8 Aralık 2002 22:00
Türkiye'de çocuklar yetersiz besleniyor
GÜNÜN YAZILARI
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Türkiye'de 5 yaşındaki çocukların yaklaşık 6'da 1'i kronik olarak yetersiz besleniyor.
WHO Gıda ve Beslenme Bülteni'nde, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Toplum Beslenmesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Pekcan'ın hazırladığı, "Türkiye'de beslenme sorunları ve boyutları" raporuna ver verildi. Rapora göre, Türkiye'de bebek ve çocuk ölümlerinin çoğu protein, enerji, vitamin ve mineral eksikliğinin neden olduğu beslenme yetersizliklerinden kaynaklanıyor. Bebeklerde düşük doğum ağırlığı ile doğum oranı yüzde 10 olarak belirtiliyor.
Türkiye'de 0-5 yaş grubu çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, demir yetersizliği anemisi, raşitizm; okul çağı çocuk ve gençlerde zayıflık ve şişmanlık, demir eksikliği anemisi, vitamin yetersizlikleri, iyot yetersizliği hastalıkları, diş çürükleri; yetişkin kadınlarda zayıflık ve şişmanlık, demir yetersizliği anemisi, iyot yetersizliği hastalıkları, vitamin yetersizlikleri; yaşlılarda ise beslenmeye bağlı kronik hastalıklar sık görülüyor.
Yüzde 8'i çok zayıf Kronik beslenme yetersizliğinin bir göstergesi olan yaşlarına göre kısa boylu kabul edilen 5 yaş altı çocukların oranı yüzde 16 olarak açıklanırken, 5 yaşındaki çocukların yaklaşık 6'da 1'i kronik olarak yetersiz besleniyor ve yine yaklaşık yüzde 8'i ciddi şekilde düşük kilolu.
Kansızlık yaygın Çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluğu, kırsal alanlardan kente, doğudan batıya doğru 1.6 kez; eğitimsiz veya az eğitimli ailelerde ise eğitimli ailelere kıyasla 1.5 kez yüksek görülüyor. Önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülen kansızlık da (anemi) Türkiye'de oldukça yaygın. 0-5 yaş grubu çocukların ortalama yüzde 50'si, okul çağı çocuklarının yüzde 30'u, gebe ve emzikli kadınların yüzde 50'si kansızlık problemi yaşıyor. Anemi, bebek ve çocuklarda büyümeyi, gelişmeyi etkiliyor ve enfeksiyonlara direnci azaltıyor. Yetişkinlerde ise yorgunluk ve isteksizliğe neden oluyor, çalışma yeteneğini etkiliyor ve ekonomik kayıplara neden oluyor. Annede anemi ise bebekte büyüme geriliğine, düşük doğum ağırlığına, anne ve bebek ölümlerine yol açıyor. Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık, beslenmeye bağlı kronik hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Şişmanlık, orta yaşın sorunu gibi görünüyorsa da yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabiliyor. Şişmanlığın 3'te 1 oranında çocuklukta veya adölesan döneminde başladığı belirtiliyor. Son araştırmalara göre, Türkiye'de kadınların yüzde 33.4'ü hafif şişman, yüzde 18.8'i ise şişman. (AA)
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Eşitlikçi sağlık politikası önerisi Özlem Dinler Türk Tabipleri Birliği (TTB), hekimlerin özlük hakları, tıp ortamı ve sağlık politikaları konusunda önerilerini içeren bir dosya hazırlayıp, Sağlık Bakanlığı'na sundu. Sağlık Bakanlığı'na sunulan dosya ile TTB, sağlıkta özelleştirmeye son verilmesini, sağlığa ayrılan payın yükseltilmesini, halen 2500 hekimin mağdur durumda olduğu zorunlu hizmet uygulamasının, malpraktis yasasının geri çekilmesini, şef ve şef yardımcılıkları yönetmeliği ile SSK ilaç talimatnamesinin yeniden düzenlenmesini, yeni tıp fakültelerinin ise açılmamasını istedi. TTB ayrıca, insanların sağlıklı olabilmesi için iş, dengeli ve yeterli beslenebileceği ve sağlıklı bir konutta oturabileceği kadar ücret, hekim ve sağlık çalışanlarına yeterli ücret, özendirici istihdam politikaları, sürekli eğitim için izin hakkı ve parasız ilaç temini talebinde bulundu.
