14 Aralık 2002 22:00
Balık tuttum yiyen ölür
GÜNÜN YAZILARI
Tarım Bakanlığı'na bağlı Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'nce, Manisa'nın Salihli ilçesi sınırları içinde bulunan Demirköprü Baraj Gölü'nde yapılan araştırma, göldeki kirliliğin insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığını gösterdi. Araştırma, Gediz ve Demirçay nehirlerinin taşıdığı atıklarla kirlenen baraj gölünde bulunan balıklarda ortalama civa düzeyinin toleransın üzerinde olduğunu ortaya koydu.
Yaklaşık 80 balıkçının faaliyet gösterdiği baraj gölünde yıllık 95 ton balık avlanıyor. Özellikle Gediz Nehri'ndeki kirlilik geçtiği il ve ilçelerin atık suları ile, çevresindeki fabrikaların bıraktığı kimyasal atıklar nedeniyle üst boyutlara ulaşmış, bu nedenle çeşitli dönemlerde toplu balık ölümleri görülmüştü.
Kirlilik hat safhada Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'nde görevli veteriner hekimler Güler Tonçoku, Özbir Tonçoku ve Selmin Düzel tarafından "Ege Bölgesi Tatlı Su Balıklarında Civa, Kurşun, Kadmiyum, Bakır, Çinko Düzeyleri Üzerinde Yapılan Araştırmalar" adıyla yapılan çalışmada, Marmara, Bafa Gölleri ve Demirköprü Baraj gölünde avlanan balık türlerinin ve göl sularının çeşitli metallerle oluşan kirlilik düzeyleri belirlendi. Mevsimsel olarak hesaplanan ortalama metal değerleri sonucunda Marmara ve Bafa Gölü balıklarında civa düzeyinin düşük olduğu gözlemlenirken, Demirköprü Baraj gölü balıklarının civa değerlerinin sakıncalı boyutlarda olduğu belirlendi. Özellikle son 30 yıl içinde diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de aşırı bir çevre kirlenmesinin olduğuna dikkat çekilen araştırmada şu gerçeklerin altı çizildi: "Sanayileşmenin hızlı gelişimine paralel olarak ortaya çıkan artık maddelerin hiçbir arıtma işlemi uygulanmaksızın deniz, akarsu ve göllere boşaltılması bu ürünlerin toplum sağlığını tehdit eder biçimde kirlenmesine neden olmaktadır."
Zehirlenme riski Sularda bulunan civanın başlıca kaynağının fosil yakıtların yakılması (kömür gibi), maden işletmeleri ve sanayi atıkları olduğunun altı çizilen araştırmada, civanın canlılardaki enzim sistemine olumsuz yönde etki yaparak zehirlenmelere neden olduğu aktarıldı. Demirköprü baraj gölünün yayın ve levrek balıklarında civa değerlerinin tolerans sınırının üstünde olduğunun ortaya çıkarıldığı araştırmada, bu balıkları yiyen insanların zehirlenme riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Bu riske karşı insan sağlığının korunabilmesi için sakıncalı derecede kirlenmiş ürünlerin tüketimini sınırlayıcı yasal ve bilimsel uygulamaların esas alınması gerektiği üzerinde durularak, "...Bu balıkların sürekli tüketicisi durumunda olan insanlar yönünden ciddi derecede toksitite riski yaratabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır" denildi.
Genel Müdürlüğe yazı Araştırmanın sonuçlarını DSİ Genel Müdürlüğü'ne bir yazı ile bildiren DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, su ürünleri avlanma hakkı kirada olan Demirköprü baraj gölünde 80 balıkçının faaliyet gösterdiğini belirterek, yıllık ortalama 95 ton balık avlandığına dikkat çekti. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Genel Müdürlükten, ülkedeki iç su balıkçılığında önemli avlanma yerlerinden olan Demirköprü baraj gölündeki kirliliğin tesbiti ve su ürünlerinin kirlilikten ne kadar etkilendiğinin belirlenmesi için "Demirköprü Baraj Gölü Kirlilik Etüdü" çalışmasının başlatılmasını istedi. DSİ Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili ne yaptığı ise hâlâ bilinmiyor. Özellikle Uşak Organize Sanayi'nin atık suları Gediz'deki kirliliğin başlıca nedenini oluştururken, Demirköprü barajını kirleten bir diğer akarsu olan demirci çayına ise Borlu ve Demirci ilçelerinin atıkları hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan bırakılıyor.
