28 Kasım 2002 22:00

Röportajın karşılığı 6 yıl hapis mi olacak?

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Cüneyt Ülsever ile yaptığı röportajda "Devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif ettiği" iddia edilen gazeteci Cengiz Kapmaz hakkında Beyoğlu Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Atıf Perçin tarafından hazırlanan iddianamede, Cengiz Kapmaz hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 23 Eylül 2002 gün ve 40123 sayılı oluru ve TCK'nın 160/2 maddesi uyarınca verildiği izin ile soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Söz konusu röportaj, haftalık olarak yayımlanan Yedinci Gündem gazetesinin 1-7 Haziran 2002 tarihli sayısının 13. sayfasında yayınlanmıştı. Röportajda "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yasadışı faaliyetlerde bulunan bir kurum gibi gösterilmek suretiyle neşren tahkir ve tezyif edildiğinin anlaşıldığı"nın yer aldığı iddianamede, Cengiz Kapmaz hakkında TCK'nın 159/1 maddesi uyarınca 1 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor. Aynı röportaj nedeniyle Yedinci Gündem gazetesinin imtiyaz sahibi Hıdır Ateş ve Yazıişleri Müdürü Hünkar Demirel hakkında İstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) açılan dava, önümüzdeki günlerde görülecek. Duruşmada Hürriyet gazetesi yazarı Dr. Cüneyt Ülsever de tanık sıfatıyla ifade verecek.
Vicdanı retçi Bal, birliğine dönmeyecek
Tutuklu bulunduğu Adana 6. Kolordu Askeri Cezaevi'nden tahliye edilen vicdani retçi Mehmet Bal, birliğine teslim olmayacağını ve bundan sonra da askerlik yapmayacağını açıkladı. Mersin 3. Ulaştırma Birlik Komutanlığı'nda görevliyken, elbisesini birliğine teslim ederek, askerlik yapmayacağını açıklayan ve bunun üzerine Adana Askeri Cezaevi'ne konan Mehmet Bal, "Emre itaatsizlik" ve "Halkı askerlikten soğutmak"suçundan yargılandığı askeri mahkemelerden geçtiğimiz günlerde tahliye edilmişti. Serbest kalan Bal, İHD Ankara Şubesi'nde basın toplantısı düzenleyerek başından geçenleri anlattı. Bal, "Bugün (dün) saat 17.00'ye kadar birliğine teslim olması gerektiğine" işaret ederek, "bundan sonra asla ve asla kendi isteğimle herhangi bir askeri birliğe teslim olmayacağım" dedi. Kendisinin askerlikten kaçmadığını söyleyen Bal, "kararının bir tercih olduğunu" ifade etti. Bal, "şiddet, savaş ve yok etme" gibi unsurların bulunduğu hiçbir yapıyı kabul etmeyeceğini vurgulayarak, vicdani reddin temel bir insan hakkı olduğunu söyledi. Vicdani reddini açıklamasıyla birlikte bir dizi baskıyla karşılaştığına dikkat çeken Bal, tutuklu iken gördüğü işkencelerin izlerini halen taşıdığını ve askeri yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlattı. Suç duyurusu sonucunda askeri yetkililere soruşturma açıldığını kaydeden Bal, Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan "Halkı askerlikten soğutmak" suçuna ilişkin soruşturmada Askeri Savcılığın "Dava açılmasına gerek olmadığı" kararını verdiğini de bildirdi. Bal'ın avukatı Suna Coşkun ise askeri mahkemenin verdiği kararın olumlu bir karar olduğunu ifade ederek, müvekkili Bal'ın tutuklu kaldığı sürece işkence görmesinin insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.