3 Aralık 2002 22:00
Davul sesine bile tahammülleri yok
GÜNÜN YAZILARI
Raed Faur ve Cihad Natur uzun yıllar arkadaştılar. Bir gece, Nablus'taki Yeni Askar mülteci kampının dar ve karanlık sokaklarında ilerlerken Natur yaşamını yitirdi. Genç adamın başına gelen basit bir olay değildi, ya da belki o topraklarda yaşayan Filistinliler için "sıradan" bir ölüm vakasıydı. Çünkü Cihad Natur, İsrailli askerlerin açtığı ateş sonucu hayatın kaybetti.
İki arkadaş, Nablus'taki kampta yaşayan Filistinlileri sahura kaldırmak için davul çalıyorlardı. Saat geceyarısı 3'ü bulmadan Müslümanları sahura kaldırmak için davul çalıp, ilahiler okuyorlardı. Ramazan'ın 22. gününde de yine davullarını almış kampın dar sokaklarında ilerliyorlardı. Birden bir taksinin arkasında bulunan bir grup İsrail askeri, parlak spotları iki arkadaşın üzerine tuttular ve "Durun! Durun!" diye bağırdılar.
Faur olayın sonrasını şöyle anlatıyordu: "Daha sonra aniden üzerimize ateş açtılar. Arkadaşım Cihad yere düştü ve 'Raed, kardeşim vuruldum' diye çığlık attı."
Aniden ateş açtılar İsrailli askerlerin Cihad'ı öldürdüğü yer Biliardo Caddesi'ydi ve Batı Şeria'nın doğusundaki Nablus'ta bulunan ve yaklaşık 1000 ailenin yaşadığı bir mülteci kampına oldukça yakındı. Cihad'ın arkadaşı, 28 yaşındaki Faur ise işsiz bir amele. O da 4 yıldır her Ramazan davul çalıyor. Davulunun sesinin komşu köydekileri bile uyandıracak kadar iyi olmasıyla övünüyor. Faur, Cihad'ın vurulup yere düşmesinin ardından, kaçmaya başladığını ve yaklaşık yüz metre ilerideki dar patikadan geçerek geniş araziye koştuğunu söylüyor. Ardından gelen askerlerin, ellerindeki laser noktalı silahlarını kafasına doğrulttuğunu ve durmasını emrettiğini söyleyen Faur, askerlerin ateş açmaması halinde duracağını söylediğini belirtiyor. Çünkü Cihad'ın öldürülmesi sırasında da askerler "Durun" diye bağırmış ve ardından ansızın ateş açmışlardı. "Eğer kaçmasaydım, beni de vuracaklardı" diyen Faur, askerlerin kendisine gömleğini çıkartmasını emrettiklerini, üzerinde herhangi bir silahın bulunmadığını görünce de bir duvara dayayıp, 3-5 dakika dövdüklerini söylüyor. Geri döndüklerinde, Faur arkadaşı Cihad'ı görmek istediğini söylüyor, fakat Cihad kafasından vurulmuş yerde kanlar içinde yatıyordur. İsrailli askerler Faur'u bayıltana kadar döverler, genç adam kendine geldiğinde, elleri kelepçeli bir halde şehrin başka bir bölgesine götürülmektedir. Ortam öylesine karanlıktır ki, arkadaşının canlı mı, yoksa ölü mü olduğunu bile göremez. Saat 04.30'a kadar tutuklu kalır, sonra serbest bırakılır. Koşarak arkadaşının vurulduğu yeri gelir, ancak Cihad patika yolun kenarında kanlar içinde yerde yatmaktadır ve ölmüştür.
Komutanın pişkinliği Bir İsrail ordu sözcüsü de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, askerlerin iki davulcudan "şüphelendiklerini" söyledi ve "Orada bir sokağa çıkma yasağı vardı ve onlar bu yasağı ihlal ettiler. Askerler onlara durmalarını söyledi ve havaya ateş etiler. Ancak onlar durmayı reddedince de, şüphelilerden birine ateş açıldı ve o da öldü" diye olayı pişkinlikle anlattı.
DAVULCU DA MI TERÖRİST? Filistinliler Natur'un 22 yaşında işsiz kalmış bir marangoz olduğunu söylediler. Vurulduğu gece İsrail askerleri, bulunduğu yere bir ambulans getirilmesini engellemişti. Halk, dini bir görevi yerine getirmek isteyen genç adamın katledilmesine oldukça öfkeliydi. Kardeşinin öldürülmesi karşısında öfkeli olan Cihad'ın ağabeyi Said İsrailli askerlere soruyor: "Ramazan davulcusu da mı bir terörist?" ve ekliyor; "Kardeşim gibi insanları öldürerek terörü onlar yaratıyorlar. Onların bahsettiği barış nerede? Kardeşim suçsuz bir insandı, bugüne kadar hiç tutuklanmamıştı. Silahsız olduğunu biliyorlardı. Bunların hepsi bir yana bugüne kadar onun çevrede davul çaldığını da duyuyorlardı." Kamp Konseyi Başkanı Amcad Rifai İsrail askerlerinin Natur'u hastaneye yetiştirecek ambulansı engellemelerine öfkeleniyor ve "Bu, bizim kanımızın onlar için ne kadar 'ucuz' olduğunun bir göstergesi" diyor. "Bu yaşanan vahşetin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Onlar kültürümüze ve geleneklerimize bile saldırıyorlar" diyen 37 yaşındaki kütüphaneci Nama Acuri ise "O mükemmel bir iş yapıyordu ve çocuklarımız onun güzel sesini dinler ve aç olmamalarına, gün boyu oruç tutmamalarına rağmen bizimle sahura kalkıp yemek yerlerdi" diye anlatıyor.