Kamudan yana tercih Sağlık sektöründe yaşanan sorunları çözecek para, insan gücü, araç-gereç ve entelektüel birikim kaynağı bulunuyor. TTB, Sağlık Bakanlığı'na sunduğu dosyayla, halk sağlığındaki sorunların çözülmesi için, öncelikle, dışarıdan dayatılan yoksullaşma reçetelerinin reddedilip, ülke içinde eşitlikçi, kamudan yana tercihler yapan bir siyasal tutumun geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Herkese eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti temel alınarak sağlıktaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesini isteyen TTB, ulusal bir sağlık politikasının, ülkemizde yaratılan kaynakların geliştirilmesini, dışarıya kaynak aktaran baskılara karşı korunmayı temel edinilmesini talep etti. Sağlıktaki eşitsizliklerin giderilmesi ve toplumun sağlık düzeyinin düzeltilmesinin sadece sağlık hizmetleri alanında yapılacak düzenlemelerle gerçekleştirilemeyeceğini dikkat çeken TTB, sağlığı doğrudan etkileyen ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde dezavantajlı toplumsal sınıflar lehine köklü değişiklikler yapılmadan sağlıkta eşitlik ve toplumsal gelişmenin mümkün olmayacağını vurguladı.
Ulusal sağlık politikası TTB, sağlık düzeyini yükseltmek için yürütülecek her türlü çalışmanın sağlık hizmetini alanlarla bu hizmeti sunanların merkezi ve yerel düzeylerde katılımının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. İnsan gücünden kurumsal altyapıya kadar bütün alanları içeren, kaynakları ve hedefleri gözeten gerçekçi bir planlama kavramının yerleştirilmesini ve yapılmasını isteyen TTB, ulusal bir sağlık politikası, Türkiye'deki sınıfsal-bölgesel eşitsizliklerin ağırlığını göz önüne alarak, kaynakların oluşumunda merkezi bütçe kaynaklarının esas alınmasını, hizmet sunumu ve finansmanın tek elde toplanmasını talep etti. TTB, sağlık hizmet sunumunun, sürekliliği, basamaklandırılmış hizmeti, ekip çalışması, ulaşılabilirliği, riskli gruplara önceliği, entegrasyonu sağlayan örgütlenme tedbirlerine dayanması gerektiğine vurgu yaptı. İkinci basamak sağlık kurumlarında kâr ve maliyetten önce bu kurumlara bağlı olan, bu kurumların beslendiği temel sağlık hizmeti kurumlarının ihtiyaçlarını sağlayacak düzenlemelerin esas alınmasını isteyen TTB, kurumlar ve kişiler arasında rekabet yerine işbirliğini, dayanışmayı ve yardımlaşmayı esas alan ilişkilerin geliştirilmesini önerdi.
Özlük hakları Tatili, geziyi unutan hekimlerin yüzde 25'i mutfak masraflarını kısmış, yüzde 62'si bilimsel etkinliklere kendi olanaklarıyla katılamıyor. TTB, ikinci, üçüncü işlerde çalışmak zorunda bırakılan hekimlerin acilen özlük haklarının iyileştirilmesini istedi. Kamuda tam zamanlı çalışma sistemine geçilmesini isteyen TTB, özel hizmet tazminatı, eğitim için özel izin ve çalışma saatlerinin diğer çalışanlar gibi haftada 40 saate indirilmesi talep etti. Hekimlere tam süre çalışma getirilmesini öneren TTB, çalışma koşullarının düzeltilmesini, emeğinin ücret olarak karşılığının verilmesini, grevli toplusözleşmeli sendikal hakkın tanınmasını istedi.
