12 Ocak 2003 22:00
Adları SAVAŞ talepleri BARIŞ
GÜNÜN YAZILARI
Dünyada en az sevilen kelimelerden birisi "savaş" olmalı. Şiddeti ve ölümü çağrıştırdığı için kulağa hoş gelmeyen bu kelime, son günlerde tüm dünyanın gündemine oturdu. ABD'nin Irak'a saldırı hazırlıklarını "savaş" olarak tanımlamasıyla birlikte adeta savaşla yatıp, savaşla kalkıyoruz. Peki, bu itici kelimeyi isim olarak taşıyanlar acaba bundan rahatsız mı?
Geçerli açıklamalar... Adı savaş olanların neden böyle bir isim verildiğine yönelik geçerli bir açıklaması vardır elbette. "Babam yaşamla mücadele edeyim diye adımı savaş koymuş, Babam askermiş ondan dolayı ismimi savaş olmuş..." gibi gerekçeler sıralanır arka arkaya. Doğan bebeğin ismini belirleme gibi bir şansı olmadığı için, "savaş" ismindeki kişilerin açıklamaları da diğerleri gibi geçerlidir. Acaba savaş isimli kişilerin çoğunluğu savaşa karşılar mıdır? Adı savaş olan gazeteci, tiyatrocu, tiyatro yönetmeni, sendikacı ve grafik tasarımcısına, kendi "isimlerini" sorduk.
Savaş karşı mücadele... Tiyatro Yönetmeni Savaş Aykılıç'ın adını dedesi koymuş. Dedesi Mustafa Aykılıç'ın askerliğini Aziz Nesin ile birlikte yapması ve Aziz Nesin'in en yakın arkadaşının isminin savaş olması Aykılıç'ın adının savaş olmasına neden olmuş. İsminin savaş olmasının bir başka önemli nedenin daha olduğunu ifade eden Aykılıç, "Ben bir göçmen çocuğuyum ve yaşamımız savaşlarla geçti. Dedem bana şunu derdi hep, 'Zorluklara yenilme hep mücadele et diye adını savaş koydum' diyor. Savaşa karşı olduğunu belirten Aykılıç, sadece karşı olmanın yetmediğine dikkat çekiyor. Savaşa karşı bir şeyler yapılması gerektiğinin altını çizen Aykılıç, kendisinin barış yanlısı bir oyun sergilediğini söylüyor. Sergilediği oyunun Bosna'da savaş karşıtı bir etkinlikte oynandığını dile getiren Aykılıç, "ABD'nin istediği savaşın haksız bir savaş olduğunu sağır sultan bile duydu" diyor.
Savaş ölüm demektir Belediye-İş Denizli Şube Başkanı Savaş Özdemir, savaşın başta gençler ve çocuklar olmak üzere insanların ölmesi demek olduğunun altını çiziyor. Özdemir, "Savaş doğanın yok edilmesi demektir. Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle, insanlar ölmekte, yoksulluk kol gezmekte. Savaşa karşıyım. Emekçileri, savaşa karşı mücadele etmeye çağrıyorum. İsmimi babam koymuş. Nedeni ise yaşamla mücadele etmem yani, haksızlıklarla savaşmam için" diyor. Tiyatrocu oyuncusu Savaş Dinçel ismi 1942 yılında doğduğu için savaş konulmuş. O dönemde yaşanan 2. Dünya Savaşı nedeniyle annesinin adını savaş koyduğunu söyleyen Dinçel, "ABD'nin Irak'a savaş açmasına karşıyım. Savaş olmamalıdır" diyor.
Savaş insanlık suçudur
Savaş Çekiç - Grafik tasarımcı Benim ismimin en büyük gerekçesi babamın subay olması. Çocukluk yıllarında oldukça yadırgadığım bu isimi gençlik yıllarımda kanıksadım. Savaş söylemlerinin güçlendiği bu son günlerin birinde asistanım esprili bir şekilde bana dönüp "abi isminin Savaş olması seni rahatsız ediyor mu? Bugünlerde herkes sana karşı bir söylem oluşturuyor, bu sende pisişik olarak rahatsızlık yaratıyor mu?" dedi. Düşündüm, ismimi o kadar çok benimsemişim ki, benim için diğer başka isimlerden farkı yok, "artık anlamını yitirmiş", benim kendi kişiliğimle ve insanlığımla bütünleştiğini hissettiğim için yanıtım da hayır oldu. İsmim Savaş ama savaş karşıtı cephede yer alıyorum. Zaten barışı korumak için savaşmak gerekmiyor mu? Türkiye, coğrafyasında komşuları ile iyi geçinen, ekonomisi sağlam, bilim ve teknoloji üreten ve paylaşan, demokrasi kurallarından ödün vermeyen, dünya devletleri ve halklarına eşit uzaklıkta duran ve ülke çıkarlarını tüm dünya toplumlarıyla eşit tutan, barışı destekleyen politikalar üreten bir konumda olamaz ise, doğaldır ki kapitalizmin en vahşi canavarı ABD'nin veya AB'nin kuyruğuna takılarak, kendisinden istenilen her şeyi yerine getirmek zorunda kalan bir ülke olmaktan başka çaresi olamaz. Savaş bir insanlık suçudur. Binlerce masum insanın katledildiği savaşın içinde şu ya da bu şekilde yer almak Türkiye'nin çıkarına olamaz. Biliyoruz ki, bu savaş bir petrol savaşı. Dün Afganistan, bugün Irak, yarın İran gelecekte ise Türkiye olabilir. Dünya halkları ABD ve destekçilerinin oyunlarını bozmak için her şeyi göze almak zorundadırlar. Bu savaşta Türkiye'nin önemi çok büyük. Türkiye yetkilerinin bu durumu iyi analiz edip ve doğru kararlar alabilecekleri daha önceki deneyimlerimizden dolayı bir hayal gibi gözüküyor. Umarım bu son geldiğimiz noktada kazanan insanlık olur. Türkiye yetkilileri bizi şaşırtıp, insanlıktan yana tavır koyarlar.
