3 Kasım 2002 23:00
Bu yıl Beylikdüzü'nde görücüye çıkan TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı, son günlerine girerken yayıncıların ilk günlerde kafalarında beliren sorular yerini yanıtlara bıraktı. Fuarın geniş koridorları, rahat salonları sevildi ama; okurların, karşısındaki otobüs durağının adını bile "TÜYAP" şeklinde telaffuz ettiği, Tepebaşı'ndaki sergi sarayından kalkıp Trakya'ya gitmesi bu kez biraz zor oldu. Her yıl ortalama 300 bin kişi tarafından ziyaret edilen kitap fuarına, bu yıl altı günde 183 bin 775 kişi geldi. İlk iki günde 20-30 bini bulan ziyaretçi sayısı, resmi tatil ilan edilen 28 ve 29 Ekim günleri 40 bini buldu. Anlaşılan, kitabın şehirden oldukça uzağa kaçırılmasına gücenen yaklaşık 100 bin okur, bu yıl "TÜYAP'tan feragat etti" .

İndirimler yeterli değil Fuar organizatörlerinin yaptığı bir ankete göre, İstanbul trafiğini göze alıp Beylikdüzü'ne ulaşabilenler en çok "uzak olması"ndan şikayet ettiler. Anket sorularına yanıt verenlerin yüzde 99'u öğrenci. Yayınevleri ise, ziyaretçilerin yüzde 70'e yakının öğrenci olduğunu ifade ediyor. Gelenler daha çok şehrin Avrupa yakasından. Bunların büyük kısmını Beylikdüzü'ne komşu semtlerden gelenler oluşturuyor. Fuar alanı hakkında genellikle olumlu fikir belirtiliyor. Yayınevlerinin yüzde 60'a varan indirimleri, büyük kısmını öğrencilerin oluşturduğu ziyaretçiler için ise yeterli bulunmadı.

Çocuk çok, alan yok Öğretmenleri tarafından getirilen ilkokul öğrencileri, çocuk parkına gelmiş bir haylazlıkla ortalıkta dolandı durdu fuar boyunca. Çocuk sayısı bu kadar çok olmasına rağmen, çocuk kitapları satan yayınevleri satışlardan pek de memnun kalmadı. Fiyatları 1 milyondan başlayan kitaplar çocuklar tarafından oldukça pahalı bulundu. Yayıncılar, çocuklarla yaşadıkları ilk diyaloğun genellikle "500 bin lira olmaz mı?" sorusu olduğunu anlatıyor. Hal böyle olunca fuar, daha çok bazı gazete ve televizyon kanallarının "çocuk kulüpleri"ne yaradı. Bu kulüplerden birisi ilk dört günde 200 binin üzerinde çocuğun üye olduğunu anlatıyor. Çocuklar fuarın 'ünlü konuklarıyla da yakından ilgilendiler. "Kaleci Rüştü"nün yoğun anonslar ardından fuara gelmesiyle bir anda savaş alanına dönen fuar koridorlarını boşaltmak, yine öğretmenlere düştü. Rüştü'yü, bütün stantları dolaşıp çantalarını kitap ayraçları ve afişlerle dolduran çocuklardan kurtaran öğretmenler "çocuklarla ilgilenmekten bir şey anlamadık" ifadesiyle fuardan ayrıldı. Fuar, yetişkin okurlarıyla, daha çok saat 17.00'dan sonra; yani çocukları "savdıktan" sonra baş başa kaldı. TÜYAP Kitap Fuarı, yeni evine "okurun ayağını alıştırma" konusunda kararlı. Kaçan 100 bin okur bakalım önümüzdeki yıllarda '20 yıllık arkadaşını' görmeye gidecek mi?

Evrensel'i Takip Et