16 Ekim 2002 21:00
Barışı savunmak için oylar DEHAP'a
DEHAP İstanbul 1. sıra milletvekili adayı Levent Tüzel, işçileri, savaş kışkırtıcılarına oy vermemeye çağırırken, Türkiye ve Ortadoğu'da barışa sahip çıkmak isteyenlerin DEHAP'a destek vermesi gerektiğini söyledi.
Kristal-İş Sendikası Topkapı Şubesi'nde cam işçileriyle bir araya gelen Levent Tüzel, DEHAP'ın Türkiye'nin sorunlarının çözümü için önerdiği politikaları anlattıktan sonra işçilerin sorularına yanıt verdi. Haber-İş 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu'nun da katıldığı toplantı da işçiler genel olarak anadilde eğitim ve Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulmasına ilişkin konularda sorular yönelttiler.
Emek, barış, demokrasi DEHAP çatısı altında seçime giren Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu'nun emekle ilgili politikalarının işçilerin ve emekçilerin örgütlenmesi, asgari ücretin insanca yaşanacak seviyeye yükseltilmesi, esnek çalışmanın ve işten atmaların yasaklanması, özelleştirmelerin durdurulması olduğunu belirtti. Barışı isteyenlerin ise ABD'nin Irak'a yönelik saldırısına ve gençlerin savaşta can vermesine karşı çıkmaları gerektiğini kaydeden Tüzel, demokratikleşme konusundaki politikalarını ise sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, anadilde eğitim ve yayın hakkının verilmesi, her din ve dilden emekçilerin eşit haklar çerçevesinde birliğinin ve kardeşliğinin sağlanması olarak özetledi. Temel talepleri arasında herkese parasız eğitim ve sağlık ile sosyal yardımın da yer aldığını belirten Tüzel, bunun kaynağının vergi yüzsüzlerinde, hortumcularda olduğunu, bu kaynağı sağlayacak gücün de sadece kendilerinde bulunduğunu ifade etti.
Asıl bölücülük Levent Dokuyucu ise haklarını almak için alanlarda birlik olan emekçilerin seçim dönemlerinde ayrıldığını söyleyerek "Bunu sona erdirmemiz gerekiyor" dedi. Anadilde eğitim hakkının bulunduğu birçok ülkenin bölünmediğini belirten Dokuyucu, Hakkari'de kişi başına düşen 700 dolar yıllık gelirin İstanbul'da 4-5 bin dolar olduğuna dikkat çekerek, "İşte bölücülük budur" dedi. Savaşın, emekçilerin kazanılmış haklarının ellerinden alınması anlamına geleceğini vurgulayan Dokuyucu, IMF programını yırtacak gücün DEHAP'ta olduğunu belirtti.
Davulun sesi... İşçilerin bazıları Kürt-Türk ayrımcılığının olmadığını, anadilde eğitim ve Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasının Türkiye'yi parçalayacağını savunurken, Levent Tüzel bu kaygının ortadan kalkmasının ancak kardeşlik duygusunun gelişmesiyle mümkün olabileceğini anlatarak, bunu ancak DEHAP'ın başarabileceğini söyledi. İşçilerin savaş kışkırtıcılarının yaptığı propagandaların etkisinde kalmaması gerektiğini söyleyen Tüzel, Kuzey Irak'ta kurulacak devletin Türkiye'deki kimseyi ilgilendiremeyeceğini, buna orada yaşayan halkın karar vermesi gerektiğini ifade etti. Tüzel, anadilde eğitimin ise temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Söz alan bir işçi ise Kürt olduğunu belirterek "Arkadaşlar Türk-Kürt arasında bir ayrım olmadığını söylüyorlar ama davulun sesi uzaktan hoş gelir" dedi. Kendi evinde insanların sadece şarkı dinlemek için bile Medya TV izlediğini söyleyen işçi, anadilde yayın yapılmasının ihtiyaç olduğunu söyledi.
Emek, barış, demokrasi DEHAP çatısı altında seçime giren Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu'nun emekle ilgili politikalarının işçilerin ve emekçilerin örgütlenmesi, asgari ücretin insanca yaşanacak seviyeye yükseltilmesi, esnek çalışmanın ve işten atmaların yasaklanması, özelleştirmelerin durdurulması olduğunu belirtti. Barışı isteyenlerin ise ABD'nin Irak'a yönelik saldırısına ve gençlerin savaşta can vermesine karşı çıkmaları gerektiğini kaydeden Tüzel, demokratikleşme konusundaki politikalarını ise sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, anadilde eğitim ve yayın hakkının verilmesi, her din ve dilden emekçilerin eşit haklar çerçevesinde birliğinin ve kardeşliğinin sağlanması olarak özetledi. Temel talepleri arasında herkese parasız eğitim ve sağlık ile sosyal yardımın da yer aldığını belirten Tüzel, bunun kaynağının vergi yüzsüzlerinde, hortumcularda olduğunu, bu kaynağı sağlayacak gücün de sadece kendilerinde bulunduğunu ifade etti.
Asıl bölücülük Levent Dokuyucu ise haklarını almak için alanlarda birlik olan emekçilerin seçim dönemlerinde ayrıldığını söyleyerek "Bunu sona erdirmemiz gerekiyor" dedi. Anadilde eğitim hakkının bulunduğu birçok ülkenin bölünmediğini belirten Dokuyucu, Hakkari'de kişi başına düşen 700 dolar yıllık gelirin İstanbul'da 4-5 bin dolar olduğuna dikkat çekerek, "İşte bölücülük budur" dedi. Savaşın, emekçilerin kazanılmış haklarının ellerinden alınması anlamına geleceğini vurgulayan Dokuyucu, IMF programını yırtacak gücün DEHAP'ta olduğunu belirtti.
Davulun sesi... İşçilerin bazıları Kürt-Türk ayrımcılığının olmadığını, anadilde eğitim ve Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasının Türkiye'yi parçalayacağını savunurken, Levent Tüzel bu kaygının ortadan kalkmasının ancak kardeşlik duygusunun gelişmesiyle mümkün olabileceğini anlatarak, bunu ancak DEHAP'ın başarabileceğini söyledi. İşçilerin savaş kışkırtıcılarının yaptığı propagandaların etkisinde kalmaması gerektiğini söyleyen Tüzel, Kuzey Irak'ta kurulacak devletin Türkiye'deki kimseyi ilgilendiremeyeceğini, buna orada yaşayan halkın karar vermesi gerektiğini ifade etti. Tüzel, anadilde eğitimin ise temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Söz alan bir işçi ise Kürt olduğunu belirterek "Arkadaşlar Türk-Kürt arasında bir ayrım olmadığını söylüyorlar ama davulun sesi uzaktan hoş gelir" dedi. Kendi evinde insanların sadece şarkı dinlemek için bile Medya TV izlediğini söyleyen işçi, anadilde yayın yapılmasının ihtiyaç olduğunu söyledi.
Evrensel'i Takip Et