5 Eylül 2002 21:00
Hammami serbest bırakıldı
Tunus'ta iktidarda bulunan Ben Ali rejimi, ülke içinde ve dışında yükselen tepkiler karşısında geri adım atarak, Hamma Hammami'yi serbest bıraktı. Tunus İşçileri Komünist Partisi (PCOT) sözcüsü ve El-Badil gazetesi yayın yönetmeni Hammami, aylardır cezaevinde tutuluyordu.
Önceki gün bir açıklama yapan Tunuslu yetkililer, Hammami'nin ve aynı davadan yargılanan Samir Taamallah'ın sağlık sorunları nedeniyle "koşullu" olarak serbest bırakıldığını duyurdular. Aynı davadan yargılanan Abdülcabbar Madouri ile Amar Amroussia hakkında ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
Tunus'ta 15 yıldan beri işbaşında bulunan ve ülkeyi "demir yumrukla" yöneten Ben Ali rejimi, her muhalif sesi bastırmakla ünlenmiş durumda. Şeriatçı gruplar ile sosyal demokratların tümüyle susturulmalarından bu yana, PCOT, çeşitli alanlarda mücadeleyi sürdüren tek muhalif partiydi. Bu nedenle de, saldırıların yöneldiği en önemli odak haline gelmişti.
Partinin yasal olarak faaliyet yürütebildiği kısa süre boyunca sözcülüğünü yapan, parti adına devlet yetkilileriyle görüşmelere de katılan Hamma Hammami, bu baskı ve saldırılarda özel olarak hedef seçilmişti.
Hammami; son olarak 1998 yılında, hakkında açılan soruşturma ve düzenlenen göstermelik mahkeme neticesinde 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmış, bu nedenle de kaçak yaşamak zorunda kalmıştı. Dört yıl kaçak yaşadıktan sonra Şubat 2002'de, Hammami ve üç arkadaşı, açığa çıkmaya karar verdiler. Tunuslu demokratik güçlerin ve uluslararası kuruluşların güçlü destegiyle mahkeme karşısına çıkan Hammami ve arkadaşları, daha duruşma bile görülmeden salondan apar topar kaçırılmış ve cezaevine atılmışlardı.
Dayanışma eylemleri Cezaevinde elverişsiz koşullarda tutulan Hammami ve arkadaşlarının, aileleri ve avukatlarıyla bile uygun koşullarda görüşmelerine izin verilmiyordu. Bu baskılar üzerine, Hammami'nin eşi ve tanınmış insan hakları savunucusu Avukat Radhia Nasravi, açlık grevine başladı. Bir ayı aşkın bir süre açlık grevi yapan Nasravi'nin eylemi, Tunus'ta ve uluslararası planda yankı yarattı ve Ben Ali hükümetinin köşeye sıkışmasını sağladı. Bu dönemde Türkiye'de de Hammami ve arkadaşlarıyla, daha sonra ise Nasravi'nin eylemiyle dayanışmak için bir dizi girişimlerde bulunulmuş, basın açıklamaları gerçekleştirilmişti.
Dayanışma eylemleri Cezaevinde elverişsiz koşullarda tutulan Hammami ve arkadaşlarının, aileleri ve avukatlarıyla bile uygun koşullarda görüşmelerine izin verilmiyordu. Bu baskılar üzerine, Hammami'nin eşi ve tanınmış insan hakları savunucusu Avukat Radhia Nasravi, açlık grevine başladı. Bir ayı aşkın bir süre açlık grevi yapan Nasravi'nin eylemi, Tunus'ta ve uluslararası planda yankı yarattı ve Ben Ali hükümetinin köşeye sıkışmasını sağladı. Bu dönemde Türkiye'de de Hammami ve arkadaşlarıyla, daha sonra ise Nasravi'nin eylemiyle dayanışmak için bir dizi girişimlerde bulunulmuş, basın açıklamaları gerçekleştirilmişti.
Evrensel'i Takip Et