15 Ocak 2003 22:00
Tütün tarlaları boş kaldı
Sigara tekellerinin baskısı ile çıkarılan Tütün Yasası'nın sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Tüm itirazlara rağmen 2001 yılında çıkartılan yasanın sonuçlarının ortaya çıkmasıyla birlikte 2002 yılında üretici üretimden vazgeçti. 2001 yılına göre üretici sayısı yüzde 20 azaldı. 2001 yılında 477 bin üretici ekim yaparken, bu sayı 2002 yılında 402 bine düştü. Tütün üretimini uluslararası sigara tekellerinin isteklerine göre yönlendirme politikası kendisini alım fiyatlarında da gösterdi. 2001 yılında 2.3 dolar olarak açıklanan tütün başfiyatı, 2002 yılında 2.2 dolara düştü. Bu rakam tütün üreticisinin son 20 yılda aldığı en düşük fiyat oldu.
Dünyanın en kaliteli tütünü olan Türkiye tütünü üzerinde oynanan oyunlar 2001 yılında çıkartılan 4733 sayılı Yasa'dan önce başladı. Yıllar boyunca girdi fiyatları dolara bağlı olarak katlanarak artarken, üreticiye verilen başfiyat azaltıldı. 1996 yılından itibaren tütüne verilen başfiyat sürekli düştü. 1990'lı yılların başında 5 dolar seviyelerinde olan tütün başfiyatı, 1996'da 4 dolara, 99'da 3 dolara ve 2000'li yıllarda 2 dolara kadar düştü. Öte yandan taban fiyat açıklanmasına rağmen, devlet 2002'de alım yapmadı.
Oynanan oyunlar ithalat ve ihracat dengesine de yansıdı. 1998'de 500 bin ton tütün ihracat eden Türkiye, 2000'li yıllarda ihracatını 300 bin tonlara düşürdü. 1984'lü yıllarda sadece 2 bin ton tütün ithal edilirken, 2000'li yıllarda 50 bin ton tütün ithal eder duruma gelindi. Göstergeler Türkiye'nin son yıllarda tütün ihracatı için harcadığı dövizin yarısı kadar dövizi de ithalat için harcadığını gözler önüne sererken, Türkiye 3.5 dolara sattığı tütünü 5 dolara geri alıyor.
Tekellerin ırgatı Yeni yasa ile yüzde 20 oranında azalan tütün ekici ailesi uluslararası tekellerin ırgatı olma yolunda hızla ilerliyor. Yasanın diğer bir sonucu olarak, devlet tekeli tamamen ortadan kaldırılırken üretici özel tekellerin eline bırakılıyor. TEKEL'i tamamen devre dışı bırakma çalışmaları ile yıllardır zaten var olan sözleşmeli üreticilik modeli adeta üreticiye dayatılıyor. 2001 yılında tütün üreticilerinin özel tekeller ile yaptığı sözleşme incelendiğinde, bundan sonra üreticinin başına gelecekler ortaya çıkıyor. Çünkü TEKEL ortadan kalktığında üretici uluslararası tekellerinin istekleri ve çıkarlarına göre üretim yapacak. 2001 yılında 100 bin üreticinin özel şirketlerle yaptığı sözleşme ile TEKEL'in 290 bin üretici ile yaptığı sözleşme karşılaştırıldığında farklılık daha çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. Özel şirketler ile yapılan sözleşmelerde, alıcının hiçbir sorumluluğu üstlenmediği, buna karşılık üreticilere sorumluluğunun ötesinde birtakım dayatmalar getirildiği dikkat çekiyor. Sözleşmeye göre üretici, belirlenen alan dışında tütün ekimi yapamaz, anılan tarlanın kenarında olsa bile bir başka ürün yetiştiremez, başka bir alıcı için tütün ekimi yapamaz. Ayrıca, üreticinin yetiştiricilik yaptığı dönem içinde hiçbir masrafı alıcı karşılamadığı gibi, doğal afet karşısında tüm risk üreticiye ait. Tütün tekelleri için hazırlanmış olan sözleşmeye göre, üretici tarım ilaçlarını ayarlamak zorunda. Eğer bir şekilde, tütünde ilaç kalıntısı tespit edilirse ki kalıntının nasıl tespit edileceği belli değil, alıcı sözleşmeyi ihbar dahi çekmeden iptal etme yetkisine sahip. Bir madde ise üreticinin tütünü alıcısının üretim merkezinin bulunduğu il sınırları içinde teslim etme zorunluluğu bulunması. Örneğin, üretici İzmir'in bir ilçesinde üretim yapıyor olsa dahi, alıcı kilometrelerce uzak başka bir ilçeye tütünü getirtme hakkına sahip. TEKEL'in sözleşmesinde, dip üstü diye tanımlanan çok kaliteli olmayan tütüne de fiyat verilirken, tüccar tütünün bu kısımlarına fiyat vermiyor. TEKEL'in sözleşmesine göre üretici yetiştirdiği il sınırları içinde tütünü teslim etme hakkına sahip. Sorun çıkması halinde tüccar İzmir Mahkemeleri'ni yetkili kıldı. TEKEL ise üreticinin üretim yaptığı ilçe mahkemelerini. Uluslararası tekellerin çıkarlarına göre imzalanan bu sözleşmelerin sonunda üreticinin neler yaşadığına 2001 yılı Kasım ayında tanık olundu. Sözleşmeli üreticilik modelinin neler getirdiği ise Virginia ve Burley tipi tütün üreten Düzce üreticilerinin tütünlerini yakarak ve dereye dökerek anlaşma yaptıkları şirketlerin alım politikalarını protestoları ile ortaya çıktı.