Savaş etmek mertlik değil
Savaş Ay Gazeteci Babam yaşamımda yolsuzluklar ve eşitsizliklerle karşı çıkmam için ismimi savaş koymuş. Uzun yıllar savaş muhabirliği yaptım. Savaşın içinde yaşadım. Savaşın içinde yaşadığım zamanlarda gördüğüm manzaralardan dolayı insanlığımdan utandım. Kazanan taraf olmak insanlığa çok fazla şey getirmiyor. Herkesin terörize gezdiği bir dönem sonrasında oluşan kuşağın kayıp kuşak olduğunu düşünüyorum. Asena'yı bacağından vuruyorlar, Seyrantepe'de. Vurulma olayından sonra mahallenin düzeni bozuluyor, ekonomik ve sosyal durum allak bullak oluyor. Irak savaşının gerçekleşmesiyle birlikte milyonlarca insanın zarar göreceği açıklanan raporlarla gözler önüne seriliyor. Oluşacak mülteci kamplarının nasıl olacağı görülmediği için yetkililere basit geliyor. Ben mülteci kamplarını gördüm, oralarda yaşanan insanlık dramları insanlığımıza sığmaz. Savaş kışkırtıcıları ve savaş yarasaları ellerini ovuşturarak savaşı bekliyorlar. Savaş etmek yiğitlik olarak algılanıyor. Savaşa girmemenin veya o ortamı yaratmamanın daha çok mertlik olduğunu anlayamıyorlar. Türkiye'de savaşa karşı mücadele edileceğine inanıyorum.
Geçerli açıklamalar... Adı savaş olanların neden böyle bir isim verildiğine yönelik geçerli bir açıklaması vardır elbette. "Babam yaşamla mücadele edeyim diye adımı savaş koymuş, Babam askermiş ondan dolayı ismimi savaş olmuş..." gibi gerekçeler sıralanır arka arkaya. Doğan bebeğin ismini belirleme gibi bir şansı olmadığı için, "savaş" ismindeki kişilerin açıklamaları da diğerleri gibi geçerlidir. Acaba savaş isimli kişilerin çoğunluğu savaşa karşılar mıdır? Adı savaş olan gazeteci, tiyatrocu, tiyatro yönetmeni, sendikacı ve grafik tasarımcısına, kendi "isimlerini" sorduk.
Savaş karşı mücadele... Tiyatro Yönetmeni Savaş Aykılıç'ın adını dedesi koymuş. Dedesi Mustafa Aykılıç'ın askerliğini Aziz Nesin ile birlikte yapması ve Aziz Nesin'in en yakın arkadaşının isminin savaş olması Aykılıç'ın adının savaş olmasına neden olmuş. İsminin savaş olmasının bir başka önemli nedenin daha olduğunu ifade eden Aykılıç, "Ben bir göçmen çocuğuyum ve yaşamımız savaşlarla geçti. Dedem bana şunu derdi hep, 'Zorluklara yenilme hep mücadele et diye adını savaş koydum' diyor. Savaşa karşı olduğunu belirten Aykılıç, sadece karşı olmanın yetmediğine dikkat çekiyor. Savaşa karşı bir şeyler yapılması gerektiğinin altını çizen Aykılıç, kendisinin barış yanlısı bir oyun sergilediğini söylüyor. Sergilediği oyunun Bosna'da savaş karşıtı bir etkinlikte oynandığını dile getiren Aykılıç, "ABD'nin istediği savaşın haksız bir savaş olduğunu sağır sultan bile duydu" diyor.
