26 Aralık 2002 22:00

Yeni yılda YENİ KRİZLER kapıda

Dünya ekonomisinde 2003 yılında büyüme beklense de, yine de yeni yıla ilişkin karamsar bir görüş hakim. Özellikle Amerikan ekonomisinde tam anlamıyla canlanmanın gelecek yazdan önce olmayacağı, Euro bölgesi ülkeleri ekonomilerinin büyümesinin de sadece hafiften artacağı tahmin ediliyor. Latin Amerika'da Brezilya ve Arjantin'de ekonomik altüst oluşların devam edeceği öngörülüyor. Irak savaşının ise yeni krizleri doğurabileceği gelecek yıla ilişkin tahminler arasında. Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) kasım ayı raporuna göre, 2003 yılında dünya ekonomisinde sıkıntılar artacak. Raporda yeni kriz işaretlerinin güçlendiğine de yer verildi. OECD, dünyanın en büyük 30 ekonomisinin 2002'de yüzde 1.5 olan büyüme hızının 2003'te yüzde 2.2'ye çıkabileceğini tahmin ediyor. Haziran ayındaki raporda ise 2002 ve 2003 yılı büyüme oranı tahminleri sırasıyla yüzde 1.8 ve yüzde 3 idi. Geçen bahardan beri risklerde artış nedeniyle, IMF de global ekonomik büyüme tahminini düşürdü. IMF'ye göre, bilhassa ABD ve Avrupa'da menkul kıymetler borsalarındaki düşüşlerin etkileri şimdilerde tahmin edildiğinden daha büyük olursa, dünya ekonomisi daha yavaş canlanacak. Ekonomistler, Irak ile savaş, petrol fiyatlarındaki artış ile ABD Doları'nın değerinde istikrarsızlaştırıcı bir düşüşü, tehditler arasında sayıyor. Bunların yeni krizleri tetikleyebileceği belirtiliyor.

ABD belirleyecek IMF, 2001'de yüzde 2.2 olan dünya ekonomisinin büyüme hızının 2002'de yüzde 2.8'e, 2003'te yüzde 3.7'ye çıkacağını hesaplıyor. Fakat, global ekonominin büyümesi kritik ölçüde ABD'ye bağlı. Ekonomistlerin çoğu, Amerikan ekonomisinin 2002'de yüzde 2.7 olan büyüme oranının 2003'te yüzde 3-3.4'e yükseleceğini tahmin ediyor. Hem durgunluk, hem de 11 Eylül saldırılarının etkisiyle 2001'de epey gerileyen ABD ekonomisi 2002'de biraz toparlandıysa da, hâlâ yavaş ve canlanmanın devamı şüpheli. ABD'de işsizlik oranı son sekiz yılın en yüksek düzeyinde, tüketicilerin ekonomiye güveni son altı ayda azaldı, menkul kıymetler borsalarının 1990'ların sonlarındaki altın günleri de henüz geri gelmedi. Amerikan şirketlerini sarsan muhasebat usulsüzlükleri ve skandalları yatırımcıların ABD şirketlerinin dünyasına güveni sarstı, adeta tuz buz etti. Uzmanların çoğu ABD ekonomisinde tam canlanmaya 2003'ün ikinci yarısından önce ihtimal vermiyor. ABD Merkez Bankası'nın kısa vadeli faiz oranını son 41 yılın en düşük düzeyine indirmesiyle, konut alımları ve ipotekli konut kredi yeniden finansmanları epey arttı. Amerikan ekonomisinin büyüme motoru olan tüketici harcamalarının 2003'te devamı bekleniyor. Güney Amerika'nın devleri Brezilya ve Arjantin'de ekonomik kargaşa bölgenin 2002 yılını sarsıntılı, zorlu geçirmesine neden oldu. Latin Amerika ülkeleri 2002'de ortalama binde 5 küçüldü ve belirsizlik 2003'te de sürecek.


AVRUPA'DA BÜYÜME DÜŞÜK Avrupa Merkez Bankası (ECB), mali piyasalar ve siyasi gelişmelere dair yüksek düzeyde belirsizlik nedeniyle, Euro bölgesindeki 12 ülkenin büyüme hızı tahminini büyük ölçüde indirdi. ECB, 2002 yılı büyüme tahminini binde 9 ila yüzde 1.5'ten binde 6 ila yüzde 1'e, 2003 yılı için de yüzde 2.1-3.1'den yüzde 1.1-2.1'e düşürdü. Euro bölgesindeki 12 ülke 2001'de ortalama yüzde 1.5 büyümüştü. Petrol ithalatına önemli ölçüde bağımlı olan AB'de Almanya bölgenin en zayıf halkası olup, bütçe açıkları, yetersiz vergiler, büyümede yavaşlama, çalışma hayatında ve sosyal güvenlikte reform sıkıntısıyla uğraşıyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya bir yılı aşkın süredir sıfıra yakın büyümeyle gidiyor, işsizlik oranı kasımda yüzde 9.7'ye dayandı, işsizlerin sayısı 4 milyona ulaştı. Alman hükümeti 2002 yılı büyüme tahminini yüzde 0.75'ten yüzde 0.5'e çekti.


ASYA, ABD'YE BAĞLI Asya ekonomilerinin çoğunda gelecek yılın başlarında durgunlaşma, ancak, 2003'ün sonları ile en kötü ihtimalle 2004'te canlanma bekleniyor. Her zaman olduğu gibi, Asya ülkeleri de ihracatları için ABD'nin talep artışına bağımlı ve ABD büyümede başı çekip, ithalat talebini artırırsa, hem Asya'da hem de global bazda canlanmaya hazırlanılacak. Asya Kalkınma Bankası'na (ADB) göre, ihracat Asya'da ekonomik büyümeyi bu yıl tahminlerin üzerine çıkarttı, fakat, büyüme oranı 2003'te daha fazla yükseltmeyecek. ADB, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda haricindeki Asya ülkelerinin ortalama ekonomik büyüme tahminini bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 5.6'ya yükseltti, 2003 yılı tahminini ise yüzde 5.7'den yüzde 5.6'ya indirdi. Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 8 olan büyüme hızının 2003'te yüzde 7.2'ye inmesi bekleniyor. Endonezya, Malezya ve Singapur istikrarlı iç talep sayesinde 2003'te daha hızlı büyürken, Tayland ve Filipinler'in yavaşlaması öngörülüyor. Hindistan'ın büyüme oranının ise yüzde 5'ten yüzde 5.5'e çıkacağı hesaplanıyor. Japonya'da reformların seyrine bağlı olarak, ekonomi "V" şeklinde canlanma sağlayabilir ya da başaşağı inişe geçebilir. Bu ülkede kemerler daha da sıkılıp, iflaslar artarken, bankalar batık kredi yükleriyle sıkıntılı, işsizlik oranı yüzde 5.5'lik rekoru kırdı, menkul kıymetler borsası son 19 yılın en düşük düzeyinde. OECD'ye göre, bu yıl binde 7 küçülen Japon ekonomisi 2003'te binde 8 büyüyebilir, fakat, Japon analistler bu tahminin çok iyimser olabileceğini düşünüyor. Japon ekonomisi genelde istikrara kavuşsa da, canlanma yolunda hâlâ önemli ölçüde belirsizlik var.

Evrensel'i Takip Et