1 Ocak 2003 22:00

"Vekiller 'gizlice' ikna edilir"

TBMM Başkanı Bülent Arınç, "Irak" ve "Kıbrıs" konularının Meclis'te görüşülmesini ve gizli oturumlar yapılmasını istedi. Arınç'a göre, milletvekillerinin hükümet politikalarını kabullenmesine hizmet edecek bu görüşmelerin yapılması için en uygun zaman, 15-26 Ocak arası. Bu iki konuda hükümet tarafından, "fevkalade önemli" kararlar alınacağını belirten Arınç, "Bu kararlar öncesinde TBMM mutlaka enine boyuna bilgilendirilmelidir" dedi.

Gül ve Erdoğan da istiyor Arınç, bu iki konuda milletvekillerinin "bilgisiz" olduklarını belirtti. Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın zaman zaman Meclis'e bilgi verdiğini, ancak her iki konuda da gelinen noktanın ne olduğu, tarafların ne düşündüğü ve Türkiye'nin önündeki seçenekler konularının merak edildiğini söyledi. Özellikle, Kıbrıs halkının ve Kuzey Kıbrıs'taki iktidarın düşüncelerini ve Güney Kıbrıs AB'ye üye olduktan sonra Türkiye'nin nasıl bir adım atacağını merak eden Arınç, bu yüzden meclis'te bir "genel görüşme" yapılması gerektiğini söyledi. Arınç, bu isteğinin, Başbakan Gül ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildiğini söyledi. Arınç'ın belirttiğine göre, Gül ve Erdoğan, bu konuda "Evet doğrudur, bu konuda Meclis karar vermelidir, biz de bir genel görüşme isteyeceğiz" dediler.

Gizli oturum Bülent Arınç, bu görüşmelerin "gizli oturumla" yapılabileceğini vurguladı. "Eğer çok özel, çok mahrem bilgiler verilecekse, bu bir tartışma zemini de yaratacaksa, bunların şimdilik dile getirilmesi uygun değilse, yapılacak şey bir kapalı oturumla bunları enine boyuna tartışmaktır" diye konuşan Arınç, bu aşama geçildikten sonra Meclis'ten, Irak'a yönelik saldırı konusunda ABD'ye destek kararı çıkabileceğini ima etti: "Bu genel görüşmeden sonra parlamento'nun yapacağı çok önemli bir görev daha var; 92. maddeye uygun olarak Irak ile gelinen noktada dışarıdan asker gelmesi veya Türk askerinin dışarıya gönderilmesi şeklinde bir karar alınması gerekiyorsa; o zaman bu kararın alınacağı meclis toplantısında milletvekillerinin çok iyi şekilde bilgilendirilmiş ve en isabetli kararı verecek şekilde hazırlanması açısından da önemlidir."

Vekiller ikna olur mu? TBMM Başkanı'na göre, böyle bir genel görüşmenin yapılacağı en uygun zaman, Başbakan Gül'ün Ortadoğu ülkelerine yapacağı gezinin hemen sonrası. Birleşmiş Milletler (BM) silah denetçilerinin Irak'la ilgili raporunun ocak ayı sonunda açıklanacağını ve Kıbrıs'taki görüşmelerin sonuçlanma tarihinin de 28 Şubat olarak öngörüldüğünü hatırlatan Arınç, "ocak sonu itibarıyla böyle bir görüşme faydalı olabilir. Başbakan'ın gezisinin ardından, 15-26 Ocak arasında olabileceğini düşünüyorum" dedi. Arınç, "İyi bilgilendirilmeleri halinde parlamenter arkadaşlarımızın en doğru kararı vereceğini düşünüyorum. 550 milletvekilinden hiçbirisi doğrudan savaşı istemez" diye konuştu.

Kıbrıs çıkarması Bu arada, Bülent Arınç ve kalabalık bir "milletvekili heyeti", Kuzey Kıbrıs ziyaretine hnazırlanıyor. Arınç ve milletvekilleri, 8-9-10 Ocak günlerinde Kuzey Kıbrıs'taki iktidarın yöneticileri olan Rauf Denktaş ve Derviş Eroğlu ile, siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileriyle görüşecekler. Bu ziyaret ile, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'taki iktidara desteğini belirteceklerini söyleyen Bülent Arınç, "Bugüne kadar parlamentomuzdan çıkmış tüm destek kararlarına sahip çıktığımızı, Sayın Denktaş'ın tarihi şahsiyetiyle bugüne kadar gelen beraberliğimizin bundan sonra da devam edeceğini göstermek istiyoruz" dedi.


Milletvekillerinin kararsızlığı Geçen hafta Meclis'te "savaş karşıtları grubu" oluşturulması için görüşmeler yapan, Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu temsilcileri, AKP'li milletvekillerinin kararsızlığına şahit oldu. Başbakan Yardımcısı Devlet Bakanı Ertuğrul Yalçınbayır, CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç, AKP Grup Başkan Vekili Eyup Fatsa, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ve Çevre Komisyonu Başkanı Ahmet Munir Erkal ile görüşen savaş karşıtları, özellikle AKP'lilerin sözlerini dikkatle dinledi. İktidar partisi milletvekilleri, Irak'a ABD müdahalesine ve Türkiye'nin bu savaşa katılmasına karşı olduklarını ve bu konuda halkın tepkisini göstermesinden memnun olduklarını "samimiyetle" dile getirdiler. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun yayınladığı "savaş karşıtı" bildiri de, milletvekillerinin bu duygularına tercüman oldu. Fakat, milletvekillerinin şaşkınlığı da dikkatlerden kaçmadı. Bir yandan, "Konu henüz Meclis'e gelmedi, alınmış bir karar yok" diyen vekiller, askeri üslerde ve limanlarda yapılan hazırlıklar anımsatılınca da, "Her ihtimale karşı hazır olmak gerekir" diye konuştular. AKP'lilerin bu çelişkili tavırlarının nedenlerinin, ABD karşısındaki acziyetlerine, IMF programının perçinlediği bağımlılık ilişkilerine ve "orduyla ters düşmeme" istekleri olduğu yorumları yapıldı. Bu nedenle, savaş karşıtı eylemlerin, bu "kararsız" milletvekillerini de, "Meclis'te oylama yapılırsa, savaşa karşı oy kullanacağım" diyen İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın yanına çekeceği de, ifade edilen görüşler arasındaydı. CHP'liler ise, çok daha "politik" tavır takındılar. Konuşmalarının önemli bölümünü "hükümetin kendilerini bilgilendirmediğine", "Türkiye'nin bu savaşa sürüklediğine" dair ifadelere ayıran "muhalif" milletvekilleri, Türkiye'nin savaşa dahil olması konusunda ise, "Ülkenin çıkarlarının korunması gerektiğini" hatırladılar! Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu heyeti içinde şu kişiler bulunuyordu: KESK Başkanı Sami Evren (Sözcü), TMMOB Genel Başkanı Kaya Güvenç, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Füsun Sayek, Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Mazlum-Der Genel Başkanı Yılmaz Ensarioğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Ayşe Erzan, Özerk Sanat Konseyi Genel Sekreteri Vecdi Sayar, yazar-gazeteci Abdurrahman Dilipak, Şanar Yurdatapan ve Oya Baydar.

Evrensel'i Takip Et