29 Temmuz 2002 21:00

İşgale karşı iki cesur ses

İsrail terörizmi, İsrailliler arasında da tepki yaratıyor. Eski bir İsrailli komutan, İsrailli pilotlara "sivilleri vurma emrine uymamaları" çağrısı yaptı. İsrail'in Dublin Büyükelçisi'nin basın görevlisi ise, bir gazeteye mektup yazarak Şaron yönetimini sert bir dille eleştirdi. İsrail ordusunun eski komutanlarından Ro'obin Abtsor, İsrail pilotlarına "sivil hedefleri vurma emirlerini reddetmeleri" çağrısı yaptı. Abstor, pilotların, Batı Şeria ve Gazze'de Filistinlilere yönelik hava saldırılarına karşı çıkmaları gerektiğini söyledi.

'Şaron biliyordu' Eski komutan, 18 insanın ölümüne, 150 Filistinli'nin yaralanmasına yol açan son Gazze saldırısı hakkında, "İsrail hükümeti, Hamas lideri Salah Şehade'nin evine bir tonluk bombayla saldırmanın sivil ölümlere ve civardaki binaların yıkılmasına neden olacağını şüphesiz biliyordu" dedi. Ro'obin Abstor, Gazze saldırısını "ahlaksızca" olarak niteledi ve askerleri bu tür emirlere karşı gelmeye çağırdı. Komutanın eleştirileri İsrail'de tepkiyle karşılanırken, sağ partiler, Abstor'u "orduyu isyana kışkırtmak" ile suçladılar.

Bir elçilik görevlisi İrlanda'nın başkenti Dublin'deki İsrail Büyükelçiliği'nde çalışan basın görevlisi de, katliam politikalarına karşı cesur bir çıkış yaptı. İrlanda vatandaşı olan basın görevlisi Dr. Noreen O'Carroll, Irish Times gazetesine bir mektup göndererek, Gazze'ye düzenlenen hava saldırısını kınadı. O'Carroll, mektubun yayımlanmasından sonra işinden atıldı. O'Carroll, Irish Times'da yayımlanan mektubunda, "İsrailli sivillere karşı yapılan her saldırı gibi, Filistinliler'e düzenlenen bu saldırı da beni kalbimden vurdu" diyordu. Elçilik mensubu, mektubun devamında İsrail ordusu hakkında şunları yazmıştı: "Bir apartmana gece yarısından sonra, çocuklar ve büyükler uyurken havadan saldırmak, intihar saldırısından daha savunulur bir şey değildir. Şoka uğradım. Böyle saldırılara göz yumduğu için, İsrail hükümetinden utanıyorum. Ayrıca Başbakan Şaron'un saldırı hakkındaki soğukkanlılığı ile 'Çok başarılı bir operasyon' demesinden de utanıyorum. Onun kalbi var mı, ya da insani duyguları?" O'Caroll, mektubunda, İsrail halkının, yekvücut olarak hükümetin arkasında olmadığını dile getirmişti. Mektubun yayımlanmasından sonra harekete geçen İsrail'in Dublin Büyükelçisi Boaz Rodkin, "İsrail Dışişleri Bakanlığı'na danıştıktan sonra O'Caroll hakkında soruşturma yürütüleceğini ve onun bir daha işe alınmayacağını" söyledi.

Ağır işkenceler Öte yandan, İsrail ordusu tarafından tutuklanan Filistinliler'in işkenceye maruz kaldıkları açıklandı. İsrail gazetesi Yediot Ahronot'un haberine göre, 1999 yılından bu yana İsrail gözaltı merkezlerinde tutulan 90 Filistinli, işkenceye ve fiziksel tacize maruz kaldı. Gazete, İsrail güvenlik kaynaklarına dayanarak, Filistinli sivillerin toplu tutuklanmalarında binlerce işkence olayı gerçekleştiğini ve bunların çoğunun geçtiğimiz 22 ay içinde meydana geldiğini açıkladı. Askeri kaynak, Filistinlilerden "bilgi" elde temek üzere "anormal yollar" uygulandığını da itiraf etti. Fakat gazetede bu metodlar hakkında ayrıntı yer almadı.

Küçük kızı öldürdüler Filistin'in El Halil kentinde önceki gün halka saldıran Yahudi yerleşimciler ise terör estirdi. Öldürülen bir İsrail astsubayının cenazesinden çıkan yerleşimcilerin, bir evi ateşe vermeleri ve dükkânlara saldırmasıyla başlayan olaylarda, 14 yaşında bir Filistinli kız öldürüldü, kardeşleri yaralandı. İsrailli subayın cenazesine katılan silahlı yerleşimciler, intikam çağrıları yaptıktan sonra, Filistinlilerin yaşadığı evleri taş yağmuruna tuttu. Yerleşimcilere destek veren İsrail ordusu da, etrafa rastgele ateş açtı. Ölen kızın balkonda otururken, başından vurulduğunu aktaran Filistin kaynakları, saldırıda en az 6 Filistinli'nin de yaralandığını kaydetti. Filistin polisi, saldırılara katılan yerleşimci sayısının 4000'e yakın olduğunu bildirdi.

Yerleşimcilerden tehdit El Halil'deki işgalci Yahudi Topluluğu Konseyi'nin yaptığı açıklamada, benzer saldırıların süreceğinin işareti verildi. Konsey bildirisinde, olaylardan dolayı "üzüntü duyulduğu" öne sürüldükten sonra, "Eğer hükümet acil bir askeri zafer kazanamaz ise, pek çok Yahudi işlerini kendileri halletmek zorunda kalacaklar" denildi. Açıklamada, Filistinlilerin evleri "terörist yuvaları" olarak nitelendirildi.

Evrensel'i Takip Et