29 Ağustos 2002 21:00

Emek güçlerine çağrı

KESK Mersin Şubeler Platformu, emek ve demokrasiden yana partilere seslenerek, "IMF programına ve emperyalist savaş çığırtkanlığına karşı" ittifak çağrısı yaptı. Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Sekreteri Hikmet Kaya da, EMEP'in "seçimlere emeğin ortak adaylarıyla katılma çağrısının heyecan ve umut verici olduğunu" söyledi.

IMF ve savaşa karşı... KESK Mersin Şubeler Platformu önceki gün Eğitim-Sen Şube Binası'nda yaptığı basın açıklamasında, IMF ve DB programlarının uygulayıcıları ve emperyalist savaş çığırtkanlarına karşı emek ve demokrasiden yana güçlerin ittifak yapmasını istedi. Platform adına açıklamayı yapan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Ünsal Yıldız, IMF programlarını uygulayanların ülkeyi krize soktuğunu belirtti. Erken seçim sürecinin başlatılma amacının, "IMF programı ile emperyalist savaşa karşı çıkmayacak partileri bir araya getirmek" olduğunu söyleyen Yıldız, emek ve özgürlükten yana güçlerin de bu girişime karşı ittifak yapması gerektiğini vurguladı. Ülkenin halinden, bugüne kadar iktidar olmuş tüm siyasi partilerin sorumlu olduğunu kaydeden Yıldız; işçinin, köylünün, emeklinin yaşamını çekilmez hale getirenlere karşı, emeğin ve demokrasinin çıkarlarını savunacak adayların Meclis'e gönderilmesi çağrısı yaptı. Mersin'den seçilen milletvekillerinin bugüne kadar Mersin için ne yaptıklarının açıklanmasını isteyen Yıldız, "Mersin milletvekilleri şehrimiz için hiçbir şey yapmamışlardır. Bu dönemde Mersin'de en küçük demokratik talepler engellenmiş, baskılar ve sürgünler artmış ve kentin sorunları çoğalmıştır" dedi. Bütün sorunların kaynağının IMF ve bağımlı politikalar olduğunu vurgulayan Yıldız, çözümün bağımsızlıkçı ve özgürlükçü politikalar etrafında ittifak yapılmasında olduğunu söyledi.

EMEP'in çağrısına destek Üniversite çalışanlarının örgütlüğü olduğu, Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Sekreteri Hikmet Kaya, sermaye sınıfına hizmet etmeye yeminli, düzen partilerinin, emekçilere ve eğitim çalışanlarına verecek bir şeyleri olmadığını söyledi. Bu partilerin hepsinin de hükümette oldukları sırada, sendikal mücadelelerinin karşısında yer aldığına dikkat çeken Kaya, kamu emekçilerinin taleplerinin görmezden gelindiğini söyledi ve "Sonuçta karşımıza grevsiz, toplusözleşmesiz sahte sendika yasası çıkartıldı" dedi. Kaya, Türkiye'nin IMF ve DB tarafından yönetildiğin söyleyerek, 'IMF'nin temsilcisi' Kemal Derviş'in düğmesine bastığı seçim sürecinde, IMF politikalarını daha pervasızca uygulayacak yeni bir hükümet arandığının altını çizdi. IMF programının emekçilere getirdiği sonuçları, "memur sayısının azaltılması, kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, düşük ücret, taşeron uygulaması ve sendikasızlaştırma vb." olarak sıralayan Kaya, bu saldırılara karşın emek örgütlerinin dağınık olduğunu bildirdi. "Bu bağlamda EMEP'in, emek örgütlerine ve emekçi dostlarına yaptığı 'seçimlere emekçilerin bağımsız ortak adayları ile katılması' teklifi, hem heyecan, umut ve güven verici, hem de emekçileri ve örgütlerini seçim ve seçim sonrası için geniş ve güçlü bir ittifak ile birleşmeye doğru götüren bir çağrı olarak değerlendirmek gerekir" diyen Hikmet Kaya, saldırıların yoğunlaştığı bugünlerde emekçilerin kendi gücüne güvenmekten başka çaresinin olmadığını dile getirdi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et