11 Eylül 2011 10:23

Anadil için bitmeyen mücadele

Çağdaş Kaplan

Kürtçenin eğitim dili olması için ısrarla yürütülen mücadelelerden birisi de Hıdır Ercan’ın 6 çocuğuyla birlikte 2002 yılından bu yana verdiği mücadele. Çocuklarının anadilde eğitimi için 2002 yılından bu yana Başbakanlık ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurularda bulunan, sayısız dilekçeler yazan ve hepsine ret cevabı gelen Ercan, yeni eğitim-öğretim yılında da anadilde eğitim alamadıkları için 6 çocuğunu okula göndermeyecek.

Ercan’ın 6 çocuğuyla birlikte anadilde eğitim için verdiği mücadele, 9 yıl önce Kürtlerin anadilde eğitim talebi için başlattıkları mücadeleye dayanıyor. Ercan, 9 yıl önce başlatılan kampanya kapsamında 6 çocuğuyla birlikte Mardin Valiliği’ne giderek dilekçe verdi. Valilik çıkışında gözaltını alınan Ercan, Mardin Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek sorgulandı. 1 gün boyunca gözaltında sorgulanan Ercan, savcılığa çıkarılıp ifadesi alındıktan sonra “örgüte yardım ve yataklık” suçlamasıyla tutuklanarak  cezaevine gönderildi. 3 ay cezaevinde kalan Ercan, tahliye edildikten sonra baskılardan dolayı İstanbul Zeytinburnu İlçesi’ne göç etmek zorunda kaldı.

KÜRTÇE ‘YABANCI DİL’ OLDU

Ercan, 2010-2011 Eğitim ve öğretim yılının açılışıyla birlikte Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e aynı taleple dilekçe gönderdi. Gönderdiği mektuplara aylar geçtikten sonra cevap alabilen Ercan’a verilen cevaplar da ise Kürtçe, “Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi Kanunu” gerekçe gösterilerek, yabancı dil haline getirilirken, “Kürtçe özel kurslar açılabilmekte isteyen herkes bu kurslara kaydolabilmektedir” denildi. Ercan’ın Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya çocuklarının anadilde eğitim talebiyle yaptığı başvuruya cevap ise Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkan Vekili Merdan Tufan’dan geldi.  Tufan, Kürtçe eğitim verilmemesinin nedenleri Anayasa’nın 42. maddesi ve “Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi Kanunu” dayandırdı. Dilekçe’de Türkiye’de milyonlarca Kürt yurttaşın kullandığı dil olan Kürtçe yabancı dil statüsüne alınırken şu ifadeler kullanıldı: “Anayasa’nın 42. maddesine göre Türkçeden başka hiç bir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak öğretilemez. Ayrıca Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi Kanunu 2. maddesi gereğinde eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlara Türkçeden başka hiçbir dil ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.”

DAVALAR  REDDEDİLDİ

Ercan’ın, dönemin Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’e gönderdiği mektuba ise, cevap Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’den geldi. Anadilde eğitim için Kürt yurttaşlara özel kurumların yolunun işaret edildiği dilekçede, devletin resmi dilinin Türkçe olduğu ama bunun Kürtçenin kabul edilmesi anlamına gelmediği iddia edilerek, “Kürtçe özel kurslar açılabilmekte isteyen herkes bu kurslara kaydolabilmektedir” denildi. Bu sırada Zeytinburnu Nuripaşa İlköğretim Okulu ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne anadilde eğitim talebiyle verdiği dilekçelerine cevap alamayan Ercan, çocuklarını okuldan aldı.

Ercan’ın son olarak dilekçelerine cevap vermeyen Başbakan hakkında İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne açtığı dava ise Temmuz ayında reddedildi. Ercan, okula devam eden çocuklarının yanında yeni başlayacak çocukları için de kayıt yaptırmadı. Ercan okul çağındaki 6 çocuğuna evde ders veriyor. Nuripaşa İlköğretim Okulu Müdürü tarafından çocukları elinden alınmakla tehdit edilen Ercan, anadillerinde eğitim alamadığı için yeni eğitim öğretim yılında da çocuklarına evinde anadillerinde eğitim vermeye kararlı. Ercan’ın Öcalan, Dersim, Mahsum Kormaz, Mazlum Doğan, Mahsum Korkmaz adlı çocukları ise anadilde eğitim alacakları günü beklemeye devam ediyor. (İstanbul/DİHA)

Evrensel'i Takip Et