24 Temmuz 2002 22:00
Mahkuma kölelik protokole bağlandı
2 bin 18 hükümlüyü 2 milyon 750 bin liraya çalıştıran devlet ucuz emeğe doymadı. Sayıları 50 bine yaklaşan adli tutuklu ve hükümlülerin düşük ücretle ve zorla çalıştırılacağı L tipi cezaevleri, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'ın imzaladığı protokolle resmileşti. "Mesleki eğitim ve tahliye sonrasında kolay iş bulma" gerekçeleri eşliğinde imzalanan protokol, "Mesleki eğitim sırasında cep harçlığı verilecek" hükmü ile köle emeğini sermayeye sunmakta sınır tanınmayacağını gösterdi.
Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısının ardından Hikmet Sami Türk ile Yaşar Okuyan, "Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Çalışma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türikye İş Kurumu Genel Müdürlüğü işbirliği" protokolünü imzaladı. Türk, protokolün hükümlünün tahliye sonrasına topluma kazandırmak amacı ile imzalandığını öne sürerek, protokol ile Türkiye İş Kurumu'nun cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere yönelik verilecek işbirliğinin esaslarının belirlendiğini kaydetti. Okuyan ise Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü ile yürütülen mesleki eğitim çalışmalarının kurumsallaşacağını savundu.
Başbakanlık'ta dün imzalanan protokolün ilk uygulaması Rize'de yapılacak 250 kişilik cezaevinde gerçekleştirilecek. L tipi cezaevlerinde ortak alanlar ise 7 kişi ile sınırlı olacak. Protokolde, cezaevlerinde iyileştirme ve eğitim faaliyetleri çerçevesinde cezaevlerindeki mahkumların fiziksel ve ruhsal sağlığının korunacağı ve piyasa koşullarında meslek edinmelerinin sağlanacağı ileri sürüldü. Protokolde, "Mesleki eğitim sırasında fiili kurs günleride cep harçlığı ödenerek nakdi açıdan desteklenmeleri ve işgücü kurslarına katılmalarının teşviki" sağlanacağı hükme bağlanırken, düşük ücrete "cep harçlığı" kılıfı getirildi.
Mahkumların aldıkları eğitimle ilgili olarak öncelikli çalıştırılacağı ve meslek sahibi olduklarını gösteren işgücü yetiştirme belgesinin verileceği kararlaştırılan protokolde, tahliyelerden sonra daha kolay iş bulunacağı savunuldu. Protokolde, AB normlarının gözetileceğinin bildirilmesi uluslararası sermayeye cezaevlerindeki ucuz emeğin peşkeş çekileceğinin itirafı oldu.
Protokolde, Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri şöyle belirlendi; "Uygun yer tahsis etme, hükümlülerin programa katılımını sağlamak, eğiticilerin düzenini ve huzurunu sağlamak, malzeme temin etmek, kaza riskini azaltmak, eğiticilerin ders ücretlerini olanaklar dahilinde karşılamak"
İş Kurumu'nun yetkileri ise "eğiticilerin ders ücretlerini karşılamak, malzeme temin etmek, cep harçlığı ödemek, İşsizlik Sigortası Kanunu'na göre yapılacak sigorta pirimi giderlerini ödemek" olarak belirlendi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İşkence gördü
hiçbir şey olmamış gibi bırakıldı İstanbul'un Zeytinburnu Merkez Efendi Polis Karakolu'nda gözaltında gördüğü işkenceler nedeniyle durumu ağırlaşan Abdüllaziz Doğan, "Hayati tehlikesi bulunduğu" için savcılığa bile çıkartılmadan karakoldan serbest bırakıldı. Bakırköy Adli Tabiplik tarafından hazırlanan raporda Abdüllaziz Doğan'ın "hayati tehlikesinin bulunduğu" belirtilerek, "25 günlük iş göremez raporu" verildi.
Polisin iddiası Özgür Politika gazetesinin verdiği habere göre, Zeytinburnu Yeşiltepe Mahallesi'nde 57/9 no'lu sokakta geçtiğimiz günlerde çok sayıda insan gözaltına alınarak Zeytinburnu Merkez Efendi Polis Karakolu'na götürüldü. Polis, gözaltına alınan kişilerin KADEK lehine slogan attıklarını ileri sürerken, bölgede oturan insanlar "Arnavutlar ile Kürtler" arasında kavga çıktığını iddia etti. Karakola götürülenlerden Abdüllaziz Doğan, önce Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, ardından da Yedikule Göğüs Cerrahi Merkezi'ne götürüldü. Her iki hastanenin verdiği rapor sonrasında Bakırköy Adli Tabipliği'nden Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen raporda, Abdüllaziz Doğan'ın hayati tehlikeye maruz kaldığı belirtildi.