Savaş ölüm demektir Belediye-İş Denizli Şube Başkanı Savaş Özdemir, savaşın başta gençler ve çocuklar olmak üzere insanların ölmesi demek olduğunun altını çiziyor. Özdemir, "Savaş doğanın yok edilmesi demektir. Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle, insanlar ölmekte, yoksulluk kol gezmekte. Savaşa karşıyım. Emekçileri, savaşa karşı mücadele etmeye çağrıyorum. İsmimi babam koymuş. Nedeni ise yaşamla mücadele etmem yani, haksızlıklarla savaşmam için" diyor. Tiyatrocu oyuncusu Savaş Dinçel ismi 1942 yılında doğduğu için savaş konulmuş. O dönemde yaşanan 2. Dünya Savaşı nedeniyle annesinin adını savaş koyduğunu söyleyen Dinçel, "ABD'nin Irak'a savaş açmasına karşıyım. Savaş olmamalıdır" diyor.
Savaş insanlık suçudur
Savaş Çekiç - Grafik tasarımcı Benim ismimin en büyük gerekçesi babamın subay olması. Çocukluk yıllarında oldukça yadırgadığım bu isimi gençlik yıllarımda kanıksadım. Savaş söylemlerinin güçlendiği bu son günlerin birinde asistanım esprili bir şekilde bana dönüp "abi isminin Savaş olması seni rahatsız ediyor mu? Bugünlerde herkes sana karşı bir söylem oluşturuyor, bu sende pisişik olarak rahatsızlık yaratıyor mu?" dedi. Düşündüm, ismimi o kadar çok benimsemişim ki, benim için diğer başka isimlerden farkı yok, "artık anlamını yitirmiş", benim kendi kişiliğimle ve insanlığımla bütünleştiğini hissettiğim için yanıtım da hayır oldu. İsmim Savaş ama savaş karşıtı cephede yer alıyorum. Zaten barışı korumak için savaşmak gerekmiyor mu? Türkiye, coğrafyasında komşuları ile iyi geçinen, ekonomisi sağlam, bilim ve teknoloji üreten ve paylaşan, demokrasi kurallarından ödün vermeyen, dünya devletleri ve halklarına eşit uzaklıkta duran ve ülke çıkarlarını tüm dünya toplumlarıyla eşit tutan, barışı destekleyen politikalar üreten bir konumda olamaz ise, doğaldır ki kapitalizmin en vahşi canavarı ABD'nin veya AB'nin kuyruğuna takılarak, kendisinden istenilen her şeyi yerine getirmek zorunda kalan bir ülke olmaktan başka çaresi olamaz. Savaş bir insanlık suçudur. Binlerce masum insanın katledildiği savaşın içinde şu ya da bu şekilde yer almak Türkiye'nin çıkarına olamaz. Biliyoruz ki, bu savaş bir petrol savaşı. Dün Afganistan, bugün Irak, yarın İran gelecekte ise Türkiye olabilir. Dünya halkları ABD ve destekçilerinin oyunlarını bozmak için her şeyi göze almak zorundadırlar. Bu savaşta Türkiye'nin önemi çok büyük. Türkiye yetkilerinin bu durumu iyi analiz edip ve doğru kararlar alabilecekleri daha önceki deneyimlerimizden dolayı bir hayal gibi gözüküyor. Umarım bu son geldiğimiz noktada kazanan insanlık olur. Türkiye yetkilileri bizi şaşırtıp, insanlıktan yana tavır koyarlar.
Savaş etmek mertlik değil
Savaş Ay Gazeteci Babam yaşamımda yolsuzluklar ve eşitsizliklerle karşı çıkmam için ismimi savaş koymuş. Uzun yıllar savaş muhabirliği yaptım. Savaşın içinde yaşadım. Savaşın içinde yaşadığım zamanlarda gördüğüm manzaralardan dolayı insanlığımdan utandım. Kazanan taraf olmak insanlığa çok fazla şey getirmiyor. Herkesin terörize gezdiği bir dönem sonrasında oluşan kuşağın kayıp kuşak olduğunu düşünüyorum. Asena'yı bacağından vuruyorlar, Seyrantepe'de. Vurulma olayından sonra mahallenin düzeni bozuluyor, ekonomik ve sosyal durum allak bullak oluyor. Irak savaşının gerçekleşmesiyle birlikte milyonlarca insanın zarar göreceği açıklanan raporlarla gözler önüne seriliyor. Oluşacak mülteci kamplarının nasıl olacağı görülmediği için yetkililere basit geliyor. Ben mülteci kamplarını gördüm, oralarda yaşanan insanlık dramları insanlığımıza sığmaz. Savaş kışkırtıcıları ve savaş yarasaları ellerini ovuşturarak savaşı bekliyorlar. Savaş etmek yiğitlik olarak algılanıyor. Savaşa girmemenin veya o ortamı yaratmamanın daha çok mertlik olduğunu anlayamıyorlar. Türkiye'de savaşa karşı mücadele edileceğine inanıyorum.
Evrensel'i Takip Et