Öncelik Sağlık Ocağı'na TTB, Sağlık Bakanlığı'na sunduğu dosya ile önceki dönemde sağlık evleri ile ilgili olarak Bakanlığın yaptığı "Sağlık evleri kapatılacak, mobil hizmet uygulanmasına geçilecektir" saptamasının yanlışlığına vurgu yaptı. TTB, bölgelerarası eşitsizliğin giderilmesini ve sağlık ocaklarında halkın sağlık hizmetine ulaşmasını engelleyen döner sermaye, dernek, vakıf adı altında para alımlarının kaldırılmasını istedi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin öncelenmesini isteyen TTB, bölgesel dağılım ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak yetersiz olan sağlık ocağı sayısının ilk elde 7 binlere, sağlık evi sayısının da 13 binlere çıkarılmasını istedi. Halen yürürlükte olan 224 sayılı yasada öngörüldüğü şekilde sağlık ocakları çalıştırılmasını, sevk zincirinin mutlak uygulanmasını isteyen TTB, öncelikle sağlık ocakları olmak üzere kamu sağlık hizmeti sunan kurumların desteklenmensini talep etti.
ÖZELLEŞTİRMEYE SON VERİLSİN TTB, özel sağlık işletmelerine ve özel sağlık sigortalarına tanınan her türlü kolaylaştırıcılığın ortadan kaldırılmasını, kaynaklar ve kolaylaştırıcı yaklaşımın kamu sağlık hizmetlerine kaydırılmasını istedi. Mevcut kaynakların kamu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine ayrılmasını talep eden TTB, birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretli hale getiren her türlü uygulamanın sonlandırılmasını, kamuya ait sağlık kurumlarındaki vakıf, derneklerin kapatılmasını, varlıklarının kamuya devredilmesini, döner sermaye yerine genel bütçeden kaynak sağlanmasını istedi. TTB, mezuniyet öncesi tıp eğitimi müfredatı ülkenin sağlık sorunlarını önceleyen ve bilen, ihtiyaca uygun bir içerikle gözden geçirilmesini ve topluma dayalı, problem çözmeye yönelik eğitim yöntemleriyle yürütülmesini önerdi. Gereksiz nitelik tartışmalarına ve kaynak israfına yol açan planlamadan yoksun tıp fakültesi açılması politikasının sonlandırılmasını isteyen TTB, tıp fakültelerinin eğitim araştırma bölgelerinin açılmasını talep etti.
Yüzde 8'i çok zayıf Kronik beslenme yetersizliğinin bir göstergesi olan yaşlarına göre kısa boylu kabul edilen 5 yaş altı çocukların oranı yüzde 16 olarak açıklanırken, 5 yaşındaki çocukların yaklaşık 6'da 1'i kronik olarak yetersiz besleniyor ve yine yaklaşık yüzde 8'i ciddi şekilde düşük kilolu.