İş göremez raporu Doğan hakkında, 25 günlük iş göremez raporu düzenlendi. Doğan, "hayati tehlikesi bulunduğu" için savcılığa bile çıkartılmadan serbest bırakıldı. Abdüllaziz Doğan ile birlikte gözaltına alınan Şırnak'ın İdil ilçesine kayıtlı Ramazan Çelik (23), Şükrü Oran (18) ve Eşref Adak (19) hakkında da, karakolda gördükleri işkenceler nedeniyle iş göremez raporları verildi. Bakırköy Şube Müdürlüğü Adli Tabiplik tarafından hazırlanan raporlarda Eşref Adak için 5 gün, Ramazan Çelik için 7 gün, Şükrü Oran için 10 günlük iş göremez raporu verildi. Raporlar her üç kişinin de vücudunun çeşitli yerlerinde yaralara rastlandığı ancak hayati tehlikelerinin bulunmadığı kaydedildi.
Avukat gördü Hayati tehlikesi bulunan Abdüllaziz Doğan karakoldan serbest bırakılırken, Adak, Oran ve Çelik tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu. Cezaevinde tutuklularla görüşen Mazlum-Der avukatlarından Gülden Sönmez, tutukluların duruma ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bir tanesinin tek gözünde morarma ve yoğun derecede kanlanma, burnunda, el, kol ve yüzde bir sürü yara-bere, yeni kabuklanmaya başlamış yara izleri, morartılar, çürükler. O tutuklu karın bölgesindeki çok ciddi ağrıdan şikayetçiydi. Karnına aldığı tekmelerden dolayı olduğunu söyledi. Bir tanesinin cop darbeleriyle kafası yarılmış, beyin tomografisi de çekilmiş. Bir tanesinin de dudağına dikiş atılmıştı. Hepsinin kol, el, görünen yerleri mor, siyahlanmaya yönelik yara-bereler vardı."
src=/resim/b1.gif width=5>



İşkence gördü
hiçbir şey olmamış gibi bırakıldı İstanbul'un Zeytinburnu Merkez Efendi Polis Karakolu'nda gözaltında gördüğü işkenceler nedeniyle durumu ağırlaşan Abdüllaziz Doğan, "Hayati tehlikesi bulunduğu" için savcılığa bile çıkartılmadan karakoldan serbest bırakıldı. Bakırköy Adli Tabiplik tarafından hazırlanan raporda Abdüllaziz Doğan'ın "hayati tehlikesinin bulunduğu" belirtilerek, "25 günlük iş göremez raporu" verildi.
Polisin iddiası Özgür Politika gazetesinin verdiği habere göre, Zeytinburnu Yeşiltepe Mahallesi'nde 57/9 no'lu sokakta geçtiğimiz günlerde çok sayıda insan gözaltına alınarak Zeytinburnu Merkez Efendi Polis Karakolu'na götürüldü. Polis, gözaltına alınan kişilerin KADEK lehine slogan attıklarını ileri sürerken, bölgede oturan insanlar "Arnavutlar ile Kürtler" arasında kavga çıktığını iddia etti. Karakola götürülenlerden Abdüllaziz Doğan, önce Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, ardından da Yedikule Göğüs Cerrahi Merkezi'ne götürüldü. Her iki hastanenin verdiği rapor sonrasında Bakırköy Adli Tabipliği'nden Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilen raporda, Abdüllaziz Doğan'ın hayati tehlikeye maruz kaldığı belirtildi.
İş göremez raporu Doğan hakkında, 25 günlük iş göremez raporu düzenlendi. Doğan, "hayati tehlikesi bulunduğu" için savcılığa bile çıkartılmadan serbest bırakıldı. Abdüllaziz Doğan ile birlikte gözaltına alınan Şırnak'ın İdil ilçesine kayıtlı Ramazan Çelik (23), Şükrü Oran (18) ve Eşref Adak (19) hakkında da, karakolda gördükleri işkenceler nedeniyle iş göremez raporları verildi. Bakırköy Şube Müdürlüğü Adli Tabiplik tarafından hazırlanan raporlarda Eşref Adak için 5 gün, Ramazan Çelik için 7 gün, Şükrü Oran için 10 günlük iş göremez raporu verildi. Raporlar her üç kişinin de vücudunun çeşitli yerlerinde yaralara rastlandığı ancak hayati tehlikelerinin bulunmadığı kaydedildi.
Avukat gördü Hayati tehlikesi bulunan Abdüllaziz Doğan karakoldan serbest bırakılırken, Adak, Oran ve Çelik tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu. Cezaevinde tutuklularla görüşen Mazlum-Der avukatlarından Gülden Sönmez, tutukluların duruma ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bir tanesinin tek gözünde morarma ve yoğun derecede kanlanma, burnunda, el, kol ve yüzde bir sürü yara-bere, yeni kabuklanmaya başlamış yara izleri, morartılar, çürükler. O tutuklu karın bölgesindeki çok ciddi ağrıdan şikayetçiydi. Karnına aldığı tekmelerden dolayı olduğunu söyledi. Bir tanesinin cop darbeleriyle kafası yarılmış, beyin tomografisi de çekilmiş. Bir tanesinin de dudağına dikiş atılmıştı. Hepsinin kol, el, görünen yerleri mor, siyahlanmaya yönelik yara-bereler vardı."
Evrensel'i Takip Et