3 Eylül 2002 22:00
Hükümet memur zammı konusunda ayak diriyor. Gerekçe olarak da, Türkiye'nin iç ve dış borçlarını gösteren Hükümet, "Fazla verirsek IMF krediyi keser" diyor. IMF programı nedeniyle dağ gibi yığılan borçları yük görmeyen Hükümet, böylece bu borçların faturasını memura kesiyor. Hükümet yetkililerinin açıklamaları, zam konusunda son sözün yine IMF'de olduğunu gösteriyor.
Maliye Bakanı Sümer Oral, memura 75 milyon liralık seyyanen zammın bütçeye 300 trilyon lira dolayında bir yük getireceğini savunarak, "Bu, bütçede biraz zorlanarak karşılanabilir. Daha fazlası bütçe dengelerini zedeler" dedi.
Basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı düzenleyen Oral, kamu sendikalarıyla memur maaşları konusunda yapılan görüşmelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken, sendikalarla belli bir uzlaşma noktasına gelinemediğini söyledi. Sürekli olarak IMF programını hatırlatan Oral şu görüşleri savundu: "Hükümet olduğumuz 1999'dan bu yana da memur maaşlarını enflasyonun altında tutmadık. Bu Hükümet'in görevde olduğu dönem maaşlarda reel olarak bir azalma olmadı. Hatta, maaş artışları, tüketici fiyat endeksinin üstünde gerçekleşti. Bu demek değil ki, memurun durumu çok iyi. Ama, her şeyi program doğrultusunda yapmak lazım. Bütçe dengesini ve program büyüklüklerini bozmadan yapmak lazım. Şimdi konu Uzlaşma Kurulu'na intikal etti. Orada, 5 günde bir görüş verilecek. Bu görüş, Bakanlar Kurulu'na gelecek. Konu, koalisyonu oluşturan partilerin genel başkanlarının bir değerlendirmesine muhatap olacak. Sonra Bakanlar Kurulu'nda görüşülüp, konu netleşecek."
Zammın, otomatikman emeklilere de intikal etmesinden de rahatsızlık duyan Oral, emeklilerle birlikte bütçeye yükün 300 trilyon lira olduğunu tekrarladı. Personel rejimindeki ücret yelpazesindeki çarpıklığa da işaret eden Oral, Hükümet'e bu konuda 5 yıllık bir süreyle kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verildiğini hatırlattı.
Dertleri faiz Memuru ve emekliyi bütçeye yük gören Oral, borçları ve faizleri bir yük olarak görmüyor. 2000 yılında vergi gelirlerinin yüzde 77.1'inin faize gittiğini ifade eden Oral, bu rakamın 2001'de yüzde 105.3 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Ancak geçen yıl bankacılık sektörünün finansmanı için büyük bir borçlanmaya gidildiğine işaret eden Bakan Oral, "Bankaların faizini çıkarırsanız, geçen yıl verginin yüzde 60.4'ü faize gitmiştir. 2002'de ise verginin faize gidecek bölümü yüzde 73.9 olarak belirlenmiştir. Ancak buradan da bankaların faiz yükünü çıkarırsanız, gerçekte verginin faize gidecek bölümü yüzde 48'dir. Sağlıklı bir değerlendirme için bankaların faiz yükünü çıkarmak gerekir. Çünkü, eski yıllarda bu yük bulunmamaktadır" diye konuştu. IMF programına sadakat konusunda taviz vermeyen Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker ise, "Hazine'yi zarara sokacak hiçbir şey yapılamaz. Zora sokacak bir iş yaptığımız zaman hemen faizlerin yükselmesi, IMF ile yapılan anlaşmalardaki para akışının durması demek olur" diyerek, zam konusunda son sözün IMF'de olduğunu söyledi.
MAAŞ ADALETSİZLİĞİ ARTIYOR Türk Büro-Sen'in araştırmasına göre; memurların yüzde 14'ü, 300 milyon liranın altında maaş alıyor. Araştırmaya göre, Ağustos 2002 itibariyle toplam 1 milyon 548 bin 785 kamu görevlisinin maaşları, 283 milyon lira ile 1 milyar 218 milyon lira arasında değişiyor. Buna göre, kamu çalışanlarının yüzde 14'ü (216 bin 987 kişi), ortalama 283-300 milyon arasında, yüzde 23.9'u (369 bin 991 kişi) 301-400 milyon lira arasında, yüzde 43.1'i (667 bin 634 kişi) 401-500 milyon lira arasında, yüzde 12'si (185 bin 156 kişi) 501-600 milyon lira arasında, yüzde 4.6'sı (71 bin 183 kişi) 601-700 milyon lira arasında, yüzde 2.4'ü ise (37 bin 834 kişi) 701 milyon ile 1 milyar 218 milyon lira arasında maaş alıyor.
MEMURU IMF'YE EZDİRDİLER Memur-Sen Genel Başkan Vekili Niyazi Yavuz, Hükümet'in IMF bağımlılığının 2 milyon memuru ezip geçtiğini kaydederek, batık bankalara aktarılan paranın küsüratının bile memuru açlık sınırından kurtarmaya yeteceğini belirtti. Yavuz, dün yaptığı yazılı açıklamada, Kamu-Sen'in konunun liderler zirvesinde çözülmesi talebini 'toplugörüşmeyi sulandırmak' olarak nitelendirerek, "Derviş rolünü üstlenen bir sayın bakanın memurların ızdırabını duymuyarak IMF'yi kızdırmama adına programı zora sokmayacağını ifade etmesi memurları üzmüştür. Bu üzüntü seçime yansıyacaktır" dedi.
