2 Eylül 2002 21:00
Sabah gazetesi işçiye düşman
GÜNÜN YAZILARI
"En son çare olarak kızımın küpelerini sattım. 3 milyon lirayla ekmek aldım. Kızım süt istedi ona şekerli su verdik. Bunu müdüre söylediğimde bana bir sürü şey ve arabasına alması gereken 50 milyon liralık yağdan bahsetti. Beni geri yolladı."
Yukarıdaki sözler, 12 yıldır Sabah gazetesinin matbaasında çalışan Seval Ayten adlı işçiye ait. 240 milyon lira ücret alan Ayten, birikmiş, alacaklarının verilmemesi nedeniyle 54 arkadaşıyla birlikte patrona ihtar çekti ve gerekirse işten ayrılacaklarını bildirdiler.
Sabah gazetesinin patronu Dinç Bilgin ve Turgay Ciner ise işçilerin alacaklarını vermedikleri gibi bir aylık ücretlerini daha hesaba yatırmadılar ve üç gün üst üste gelmedikleri gerekçesiyle işçileri, İş Kanunu'nun 17. maddesinden işten çıkardılar. Şimdi durum mahkemede. İşçiler, alacaklarını almak için mücadele ediyorlar.
Yenisine yüksek ücret Sabah gazetesinin matbaasında atılan işçilerin yerine alınan yeni işçilere daha fazla ücret veriliyor. Oysa gazetenin ücret sistemine göre, eski işçi yıllarca aynı ücretle çalıştırılıyordu. Yeni alınan işçilere de aynı ücret ödeniyordu. Patronlar yeni bir tepkinin önüne geçebilmek için şimdilik bu sistemden vazgeçtiler. Sabah gazetesinden atılan işçilerin toplam alacağı bir çeyrek sayfa ilan ya da yeni alınan işçilerin iki günde ziyan ettiği kâğıt ve kalıp masrafına denk düşen 125 milyar lira. Patronlar, "İşçi kazandı" denilmesin diye işçilerin alacaklarını vermeye yanaşmıyor. İşine son verilen işçilerden Ercan Balcı, 2.5 yıl Sabah gazetesinin matbaasında çalışmış. Aldığı ücret 185 milyon lira. 90 milyon lira kira veriyor. Bu yüzden çalıştığı dönemlerde de temizlik işlerine gitmek zorunda kaldığını söyleyen Balcı, istediklerinin sadece hakları olduğunu söylüyor. Rıdvan Öztürk ise 12 yıllık işçi. Baskı ustası. Geçim sıkıntısı ve yaşanan sorunlar nedeniyle eşi depresyona girmiş. Aylık aldığı ücret 232 milyon lira. Çocuğu ise kalp hastası. Şimdi Sabah gazetesindeki alacağını bekliyor. Bütün hayatını Sabah gazetesine verdiğini söyleyen Cavir Akaydın da, 217 milyon lira alıyor. Akaydın, "Ne aile hayatım kaldı ne de sosyal hayatım. Bir gün sinamaya, tiyatroya gidemedik" ifadeleriyle tepkisini dile getiriyor.
Çocuklarımızı okula yazdıramadık Halil Arı, Dinç Bilgin'e 12 yılını vermiş. 12 yıllık çalışmanın karşılığı aldığı ücret 215 milyon lira. "100 milyon lira kira. 50 elektrik, 30 su, 20 telefon. Nasıl geçinilir? Herkes ek iş yapıyor." diyen Halil Arı'nın 4 çocuğu var. Çocukları okula henüz kaydedememiş. Geçinemediği için banka kredisi alınca zararı daha da artmış. Şu anda 2-3 milyar lira borcu var. Alması gereken tazminatı ancak borçlarına yetiyor. Onu en fazla üzen ise daha önce takdir getiren çocuklarının bugün yaşanan sıkıntılar nedeniyle başarısının düşmesi. Arı, "Bir baba olarak çocuğumun yüzüne bakamıyorum" diyor. Sefer Şebahat ise 8 yıl çalışmış. 200 milyon lira ücreti alıyor. Alacaklarını vermeyen patronun "İşten çıkarttım" kâğıdı vermemesi nedeniyle işsizlik sigortasından da yararlanamadığını söyleyen Şebahat, "Toplam borcum 700 milyon lira. 2 çocuk var. Okula kaydettirmem gerekiyor" diyor. İsmail Başdur'da çocuklarının okula yazdıramayacağını söylüyor.
Yenisine yüksek ücret Sabah gazetesinin matbaasında atılan işçilerin yerine alınan yeni işçilere daha fazla ücret veriliyor. Oysa gazetenin ücret sistemine göre, eski işçi yıllarca aynı ücretle çalıştırılıyordu. Yeni alınan işçilere de aynı ücret ödeniyordu. Patronlar yeni bir tepkinin önüne geçebilmek için şimdilik bu sistemden vazgeçtiler. Sabah gazetesinden atılan işçilerin toplam alacağı bir çeyrek sayfa ilan ya da yeni alınan işçilerin iki günde ziyan ettiği kâğıt ve kalıp masrafına denk düşen 125 milyar lira. Patronlar, "İşçi kazandı" denilmesin diye işçilerin alacaklarını vermeye yanaşmıyor. İşine son verilen işçilerden Ercan Balcı, 2.5 yıl Sabah gazetesinin matbaasında çalışmış. Aldığı ücret 185 milyon lira. 90 milyon lira kira veriyor. Bu yüzden çalıştığı dönemlerde de temizlik işlerine gitmek zorunda kaldığını söyleyen Balcı, istediklerinin sadece hakları olduğunu söylüyor. Rıdvan Öztürk ise 12 yıllık işçi. Baskı ustası. Geçim sıkıntısı ve yaşanan sorunlar nedeniyle eşi depresyona girmiş. Aylık aldığı ücret 232 milyon lira. Çocuğu ise kalp hastası. Şimdi Sabah gazetesindeki alacağını bekliyor. Bütün hayatını Sabah gazetesine verdiğini söyleyen Cavir Akaydın da, 217 milyon lira alıyor. Akaydın, "Ne aile hayatım kaldı ne de sosyal hayatım. Bir gün sinamaya, tiyatroya gidemedik" ifadeleriyle tepkisini dile getiriyor.
Çocuklarımızı okula yazdıramadık Halil Arı, Dinç Bilgin'e 12 yılını vermiş. 12 yıllık çalışmanın karşılığı aldığı ücret 215 milyon lira. "100 milyon lira kira. 50 elektrik, 30 su, 20 telefon. Nasıl geçinilir? Herkes ek iş yapıyor." diyen Halil Arı'nın 4 çocuğu var. Çocukları okula henüz kaydedememiş. Geçinemediği için banka kredisi alınca zararı daha da artmış. Şu anda 2-3 milyar lira borcu var. Alması gereken tazminatı ancak borçlarına yetiyor. Onu en fazla üzen ise daha önce takdir getiren çocuklarının bugün yaşanan sıkıntılar nedeniyle başarısının düşmesi. Arı, "Bir baba olarak çocuğumun yüzüne bakamıyorum" diyor. Sefer Şebahat ise 8 yıl çalışmış. 200 milyon lira ücreti alıyor. Alacaklarını vermeyen patronun "İşten çıkarttım" kâğıdı vermemesi nedeniyle işsizlik sigortasından da yararlanamadığını söyleyen Şebahat, "Toplam borcum 700 milyon lira. 2 çocuk var. Okula kaydettirmem gerekiyor" diyor. İsmail Başdur'da çocuklarının okula yazdıramayacağını söylüyor.
Evrensel'i Takip Et