16 Ağustos 2002 21:00
Baharda büyüme, yazda duraklama
DİE tarafından bu ayın sonunda açıklanması beklenen ikinci çeyrek büyüme göstergelerinin yüksek bir büyüme oranını ortaya koyması beklenirken, temmuzda başlayan üçüncü çeyreğin büyüme temposunu koruyamadığı kaydediliyor.
Nisan-haziran dönemine ait ikinci çeyrekteki büyüme gözlemleri şöyle:
Sanayi üretimi: Nisan-haziran döneminde sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.7, Ocak-Mart 2002 dönemine göre ise yüzde 10.1 oranında artış gösterdi.
Ticaret: İmalat sanayii yurtiçi satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34.7 oranında arttı.Yurtiçi satışlar, ocak-mart dönemine göre de yüzde 24 yükseldi.
İthalat. Nisan-mayıs aylarında toplam ithalat geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 24 arttı. İthalat vergisi GSMH'ye katkısı ilk çeyrekte yüzde 6 olmuştu.
Sanayide ikinci çeyrekte görülen canlanmada ihracatın ve stok yenileme motifinin ağırlık taşıdığı bildiriliyor.
İkinci çeyrekte büyüyen ekonominin temmuzda başlayan üçüncü çeyrekte temposunu koruyamadığı gözleniyor. Aylık bazda imalat sanayiindeki üretim artış hızının giderek yavaşladığı gözleniyor. Geçen yılın aynı ayına göre martta yüzde 20.7 olan üretim artış hızı, nisanda yüzde 16.5'e, mayısta yüzde 12.6'ya, haziranda da yüzde 8.3'e geriledi. Bir önceki aya göre de üretim iniş-çıkış göteriyor. İmalat sanayii üretimi martta bir önceki aya göre yüzde 23.7 oranında artmışken mayısta yüzde yüzde 5.4 arttı. Nisanda yüzde 2, haziranda ise yüzde 4.8 azalma gösterdi.
Mayıs ayı itibariyle finansal piyasalarda gözlenen yüksek dalgalanmanın ekonomideki tüketim, yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkileyecek boyutlara ulaşmasının ardındaki temel neden siyasi belirsizlikteki artış oldu.
Mayıs başına kadar kurdaki dalgalanmaların azalması ve enflasyondaki hızlı düşüşle beraber önemli ölçüde iyileşen beklentiler sonucu nominal bileşik faizler yüzde 52'ye kadar gerilemişken ve zayıf da olsa mal ve hizmet piyasalarında canlanma sinyalleri belirmişken, siyasi belirsizliğin yükseldiği 6 Mayıs tarihinden sonra dolar yüzde 20, Euro yüzde 28 arttı, faiz oranları 23 puan yükseldi ve borsa yüzde 22 değer kaybetti.
Hükümetin nominal olarak yıllık bileşik yüzde 75-80 bandında borçlanmaya devam etmesinin, reel faiz yükü ve borç dinamikleri açısından tehlike arz ediyor ve enflasyon hedefine ulaşılması yönündeki inancı her geçen gün zayıflatıyor.
Evrensel'i Takip Et