Kansızlık yaygın Çocuklarda büyüme ve gelişme bozukluğu, kırsal alanlardan kente, doğudan batıya doğru 1.6 kez; eğitimsiz veya az eğitimli ailelerde ise eğitimli ailelere kıyasla 1.5 kez yüksek görülüyor. Önemli bir halk sağlığı sorunu olarak görülen kansızlık da (anemi) Türkiye'de oldukça yaygın. 0-5 yaş grubu çocukların ortalama yüzde 50'si, okul çağı çocuklarının yüzde 30'u, gebe ve emzikli kadınların yüzde 50'si kansızlık problemi yaşıyor. Anemi, bebek ve çocuklarda büyümeyi, gelişmeyi etkiliyor ve enfeksiyonlara direnci azaltıyor. Yetişkinlerde ise yorgunluk ve isteksizliğe neden oluyor, çalışma yeteneğini etkiliyor ve ekonomik kayıplara neden oluyor. Annede anemi ise bebekte büyüme geriliğine, düşük doğum ağırlığına, anne ve bebek ölümlerine yol açıyor. Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık, beslenmeye bağlı kronik hastalıkların görülme sıklığını artırıyor. Şişmanlık, orta yaşın sorunu gibi görünüyorsa da yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabiliyor. Şişmanlığın 3'te 1 oranında çocuklukta veya adölesan döneminde başladığı belirtiliyor. Son araştırmalara göre, Türkiye'de kadınların yüzde 33.4'ü hafif şişman, yüzde 18.8'i ise şişman. (AA)
src=/resim/b1.gif width=5>



Eşitlikçi sağlık politikası önerisi Özlem Dinler Türk Tabipleri Birliği (TTB), hekimlerin özlük hakları, tıp ortamı ve sağlık politikaları konusunda önerilerini içeren bir dosya hazırlayıp, Sağlık Bakanlığı'na sundu. Sağlık Bakanlığı'na sunulan dosya ile TTB, sağlıkta özelleştirmeye son verilmesini, sağlığa ayrılan payın yükseltilmesini, halen 2500 hekimin mağdur durumda olduğu zorunlu hizmet uygulamasının, malpraktis yasasının geri çekilmesini, şef ve şef yardımcılıkları yönetmeliği ile SSK ilaç talimatnamesinin yeniden düzenlenmesini, yeni tıp fakültelerinin ise açılmamasını istedi. TTB ayrıca, insanların sağlıklı olabilmesi için iş, dengeli ve yeterli beslenebileceği ve sağlıklı bir konutta oturabileceği kadar ücret, hekim ve sağlık çalışanlarına yeterli ücret, özendirici istihdam politikaları, sürekli eğitim için izin hakkı ve parasız ilaç temini talebinde bulundu.
Kamudan yana tercih Sağlık sektöründe yaşanan sorunları çözecek para, insan gücü, araç-gereç ve entelektüel birikim kaynağı bulunuyor. TTB, Sağlık Bakanlığı'na sunduğu dosyayla, halk sağlığındaki sorunların çözülmesi için, öncelikle, dışarıdan dayatılan yoksullaşma reçetelerinin reddedilip, ülke içinde eşitlikçi, kamudan yana tercihler yapan bir siyasal tutumun geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Herkese eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti temel alınarak sağlıktaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesini isteyen TTB, ulusal bir sağlık politikasının, ülkemizde yaratılan kaynakların geliştirilmesini, dışarıya kaynak aktaran baskılara karşı korunmayı temel edinilmesini talep etti. Sağlıktaki eşitsizliklerin giderilmesi ve toplumun sağlık düzeyinin düzeltilmesinin sadece sağlık hizmetleri alanında yapılacak düzenlemelerle gerçekleştirilemeyeceğini dikkat çeken TTB, sağlığı doğrudan etkileyen ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde dezavantajlı toplumsal sınıflar lehine köklü değişiklikler yapılmadan sağlıkta eşitlik ve toplumsal gelişmenin mümkün olmayacağını vurguladı.
Ulusal sağlık politikası TTB, sağlık düzeyini yükseltmek için yürütülecek her türlü çalışmanın sağlık hizmetini alanlarla bu hizmeti sunanların merkezi ve yerel düzeylerde katılımının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. İnsan gücünden kurumsal altyapıya kadar bütün alanları içeren, kaynakları ve hedefleri gözeten gerçekçi bir planlama kavramının yerleştirilmesini ve yapılmasını isteyen TTB, ulusal bir sağlık politikası, Türkiye'deki sınıfsal-bölgesel eşitsizliklerin ağırlığını göz önüne alarak, kaynakların oluşumunda merkezi bütçe kaynaklarının esas alınmasını, hizmet sunumu ve finansmanın tek elde toplanmasını talep etti. TTB, sağlık hizmet sunumunun, sürekliliği, basamaklandırılmış hizmeti, ekip çalışması, ulaşılabilirliği, riskli gruplara önceliği, entegrasyonu sağlayan örgütlenme tedbirlerine dayanması gerektiğine vurgu yaptı. İkinci basamak sağlık kurumlarında kâr ve maliyetten önce bu kurumlara bağlı olan, bu kurumların beslendiği temel sağlık hizmeti kurumlarının ihtiyaçlarını sağlayacak düzenlemelerin esas alınmasını isteyen TTB, kurumlar ve kişiler arasında rekabet yerine işbirliğini, dayanışmayı ve yardımlaşmayı esas alan ilişkilerin geliştirilmesini önerdi.
