23 Eylül 2002 21:00
Van'ın Saray ilçesinde İran sınırına yakın bölgelerde arazi işleten Beyaslan, Kapıköy ve Çılık köyü sakinlerinin tarlalarına gidip çalışmaları izne bağlandı. Arazi tapularını kaymakamlığa ibraz etme zorunluluğu getirilen köylüler, ilçe jandarma karakolundan izin belgesi aldıktan sonra tarlalarına gidebiliyor.
İran'la komşu olan Saray'da İlçe Kaymakamlığı, sınır kaçakçılığının önüne geçmek adına ilginç bir uygulama başlattı. Sınır bölgesinde arazileri bulunan köylülerin bazı kaçakçılık olaylarına karıştığını iddia eden Kaymakamlık; Beyaslan, Kapıköy ve Çılık köylerinde arazi tapusunu ibraz etmeyen köylülere sınıra yakın bölgelerde yer alan arazilere giriş yasağı getirdi.
Köylüler rahatsız DİHA muhabirine konuşan Beyaslan, Kapıköy ve Çılık köyü sakinleri, 1 ay önce başlatılan uygulamayla zor duruma düştüklerini belirttiler. Beyaslan köyü sakinlerinden M. Nesim Akın, girişi izne bağlanan bölgede hem tapulu arazileri, hem de yaklaşık 20 yıl önce kiraladıkları Hazine arazileri bulunduğunu belirterek, Hazine arazisini kiralayan köylülerin tapusu olmadığı gerekçesiyle yasaklı bölgeye gidemediğini söyledi. Bölgede daha önce 600 metrelik bir alanın "yasak alan" ilan edildiğini, daha sonra yasaklı alanın 5 kilometreye çıkarıldığını belirten Akın, şöyle konuştu: "Hazine arazilerini kiralayarak yıllardır işletiyoruz. Kaymakamlıkça bir aydır getirilen bu uygulama nedeniyle tapu gösterme zorunluluğu olduğu için arazilerimize gidemiyoruz. Kaymakamla görüştük. 'Ben izin vermiyorum, mahkemeye başvurun' dedi. Ayrıca daha önce 600 metre olan yasak bölge uygulaması şimdi 5 kilometreye çıkarılmış. Bu beş kilometrelik alan içine girebilmek için izin belgesi almak gerekiyor." Akın, yeni tarım politikasına göre, hazine arazilerinin tarıma ve hayvancılığa açılması gerektiğini, kaymakamlığın başlattığı uygulamanın ise bununla çeliştiğini kaydetti.
Neden kaçakçılıkmış Konuyla ilgili görüştüğümüz Saray Kaymakamı İsmail Ustaoğlu ise, araziye giden bazı köylülerin sınırda başka işlerle uğraştığı için yeni bir uygulama başlatma kararı aldıklarını söyledi. Kendilerine başvurarak arazi tapularını ibraz edilen köylülerin, daha sonra İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'na gönderilerek "kimlik belgesi" verildiğini belirten Ustaoğlu, isteyen her köylüye izin belgesi verdiklerini, köylülerin mağdur edilmediklerini öne sürdü. Ustaoğlu, şunları söyledi: "Bu bölge askeri bölgedir. Genelkurmay'ın önceden aldığı bazı önlemler var. Sorunlu bir bölgedir, her türlü kaçakçılık olayı var. Köylülere izin belgesi vermediğimiz iddiası doğru değildir. Zaten belgeyi veren biz değiliz ilçe jandarma karakoludur. Biz sadece gelen köylünün tapusunu ibraz ediyoruz, jandarmaya gönderiyoruz. Biraz önce de biri geldi, tapusunu ibraz ettik ve gitti." (DIHA)
Köylüler rahatsız DİHA muhabirine konuşan Beyaslan, Kapıköy ve Çılık köyü sakinleri, 1 ay önce başlatılan uygulamayla zor duruma düştüklerini belirttiler. Beyaslan köyü sakinlerinden M. Nesim Akın, girişi izne bağlanan bölgede hem tapulu arazileri, hem de yaklaşık 20 yıl önce kiraladıkları Hazine arazileri bulunduğunu belirterek, Hazine arazisini kiralayan köylülerin tapusu olmadığı gerekçesiyle yasaklı bölgeye gidemediğini söyledi. Bölgede daha önce 600 metrelik bir alanın "yasak alan" ilan edildiğini, daha sonra yasaklı alanın 5 kilometreye çıkarıldığını belirten Akın, şöyle konuştu: "Hazine arazilerini kiralayarak yıllardır işletiyoruz. Kaymakamlıkça bir aydır getirilen bu uygulama nedeniyle tapu gösterme zorunluluğu olduğu için arazilerimize gidemiyoruz. Kaymakamla görüştük. 'Ben izin vermiyorum, mahkemeye başvurun' dedi. Ayrıca daha önce 600 metre olan yasak bölge uygulaması şimdi 5 kilometreye çıkarılmış. Bu beş kilometrelik alan içine girebilmek için izin belgesi almak gerekiyor." Akın, yeni tarım politikasına göre, hazine arazilerinin tarıma ve hayvancılığa açılması gerektiğini, kaymakamlığın başlattığı uygulamanın ise bununla çeliştiğini kaydetti.
Neden kaçakçılıkmış Konuyla ilgili görüştüğümüz Saray Kaymakamı İsmail Ustaoğlu ise, araziye giden bazı köylülerin sınırda başka işlerle uğraştığı için yeni bir uygulama başlatma kararı aldıklarını söyledi. Kendilerine başvurarak arazi tapularını ibraz edilen köylülerin, daha sonra İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'na gönderilerek "kimlik belgesi" verildiğini belirten Ustaoğlu, isteyen her köylüye izin belgesi verdiklerini, köylülerin mağdur edilmediklerini öne sürdü. Ustaoğlu, şunları söyledi: "Bu bölge askeri bölgedir. Genelkurmay'ın önceden aldığı bazı önlemler var. Sorunlu bir bölgedir, her türlü kaçakçılık olayı var. Köylülere izin belgesi vermediğimiz iddiası doğru değildir. Zaten belgeyi veren biz değiliz ilçe jandarma karakoludur. Biz sadece gelen köylünün tapusunu ibraz ediyoruz, jandarmaya gönderiyoruz. Biraz önce de biri geldi, tapusunu ibraz ettik ve gitti." (DIHA)
Evrensel'i Takip Et