23 Aralık 2002 22:00

'Umut' ticareti sahnede

Her yeni yıl, bir öncekine göre mutsuz olan geniş yoksul kesimler açısından ayrı bir umut taşır. Bundan dolayı birçok kişi, resmi ve özel kurum beslenilen umutlardan kendilerine bir kazanç kapısı oluşturma uğraşına girer. Bir nevi "umut tacirliği"dir yapılan. Her gün lokması biraz daha küçülen milyonlara umut pazarlanır itinayla. Bu kimi zaman Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişi için vereceği büyük ikramiyenin pazarlanması olur bu, kimi zaman da reyting kapma uğruna, yılbaşı gecesi ekranın karşısına oturtulmak istenenlere verilecek ödüldür. Kısacası umutların en fazla taşındığı anlardan yeni yıla giriş anları. Milli Piyango'dan çıkacak trilyonlar bir anda kişinin tüm yaşamını değiştirecektir. Haftalar öncesinden başlar heyecanlı geceler. Yılın son günü yaklaştıkça da heyecan iyice artar, "Ya bana çıkarsa" diye. Bu yılki büyük ikramiye 8 trilyon. Bir emekçinin hayalinde bile göremeyeceği kadar büyük bir para. Bu paraya ulaşmak ise son derece basit! Milli Piyango'nun 10 milyonluk tam biletlerinden birini almak yeterli olacak. Ya da eğer "gani gönüllüyseniz" 5 milyonluk yarım biletlerden de alabilirsiniz. Hatta, "Bu para bana çok. Ben bunun dörtte biri ile bile idare ederim" diyorsanız 2,5 milyonluk çeyrek biletlerden almanız yeterli olacak! Tabii tüm bunlar 31 Aralık akşamına kadar kurulacak düşler, çünkü o akşam sadece birkaç kişi mutlu olacak, diğerleri yine bir seneyi, ya da seneleri nasıl geçireceklerinin derdine düşecek 1 Ocak sabahı...

400 bin tane 20 milyon Sayısal Loto, at yarışları, televizyonlarda yarışmalarla dağıtılan paralar... Bunlara benzer birçok yarışma veya şans oyunu diye adlandırılan oyunların bir nevi kumar olduğu ortada. Kişilerin umutlarından yararlanarak hazırlanan bu yarışmalar ve oyunlar üzerinden birçok kurum veya kişi rant oluşturuyor. Televizyon programlarının reyting mücadelesi, gazetelerin tiraj yarışı gibi konular yarışların işin içine girmesiyle birlikte daha da kızışıyor. 8 trilyon, tam 400 bin tane 20 milyondan oluşuyor. Günde 10-12 saat çalışarak en fazla 10 milyon yövmiye alabilen bir emekçi için hayal edilemeyecek kadar çok olan ikramiyeler, büyük reklamlarla halkın paralarını bu tür oyunlara yatırmalarına yol açıyor. "Belki çıkar" diye ekmek parasını bile piyango biletine yatıran kişilerin olduğu ise bilinen bir gerçek.

Kredi kartı borcu için Murat Barışkan 28 yaşında, tekstil işçisi. Murat 11-12 yıldır bütün şans oyunlarıyla ilgileniyor ve sürekli Milli Piyango bileti alıyor. Yıllardır bu oyunlarla ilgilenmesine rağmen sadece bir kez at yarışlarından 350 milyon kazanabilmiş. Yılbaşı biletlerini de almış Murat ve heyecanla çekilişin yapılacağı günü bekliyor. Çok fazla parası olmadığı için 3 tane çeyrek bilet alabilmiş. Murat'a neden bu kadar çok ilgileniyorsun bu oyunlarla diye sorduğumuzda şu cevabı veriyor bize: "Benim için bir umut olduğundan dolayı. Şimdi benim 5-6 milyar kredi kartı borcum var. Bu borcu kapatabilmem için para gerekiyor ama bende para yok. Piyangodan para çıkarsa borcumu kapatabilirim. Evlenmek isitiyorum, ama param yok. Büyük ikramiye bana çıkarsa bu isteklerimi yerine getirebilirim." Bir kere oynadığı at yarışı rüyasına girmiş Murat'ın. Kazanıyormuş bu yarışta... Söz konusu oyunlarla igili yapılan reklamların çok büyük etkisinin olduğuna dikkat çeken Murat; "At yarışlarında insanların kandırıldığını düşünüyorum. Hangi atın birinci geleceği önceden bellidir, ama bunu sadece birkaç kişi bilir. Bu işin mafyası vardır, büyük parayı onlar kazanır, benim gibileri de belki kazanırız diye paramızı yatırır dururuz. Devlet halkın yaşam sıtandartını yükseltmediği sürece bizler bu tür oyunlara para yatırmaya devam edeceğiz. İnsanlar ekmek bulamaz durumda, yapabilecek başka bir şey yok. Bir umuttur bizim için belki kazanırız diye" diye konuşuyor.


YARIŞMA MAĞDURLARI DA VAR Ferhan Tanır: 26 Eylül 2000'de çekimi yapılan 28 Ekim 2000 tarihinde ATV'de yayımlanan "Ağırlığınca Altın" yarışmasına katıldım. Telefonla aradım, katılmaya hak kazandım ve kısa bir sınavdan sonra yarışma çekimi yapıldı. Yarışmayı Mashar-Fuat-Özkan üçlüsünde yar alan Özkan Uğur sunuyordu. Yarışmada 2048 altın kazandım. Fakat iki yıl geçmesine rağmen kazandığım altınları halen alamadım. Yarışmanın üst sınırı kazandığım altınların iki katıydı, son soruyu yanıtlamadan çekildim. ATV bugün verecez, yarın verecez diye beni 2 yıldır oyalıyor. Benden önce bir bayan daha 2048 altın kazanmıştı, ona altınlarını verdiler. Benden sonra da yarışma kaldırıldı. Yarışmanın sponsoru Asgold'du. Asgold'la da görüştüm, fakat muhattabın kendileri olmadıklarını belirttiler. Ödemeyi ATV'ye yaptıklarını, ATV'nin de yarışmacılara ödeme yaptığı belirttiler. Kazandığım altınları alamayınca mahkemeye başvurdum. Davam halen devam ediyor. Kazandığım altınlar üzerinden planlar yapmıştım. Altınları aldığım zaman anneme-babama ev almayı planlıyorum. Yarışmaya katılıp altınları alamayınca manevi yönden de büyük sıkıntılar yaşadım. Beni televizyonda izleyenler sürekli aradılar, altınları alıp alamadığı sordular. Alamadığımı söylediğimde birçok kişi inanmadı. Sorulan sorulardan sıkıldığım için alışveriş yaptığım marketi bile değiştirmek zorunda kaldım. Kızım okulda birçok sorun yaşadı. Yarışma canlı yayın değildi. Yaptığımız sözleşmede, programın yayınlanmaması koşulunda hiçbir hak talep edemeyecektik. Fakat benim yarışma çekimim yayınlandı. Hukuki sürecin sonuna kadar devam etmesi için çaba göstereceğim. Hak ettiğim altınları almakta kararlıyım.

Evrensel'i Takip Et