Kirlilik hat safhada Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'nde görevli veteriner hekimler Güler Tonçoku, Özbir Tonçoku ve Selmin Düzel tarafından "Ege Bölgesi Tatlı Su Balıklarında Civa, Kurşun, Kadmiyum, Bakır, Çinko Düzeyleri Üzerinde Yapılan Araştırmalar" adıyla yapılan çalışmada, Marmara, Bafa Gölleri ve Demirköprü Baraj gölünde avlanan balık türlerinin ve göl sularının çeşitli metallerle oluşan kirlilik düzeyleri belirlendi. Mevsimsel olarak hesaplanan ortalama metal değerleri sonucunda Marmara ve Bafa Gölü balıklarında civa düzeyinin düşük olduğu gözlemlenirken, Demirköprü Baraj gölü balıklarının civa değerlerinin sakıncalı boyutlarda olduğu belirlendi. Özellikle son 30 yıl içinde diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de aşırı bir çevre kirlenmesinin olduğuna dikkat çekilen araştırmada şu gerçeklerin altı çizildi: "Sanayileşmenin hızlı gelişimine paralel olarak ortaya çıkan artık maddelerin hiçbir arıtma işlemi uygulanmaksızın deniz, akarsu ve göllere boşaltılması bu ürünlerin toplum sağlığını tehdit eder biçimde kirlenmesine neden olmaktadır."
Zehirlenme riski Sularda bulunan civanın başlıca kaynağının fosil yakıtların yakılması (kömür gibi), maden işletmeleri ve sanayi atıkları olduğunun altı çizilen araştırmada, civanın canlılardaki enzim sistemine olumsuz yönde etki yaparak zehirlenmelere neden olduğu aktarıldı. Demirköprü baraj gölünün yayın ve levrek balıklarında civa değerlerinin tolerans sınırının üstünde olduğunun ortaya çıkarıldığı araştırmada, bu balıkları yiyen insanların zehirlenme riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Bu riske karşı insan sağlığının korunabilmesi için sakıncalı derecede kirlenmiş ürünlerin tüketimini sınırlayıcı yasal ve bilimsel uygulamaların esas alınması gerektiği üzerinde durularak, "...Bu balıkların sürekli tüketicisi durumunda olan insanlar yönünden ciddi derecede toksitite riski yaratabileceği gerçeği ortaya çıkmaktadır" denildi.
Genel Müdürlüğe yazı Araştırmanın sonuçlarını DSİ Genel Müdürlüğü'ne bir yazı ile bildiren DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, su ürünleri avlanma hakkı kirada olan Demirköprü baraj gölünde 80 balıkçının faaliyet gösterdiğini belirterek, yıllık ortalama 95 ton balık avlandığına dikkat çekti. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Genel Müdürlükten, ülkedeki iç su balıkçılığında önemli avlanma yerlerinden olan Demirköprü baraj gölündeki kirliliğin tesbiti ve su ürünlerinin kirlilikten ne kadar etkilendiğinin belirlenmesi için "Demirköprü Baraj Gölü Kirlilik Etüdü" çalışmasının başlatılmasını istedi. DSİ Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili ne yaptığı ise hâlâ bilinmiyor. Özellikle Uşak Organize Sanayi'nin atık suları Gediz'deki kirliliğin başlıca nedenini oluştururken, Demirköprü barajını kirleten bir diğer akarsu olan demirci çayına ise Borlu ve Demirci ilçelerinin atıkları hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan bırakılıyor.
Evrensel'i Takip Et