Özlük hakları Tatili, geziyi unutan hekimlerin yüzde 25'i mutfak masraflarını kısmış, yüzde 62'si bilimsel etkinliklere kendi olanaklarıyla katılamıyor. TTB, ikinci, üçüncü işlerde çalışmak zorunda bırakılan hekimlerin acilen özlük haklarının iyileştirilmesini istedi. Kamuda tam zamanlı çalışma sistemine geçilmesini isteyen TTB, özel hizmet tazminatı, eğitim için özel izin ve çalışma saatlerinin diğer çalışanlar gibi haftada 40 saate indirilmesi talep etti. Hekimlere tam süre çalışma getirilmesini öneren TTB, çalışma koşullarının düzeltilmesini, emeğinin ücret olarak karşılığının verilmesini, grevli toplusözleşmeli sendikal hakkın tanınmasını istedi.
Öncelik Sağlık Ocağı'na TTB, Sağlık Bakanlığı'na sunduğu dosya ile önceki dönemde sağlık evleri ile ilgili olarak Bakanlığın yaptığı "Sağlık evleri kapatılacak, mobil hizmet uygulanmasına geçilecektir" saptamasının yanlışlığına vurgu yaptı. TTB, bölgelerarası eşitsizliğin giderilmesini ve sağlık ocaklarında halkın sağlık hizmetine ulaşmasını engelleyen döner sermaye, dernek, vakıf adı altında para alımlarının kaldırılmasını istedi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin öncelenmesini isteyen TTB, bölgesel dağılım ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak yetersiz olan sağlık ocağı sayısının ilk elde 7 binlere, sağlık evi sayısının da 13 binlere çıkarılmasını istedi. Halen yürürlükte olan 224 sayılı yasada öngörüldüğü şekilde sağlık ocakları çalıştırılmasını, sevk zincirinin mutlak uygulanmasını isteyen TTB, öncelikle sağlık ocakları olmak üzere kamu sağlık hizmeti sunan kurumların desteklenmensini talep etti.
ÖZELLEŞTİRMEYE SON VERİLSİN TTB, özel sağlık işletmelerine ve özel sağlık sigortalarına tanınan her türlü kolaylaştırıcılığın ortadan kaldırılmasını, kaynaklar ve kolaylaştırıcı yaklaşımın kamu sağlık hizmetlerine kaydırılmasını istedi. Mevcut kaynakların kamu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine ayrılmasını talep eden TTB, birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretli hale getiren her türlü uygulamanın sonlandırılmasını, kamuya ait sağlık kurumlarındaki vakıf, derneklerin kapatılmasını, varlıklarının kamuya devredilmesini, döner sermaye yerine genel bütçeden kaynak sağlanmasını istedi. TTB, mezuniyet öncesi tıp eğitimi müfredatı ülkenin sağlık sorunlarını önceleyen ve bilen, ihtiyaca uygun bir içerikle gözden geçirilmesini ve topluma dayalı, problem çözmeye yönelik eğitim yöntemleriyle yürütülmesini önerdi. Gereksiz nitelik tartışmalarına ve kaynak israfına yol açan planlamadan yoksun tıp fakültesi açılması politikasının sonlandırılmasını isteyen TTB, tıp fakültelerinin eğitim araştırma bölgelerinin açılmasını talep etti.
Evrensel'i Takip Et