Emekçinin alacağı 12.2 katrilyon Sermaye kesimlerine olan borçlarını bir gün bile geciktirmeyen Hükümet, emekçi kesimlere olan borçlarını yıllardır ödemiyor. Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı'nda, anapara ve nema geliri olarak tam 12 katrilyon 158 trilyon lira birikti. Hesaba 31 Temmuz 2002 tarihi itibariyle kümülatif bazda, 1 katrilyon 691.4 trilyon lira anapara girişi oldu. Bunun nemalandırılması sonucu elde edilen kümülatif nema geliri ise 10 katrilyon 466.6 trilyon olarak gerçekleşti. Bu hesaptan kümülatif bazda, 3 katrilyon 400.6 trilyon lirası anapara, şahıs kesintisi ve nema olarak hak sahiplerine ödenirken, 8.9 trilyon lira ilgili kurumlara iade edildi. Hesaptan, 17 trilyon lira da, yatırım harcamaları ve komisyon olarak Ziraat Bankası'na ödendi. Hesapta kalan paranın 8 katrilyon 726.9 trilyon lirası, çeşitli tahvil ve devlet iç borçlanma senetleri alımı suretiyle nemalandırıldı.
Dertleri faiz Memuru ve emekliyi bütçeye yük gören Oral, borçları ve faizleri bir yük olarak görmüyor. 2000 yılında vergi gelirlerinin yüzde 77.1'inin faize gittiğini ifade eden Oral, bu rakamın 2001'de yüzde 105.3 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Ancak geçen yıl bankacılık sektörünün finansmanı için büyük bir borçlanmaya gidildiğine işaret eden Bakan Oral, "Bankaların faizini çıkarırsanız, geçen yıl verginin yüzde 60.4'ü faize gitmiştir. 2002'de ise verginin faize gidecek bölümü yüzde 73.9 olarak belirlenmiştir. Ancak buradan da bankaların faiz yükünü çıkarırsanız, gerçekte verginin faize gidecek bölümü yüzde 48'dir. Sağlıklı bir değerlendirme için bankaların faiz yükünü çıkarmak gerekir. Çünkü, eski yıllarda bu yük bulunmamaktadır" diye konuştu. IMF programına sadakat konusunda taviz vermeyen Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker ise, "Hazine'yi zarara sokacak hiçbir şey yapılamaz. Zora sokacak bir iş yaptığımız zaman hemen faizlerin yükselmesi, IMF ile yapılan anlaşmalardaki para akışının durması demek olur" diyerek, zam konusunda son sözün IMF'de olduğunu söyledi.
MAAŞ ADALETSİZLİĞİ ARTIYOR Türk Büro-Sen'in araştırmasına göre; memurların yüzde 14'ü, 300 milyon liranın altında maaş alıyor. Araştırmaya göre, Ağustos 2002 itibariyle toplam 1 milyon 548 bin 785 kamu görevlisinin maaşları, 283 milyon lira ile 1 milyar 218 milyon lira arasında değişiyor. Buna göre, kamu çalışanlarının yüzde 14'ü (216 bin 987 kişi), ortalama 283-300 milyon arasında, yüzde 23.9'u (369 bin 991 kişi) 301-400 milyon lira arasında, yüzde 43.1'i (667 bin 634 kişi) 401-500 milyon lira arasında, yüzde 12'si (185 bin 156 kişi) 501-600 milyon lira arasında, yüzde 4.6'sı (71 bin 183 kişi) 601-700 milyon lira arasında, yüzde 2.4'ü ise (37 bin 834 kişi) 701 milyon ile 1 milyar 218 milyon lira arasında maaş alıyor.
MEMURU IMF'YE EZDİRDİLER Memur-Sen Genel Başkan Vekili Niyazi Yavuz, Hükümet'in IMF bağımlılığının 2 milyon memuru ezip geçtiğini kaydederek, batık bankalara aktarılan paranın küsüratının bile memuru açlık sınırından kurtarmaya yeteceğini belirtti. Yavuz, dün yaptığı yazılı açıklamada, Kamu-Sen'in konunun liderler zirvesinde çözülmesi talebini 'toplugörüşmeyi sulandırmak' olarak nitelendirerek, "Derviş rolünü üstlenen bir sayın bakanın memurların ızdırabını duymuyarak IMF'yi kızdırmama adına programı zora sokmayacağını ifade etmesi memurları üzmüştür. Bu üzüntü seçime yansıyacaktır" dedi.
Emekçinin alacağı 12.2 katrilyon Sermaye kesimlerine olan borçlarını bir gün bile geciktirmeyen Hükümet, emekçi kesimlere olan borçlarını yıllardır ödemiyor. Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabı'nda, anapara ve nema geliri olarak tam 12 katrilyon 158 trilyon lira birikti. Hesaba 31 Temmuz 2002 tarihi itibariyle kümülatif bazda, 1 katrilyon 691.4 trilyon lira anapara girişi oldu. Bunun nemalandırılması sonucu elde edilen kümülatif nema geliri ise 10 katrilyon 466.6 trilyon olarak gerçekleşti. Bu hesaptan kümülatif bazda, 3 katrilyon 400.6 trilyon lirası anapara, şahıs kesintisi ve nema olarak hak sahiplerine ödenirken, 8.9 trilyon lira ilgili kurumlara iade edildi. Hesaptan, 17 trilyon lira da, yatırım harcamaları ve komisyon olarak Ziraat Bankası'na ödendi. Hesapta kalan paranın 8 katrilyon 726.9 trilyon lirası, çeşitli tahvil ve devlet iç borçlanma senetleri alımı suretiyle nemalandırıldı.
Evrensel'i Takip Et