Aniden ateş açtılar İsrailli askerlerin Cihad'ı öldürdüğü yer Biliardo Caddesi'ydi ve Batı Şeria'nın doğusundaki Nablus'ta bulunan ve yaklaşık 1000 ailenin yaşadığı bir mülteci kampına oldukça yakındı. Cihad'ın arkadaşı, 28 yaşındaki Faur ise işsiz bir amele. O da 4 yıldır her Ramazan davul çalıyor. Davulunun sesinin komşu köydekileri bile uyandıracak kadar iyi olmasıyla övünüyor. Faur, Cihad'ın vurulup yere düşmesinin ardından, kaçmaya başladığını ve yaklaşık yüz metre ilerideki dar patikadan geçerek geniş araziye koştuğunu söylüyor. Ardından gelen askerlerin, ellerindeki laser noktalı silahlarını kafasına doğrulttuğunu ve durmasını emrettiğini söyleyen Faur, askerlerin ateş açmaması halinde duracağını söylediğini belirtiyor. Çünkü Cihad'ın öldürülmesi sırasında da askerler "Durun" diye bağırmış ve ardından ansızın ateş açmışlardı. "Eğer kaçmasaydım, beni de vuracaklardı" diyen Faur, askerlerin kendisine gömleğini çıkartmasını emrettiklerini, üzerinde herhangi bir silahın bulunmadığını görünce de bir duvara dayayıp, 3-5 dakika dövdüklerini söylüyor. Geri döndüklerinde, Faur arkadaşı Cihad'ı görmek istediğini söylüyor, fakat Cihad kafasından vurulmuş yerde kanlar içinde yatıyordur. İsrailli askerler Faur'u bayıltana kadar döverler, genç adam kendine geldiğinde, elleri kelepçeli bir halde şehrin başka bir bölgesine götürülmektedir. Ortam öylesine karanlıktır ki, arkadaşının canlı mı, yoksa ölü mü olduğunu bile göremez. Saat 04.30'a kadar tutuklu kalır, sonra serbest bırakılır. Koşarak arkadaşının vurulduğu yeri gelir, ancak Cihad patika yolun kenarında kanlar içinde yerde yatmaktadır ve ölmüştür.
Komutanın pişkinliği Bir İsrail ordu sözcüsü de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, askerlerin iki davulcudan "şüphelendiklerini" söyledi ve "Orada bir sokağa çıkma yasağı vardı ve onlar bu yasağı ihlal ettiler. Askerler onlara durmalarını söyledi ve havaya ateş etiler. Ancak onlar durmayı reddedince de, şüphelilerden birine ateş açıldı ve o da öldü" diye olayı pişkinlikle anlattı.
DAVULCU DA MI TERÖRİST? Filistinliler Natur'un 22 yaşında işsiz kalmış bir marangoz olduğunu söylediler. Vurulduğu gece İsrail askerleri, bulunduğu yere bir ambulans getirilmesini engellemişti. Halk, dini bir görevi yerine getirmek isteyen genç adamın katledilmesine oldukça öfkeliydi. Kardeşinin öldürülmesi karşısında öfkeli olan Cihad'ın ağabeyi Said İsrailli askerlere soruyor: "Ramazan davulcusu da mı bir terörist?" ve ekliyor; "Kardeşim gibi insanları öldürerek terörü onlar yaratıyorlar. Onların bahsettiği barış nerede? Kardeşim suçsuz bir insandı, bugüne kadar hiç tutuklanmamıştı. Silahsız olduğunu biliyorlardı. Bunların hepsi bir yana bugüne kadar onun çevrede davul çaldığını da duyuyorlardı." Kamp Konseyi Başkanı Amcad Rifai İsrail askerlerinin Natur'u hastaneye yetiştirecek ambulansı engellemelerine öfkeleniyor ve "Bu, bizim kanımızın onlar için ne kadar 'ucuz' olduğunun bir göstergesi" diyor. "Bu yaşanan vahşetin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Onlar kültürümüze ve geleneklerimize bile saldırıyorlar" diyen 37 yaşındaki kütüphaneci Nama Acuri ise "O mükemmel bir iş yapıyordu ve çocuklarımız onun güzel sesini dinler ve aç olmamalarına, gün boyu oruç tutmamalarına rağmen bizimle sahura kalkıp yemek yerlerdi" diye anlatıyor.
Evrensel'i Takip Et