla yapılan yönetim kurulu seçimlerinde aday olmuş ancak seçilememişlerdi. Kurum sanatçılarının neredeyse tamamına yıkınını kapsayan Şehir Tiyatrosu Oyuncuları Derneği (İŞTİSAN), değişiklikten duyduğu rahatsızlığı o sırada yaptığı şu açıklamayla dile getiriyordu: "88 yıl önce kurulan ve bunca zaman içinde savaşlara, felaketlere ve bütün siyasi çalkalanmalara karşın perdelerini sürekli olarak açık tutmayı başarmış olan İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda geçtiğimiz günlerde ilan tahtasında duyurulmaya bile gerek duyulmadan bir yönetim değişikliği yaşanmıştır... İstanbul Şehir Tiyatrosu sanatçıları ve teknik personeli, kapalı kapılar ardında, adeta yangından mal kaçırır gibi gerçekleştirilen bu değişikliği en hafif anlatımla yadırgadık ve sindiremiyoruz". Tiyatro Oyuncuları Derneği, Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği, Oyuncular Meslek Birliği, Tiyatro Opera Bale Vakfı ve Bakırköylü Sanatçılar Derneği de benzer bir açıklamayla, ansızın yapılan yönetim değişikliğini kınadı.

Necip Fazıl tartışması Değişiklikle birlikte gözler, Genel Sanat Yönetmeni'ni Belediye Başkanı'nın atandığı kurumda 8 yıl öncesine dayanan başka bir çatışmaya çevrildi. 1994 yılında Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, bir tevizyon kanalında yaptığı konuşmada, Şehir Tiyatroları'nda artık Necip Fazıl oyunları oynanacağını söyledi. Erdoğan tiyatroda, Necip Fazıl oyunları, Türki oyunlar ve Ramazan oyunlarının sahnelenmesini istiyordu. Bu dönemde göreve gelen Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin her üç dayatmaya da itiraz ettiği için yönetimde ancak bir dönem kalabildi. Ardından göreve getirilen Kenan Işık, kurumda beş yıl kaldı, ancak Necip Fazıl oyunları oynatmadı. Şükrü Türen yanlızca Türki oyunlara olur verdi. Nurullah Tuncer ve ekibi ise, istenilen her şeyi yaptı. Süregelen bu çatışma, Türen'in görevine son verilmesinin gerekçelerinden biri olarak işaret ediliyordu. Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Kemal Kocatürk -henüz yankılar sürerken- söz konusu çatışmaların ürünü olup olmadıkları yolundaki sorumuza: "... bu yorumlar sadece söylenti. Bunun belgesi var mı?" yanıtını vermişti. Soruşturmalar... Sezonun açılmasına kısa süre kala oyuncu listeleri üzerine yapılan tartışmalar, sezon başladığında: işten atmalar, soruşturmalar, istifalar ve kurum içinde tepki toplayan uygulamalarla sürüp gitti. Kurum yönetmenlerinden Başar Sabuncu, Orhan Alkaya ve Macit Koper "basına izinsiz demeç vermek", Yönetim Kurulu Üyesi Ali Taygun ise yeni sezonunun oyunlarını yönetecek rejisörlere itiraz etmesi gerekçe gösterilerek disiplin kuruluna verildi. Soruşturmalar üzerine çok sayıda sanatçı örgütü ayağa kalkınca, Disiplin Kurulu'ndan olumsuz bir karar çıkmadı.

Özerkliğe dek Kurumda sular, her gün biraz daha bulandı. Tiyatroda estetik araştırma ve eğilimleri, tiyatro antropolojisi üzerine çalışmalar yapan Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı'nın (TAL) programı değiştirlidi, Ayla Algan, Beklan Algan ve Erol Keskin'in buradaki görevine son verildi. Kurumun kendi yönetmenleri dururken, dışarıdan yönetmen getirilmesi tepki topladı. Tiyatroya uzun yıllar emek vermiş çok sayıda sanatçı gerekçe gösterilmeden görevinden alındı. İŞTİSAN'ın yönetime yaptığı kınamaların ardı arkası kesilmedi. Tartışmalar, polemik derecesine varan çekişmeler internet sitelerinde devam etti. İŞTİSAN'ın geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulu da bu tartışmaları gündem yaptı. Nurullah Tuncer ve ekibi üzerinden toz-duman hiç eksik olmadı. Sanatçıların istediği özerk yapı oluşmadıkça da eksik olmayacak gibi.

Evrensel'i Takip Et