Tekellerin ırgatı Yeni yasa ile yüzde 20 oranında azalan tütün ekici ailesi uluslararası tekellerin ırgatı olma yolunda hızla ilerliyor. Yasanın diğer bir sonucu olarak, devlet tekeli tamamen ortadan kaldırılırken üretici özel tekellerin eline bırakılıyor. TEKEL'i tamamen devre dışı bırakma çalışmaları ile yıllardır zaten var olan sözleşmeli üreticilik modeli adeta üreticiye dayatılıyor. 2001 yılında tütün üreticilerinin özel tekeller ile yaptığı sözleşme incelendiğinde, bundan sonra üreticinin başına gelecekler ortaya çıkıyor. Çünkü TEKEL ortadan kalktığında üretici uluslararası tekellerinin istekleri ve çıkarlarına göre üretim yapacak. 2001 yılında 100 bin üreticinin özel şirketlerle yaptığı sözleşme ile TEKEL'in 290 bin üretici ile yaptığı sözleşme karşılaştırıldığında farklılık daha çarpıcı şekilde ortaya çıkıyor. Özel şirketler ile yapılan sözleşmelerde, alıcının hiçbir sorumluluğu üstlenmediği, buna karşılık üreticilere sorumluluğunun ötesinde birtakım dayatmalar getirildiği dikkat çekiyor. Sözleşmeye göre üretici, belirlenen alan dışında tütün ekimi yapamaz, anılan tarlanın kenarında olsa bile bir başka ürün yetiştiremez, başka bir alıcı için tütün ekimi yapamaz. Ayrıca, üreticinin yetiştiricilik yaptığı dönem içinde hiçbir masrafı alıcı karşılamadığı gibi, doğal afet karşısında tüm risk üreticiye ait. Tütün tekelleri için hazırlanmış olan sözleşmeye göre, üretici tarım ilaçlarını ayarlamak zorunda. Eğer bir şekilde, tütünde ilaç kalıntısı tespit edilirse ki kalıntının nasıl tespit edileceği belli değil, alıcı sözleşmeyi ihbar dahi çekmeden iptal etme yetkisine sahip. Bir madde ise üreticinin tütünü alıcısının üretim merkezinin bulunduğu il sınırları içinde teslim etme zorunluluğu bulunması. Örneğin, üretici İzmir'in bir ilçesinde üretim yapıyor olsa dahi, alıcı kilometrelerce uzak başka bir ilçeye tütünü getirtme hakkına sahip. TEKEL'in sözleşmesinde, dip üstü diye tanımlanan çok kaliteli olmayan tütüne de fiyat verilirken, tüccar tütünün bu kısımlarına fiyat vermiyor. TEKEL'in sözleşmesine göre üretici yetiştirdiği il sınırları içinde tütünü teslim etme hakkına sahip. Sorun çıkması halinde tüccar İzmir Mahkemeleri'ni yetkili kıldı. TEKEL ise üreticinin üretim yaptığı ilçe mahkemelerini. Uluslararası tekellerin çıkarlarına göre imzalanan bu sözleşmelerin sonunda üreticinin neler yaşadığına 2001 yılı Kasım ayında tanık olundu. Sözleşmeli üreticilik modelinin neler getirdiği ise Virginia ve Burley tipi tütün üreten Düzce üreticilerinin tütünlerini yakarak ve dereye dökerek anlaşma yaptıkları şirketlerin alım politikalarını protestoları ile ortaya çıktı.
Evrensel'i Takip Et