Sonuçları da kalksın

Uygulanmaya başladığı 19 Temmuz 1987 tarihinden bugüne kadar 46 kez uzatılan OHAL uygulaması dün sona erdi. Diyarbakır Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısında ise OHAL'in tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması istendi. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda dün gerçekleştirilen, HADEP, EMEP, DEHAP Diyarbakır il başkanları ile sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın Demokratik Cumhuriyet" sloganları atıldı. OHAL'in geride bıraktığı tablo üzerinde kısa bir konuşma yapan Tes-İş Diyarbakır 1 No'lu Şube Başkanı Ali Öncü, OHAL'in tüm sonuçlarıyla birlikte kaldırılması gerektiğini belirtti. Öncü, son günlerde "kiritik il" kavramı üzerinden güncelleştirilmeye çalışılan anlayışın da son bulmasını istedi. Diyarbakır Demokrasi Platformu adına basın metnini okuyan Diyarbakır Makine Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Necdet Atalay, OHAL uygulamalarının birçok yönden bölge halkını mağdur ettiğine işaret etti. Atalay, Diyarbakır Demokrasi Platformu olarak taleplerini ise şu şekilde sıraladı: "Bölgedeki mevcut sorunlar tartışılmalı, düşünce serbestçe ifade edilmeli, bölgede OHAL sonrası yeniden yapılanmaya gidilmeli ve demokrasi standartı yükseltilmelidir. Bölgede, hammadde ve pazar stoğuna dayalı sanayi yatırımları yapılmaladır. Bölgede, nitelikli, ulaşılabilinir sağlık hizmetleri verilmeledir. Geçici Köy Koruculuğu sistemine son verilerek, boşta kalan korucuların başka alanlarda istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Köye geri dönüş önündeki engeller kaldırılarak, zararlar tazmin edilmelidir. Tarım ve hayvancılık tekrar canlandırılmalıdır. Sürgüne gönderilen kamu emekçilerinin geri dönüşü sağlanmalıdır. Yerel yönetimleri güçlendirecek yapısal reformları içeren Yerel Yönetimler Yasası çıkarılmalıdır. Bölgedeki öğretmen ve derslik açığı kapatılmalı, eğitime yönelik ek bütçe hazırlanmalı, bölge 'Eğitimde Pilot Bölge' ilan edilmelidir. Bölge sanayicisinin ve esnafın kredi borçları ertelenmeli, onlara teşvik kredileri sunulmalıdır. Tüm bu iyileştirme planlamasında sivil toplum kurumlarının görüşleri alınmalıdır. AB uyum yasaları çıkarılarak, modern, çağdaş, katılımcı yeni bir Anayasa hazırlanmaladır."